Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Zor durumdayım

Zor durumdayım

l 67 yaşında biriyim. Bu mektubu yeğenime yazdırıyorum. Biri kırk diğeri otuz beş yaşında olmak üzere iki tane şizofren çocuğum var. Bunların bakımıyla ben ilgileniyorum. Kendim maddi olarak sıkıntılar içindeyim. Kocamdan kalan küçük bir emekli maaşıyla kıt kanaat kirayı veriyorum ama elime pek bir şey kalmıyor. Çocuklar laftan anlamıyorlar ve bütün gün başımın etini yiyorlar. İstekleri bitmiyor, bir şey alamadığımda başımı şişiriyorlar. Ben kendim hem şeker hastasıyım hem de tansiyon hastasıyım. Bu yaştan sonra evladım bir de bu iki çocuğuma bakmak zorundayım. Onlar hastalar ve yardıma ihtiyaçları var. Ne yapalım Allah beni bunlarla imtihan ediyor. Senden yaşadığım ekonomik sorunlar için bir çözüm bekliyorum. Bu çocukların isteklerini nasıl karşılayabilirim? Elinden bir şey gelmese bile birkaç satır yazıver...
S.Ş.
Büyümeyen çocuklar

l Mektubunuzu okurken hayatınız gözümün önüne geldi. İnsanız her birimiz çocuklarımızı büyütüp onların hizmetlerini görmek isteriz. Oysa sizin hiç büyümeyen iki çocuğunuz var... Ayrıca kendi hastalıklarınız ve sorunlarınız bir yana onlarınkiyle de yakından ilgilenmek zorundasınız. Yaş ilerledikçe bu tür sıkıntıları çekmek daha bir zor olur herhalde... Ama Rabbim size verdiği bu imtihana karşılık dayanma gücü ve sabır da verecektir. Yoksa yaşadığımız zorluklara nasıl katlanacaktık... Size, çocuklarınızın özürlü raporuyla birlikte il Sosyal Hizmetler müdürlüğüne başvurup bakım parası almanızı tavsiye ederim. Bu size küçük bir katkı sağlayacaktır. Bakım parası için başvuru yapmak ve ilgilenmek sizi yorabilir bunun için yakınlarınızdan birini de bununla görevlendirebilirsiniz. Ayrıca, komşularınızdan yakınlarınızdan bu dönem destek alabilir, çocuklarınızın bakımını onlarla paylaşabilirsiniz. Ayrıca bu tür hastalar için çeşitli derneklerden söz edilir, çocuklarınızı bu derneklerle tanıştırabilir ve burada sosyalize olmalarını sağlayabilirsiniz.
Bu kadarı da fazla değil mi?

l 20 yaşında bir genç kızım. Biz iki kardeşiz, ben yirmi kardeşim on sekiz yaşında. Annemle babam ben bir yaşındayken İstanbul'a taşınmışlar. Babam çorapçıda çalışmış annem temizlik işleriyle meşgul olmuş. Ben ilkokula başladığımda annem işe gittiği için, bizi komşuya bırakır bunun karşılığında onlara para verirdi. Annem de babam da bize sevgilerini gösterirler, sarılıp öperler, bizimle konuşurlar. Ama özellikle annem çok bağımlı biri. Şu an bir iş yerinde muhasebe elemanı olarak çalışıyorum annem en az sekiz kere arar. Sürekli arar ve gün içinde ne yapığımdan, nereye ne zaman gittiğimden otobüse ne zaman bindiğimden haberi vardır. Bir aksilik olsa da benden haber alamasa ortalığı ayağa kaldırır. Geçen yıl, iş çıkışı müdürümüzle toplantımız vardı ve aynı gün telefonum arızalandığından anneme haber verememiştim. İnanın ortalığı ayağa kaldırmış ve komşuyla birlikte toplantının ortasında geldi. Tamam biliyorum annem bizi çok seviyor ama bu kadarı da fazla değil mi? Biz artık kendi ayaklarımızın üzerinde durmak istiyoruz ama büyüklerimiz buna müsaade etmiyorlar. Fatma hanım, sizden bu konuyla ilgili bir yazı yazmanızı istiyorum. Çünkü arkadaşlarımın çoğu ayrı sorundan şikayetçi.
Z.K.
Onlar da annelerinden böyle gördüler

l Toplum olarak çocuklarımızı bağımlı yetiştiriyoruz. Küçük yaştan itibaren anneler çocuklarının sorumluluğunu da alarak, onlara kendilerini geliştirme ve ayaklarının üzeride durma fırsatı tanımazlar. Anne bunu yaparken çocuğunun iyiliğini istediğini söyler. Oysa çocuk bundan zararlı çıkacak ve hayatının her alanında anneye ihtiyaç duyacaktır.

Öncelikle sorunun farkına varmanız ve anneyi kırmadan sorunu ortadan kaldırmak istemeniz güzel bir davranış. Siz de biliyorsunuz ki anne aslında son derece iyi niyetli. Ama kendi ebeveyninden bu şekilde öğrendiği için seninle ilişkilerinde de bağımlılık gösteriyor. Sana öncelikle anneyi kırmadan kendi işini yapabileceğini izah etmeni ve bu konuda onu bilgilendirmeni tavsiye ederim. Zamanla sizin kendi işlerinizi yapabileceğinizi görecek ve nasıl davranması gerektiğini bilecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi