Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Faiz lobisine Başbakan Erdoğan ne cevap verdi?

Faiz lobisine Başbakan Erdoğan ne cevap verdi?

Türkiye'de kolay para kazanmaya alışmış olan faiz lobisi, eski güzel günlerini geri getirmek için yurt içinden ve yurt dışından sürekli baskı yaparak faizlerin artırılmasını istiyor. Oysa Türkiye'de faizler zaten diğer ülkelere göre çok yüksek ama bu onlara yetmiyor.
Türkiye dünyada hem kısa hem uzun vadeye pozitif reel faiz veren birkaç ülke arasında bulunuyor. Enflasyondan arındırılmış faiz anlamına gelen "reel faizler" dünyada, dolar, euro ve yen gibi para birimleri üzerinden negatif düzeyde seyrediyor. Güney Kore, İsrail, Malezya, Rusya dahil pek çok ülke kısa vadede negatif reel faiz veriyorlar.
Peki Türkiye'de faizler niye yüksek? Kuruluş amacı yatırımcılara yol göstermek olan derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin notunu haksız yere düşük tuttukları için, Türkiye yüksek faiz ödemek zorunda kalıyor. Düşünün ki, dünyada ekonomik başarısı parmakla gösterilen Türkiye'nin notu hala "yatırım yapılamaz" seviyede bulunuyor. Bu not ceşitli bahanelerle yükseltilmiyor. Oysa Türkiye kamu maliyesindeki başarılı performansıyla yatırım yapılabilir not seviyesini çoktan hak ediyor. Ama borçlarını ödeyemeyip IMF ve AB'den 113 milyar dolar yardım alan Portekiz'in notu geçen hafta Türkiye'nin seviyesine indirilince, AB ülkelerinde kıyamet kopabiliyor. Nitekim Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso, Portekiz'in kredi notunu 4 kademe birden düşüren Moody's'i "hatalı ve abartılı" bir değerlendirme yapmakla suçladı.
Barroso'nun yanı sıra Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble de kararı eleştirenler arasında yer aldı ve bu kararın gerekçesini anlayamadıklarını söyledi. Hatta Schauble, "kredi derecelendirme kuruluşlarının tekelini yıkmalıyız" dedi. Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Maliye Bakanı François Baroin de Moody's'in indiriminin, karar mekanizmalarını etkilemeyeceğini savundular. Ve şimdi Avrupa, yeni bir derecelendirme ofisi kurmak için harekete geçti.
Anlayacağınız, Türkiye'ye yıllardır haksız yere yüksek faiz ödeten derecelendirme kuruluşları Avrupa Para Birliği içinde bulunan ülkelerin notlarını Türkiye seviyesine getirince AB ülkeleri hep birlikte ayağa kalktılar. Bizim faiz lobisi ne yapıyor peki? Kamu maliyesi çok iyi olan ve IMF'ye ihtiyacı olmayan Türkiye'nin notu niye Portekiz'le aynı seviyede tutuluyor diye hiç sormuyor. Bunu sorgulamak hiç işine gelmiyor. Çünkü Türkiye'nin notu, hakkı olan seviyeye getirilirse Türkiye'de faizlerin hızla düşmesi gerekecek.
Gelelim Başbakan Erdoğan'ın faiz lobisinin baskılarına verdiği cevaba... Cuma günü 61'inci Hükümet Programını TBMM'de okuyan Başbakan, "Ekonomik ve siyasi alanda oluşturulan güven ve istikrar ortamı sonucunda, ekonomide dış kaynak ihtiyacından fazla sermaye girişi yaşandı. Bu sayede Merkez Bankası brüt döviz rezervi, 2002 yılı Kasım ayında 27 milyar dolar seviyesinden, 30 Haziran 2011 itibarıyla, altın dahil 99.5 milyar dolar seviyesine yükseldi" dedi.
Başbakan'ın bu sözleri peki ne anlama geliyor? Başbakan, faiz lobisine "gerektiğinden fazla dövizimiz var. Cari açığı risk faktörü olarak gösterip faiz artırımı istemeyin, yapmam" diyor. Özel sektörün yarattığı cari açığı finanse edecek dövizin bu ülkede olduğunu söylüyor. Doğrusu da zaten bu. Şimdi faiz lobisi her zaman yaptığını yapacak. Faiz artırımı için kaotik bir ortam yaratmak isteyecek. Yeni anayasanın yapılmasını engellemek için elinden geleni ardına koymayacak. Böylece Türkiye'nin yatırım yapılabilir bir not seviyesine ulaşmaması için çalışacak. Faiz lobisi, yeni anayasanın, askeri vesayetin geriletilmesi demek olduğunu, ideolojik gerekçelerle yargının yatırımları engelleyememesi anlamına geldiğini ve dolayısıyla yeni anayasanın Türkiye'nin notunu kaçınılmaz olarak artıracağını çok iyi biliyor. Not arttığında ülke riski azaldığı için, faizler hızla düşecek. İşte bu nedenle, faiz lobisinin önümüzdeki günlerde kaotik bir ortam yaratmak amacıyla içeriden ve dışarıdan gündeme sokacağı yeni oyunlarına karşı dikkatli olmak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi