Saadet Partisi'nde kongre heyecanı giderek artıyor! Bunca badireden sonra Saadet Partililerin hala eski heyecanlarını muhafaza ediyor.

olması bizim açımızdan oldukça önemli!

Saadet Partili dostlarımızın yaşadıkları bu heyecanı bizimle de paylaşmaları ve yazılarımızda Saadet Partisiyle ilgili konulara daha çok yer vermemizi istemeleri de ayrı bir memnuniyet kaynağı!

12 Haziran seçimlerinde alınan sonuçlar ilgili değerlendirmeler yapıp farklı politikalar izlenmesi halinde daha başarılı olunacağı yolunda görüşler ortaya koymaları da Saadet Partisi'nin geleceği hakkında bizleri olumlu yönde etkiliyor!

Kongre öncesi bütün Saadet Partili kardeşlerimizden bir isteğimiz olacak!

Yıllardır bu yolda kararlı adımlar ile yürüdüğümüz inkar edilemez bir gerçek!

Yıllardır bir arada olunca da aramızdaki bir takım sorunların yaşanmış olması da kaçınılmaz bir realite olarak karşımızda!

Bu kongre öncesinde aramızda ne tür sorunlar yaşanmış olursa olsun hepsini bir kenara atarak birlik ve beraberlik içinde yola devam kararı alınmalıdır!

Her Saadet Partili kendisinden önce kardeşini düşünür ve bir görev söz konusu olduğunda kendisinden önce kardeşinin o göreve layık bulursa çok önemli bir adım atılmış olacağı aşikârdır!

Milli Görüş tarihini inceleyenler bu tür fedakârlıkların yaşandığı dönemlerde ne kadar büyük başarılara imza atıldığını göreceklerdir!

Şimdi de aynı fedakârlık ve kardeşliğin sergilenerek geleceğe yönelik çok ciddi adımlar atma zamanıdır!

Bizler Milli Görüş mensupları olarak temel ilkelerimizi her zaman hayata geçirmek durumundayız!

Mesela "İman etmedikçe cennete giremeyeceğimizi" hiç unutmamak zorunda olduğumuz gibi "Birbirimizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş" olmayacağımızı aklımızdan çıkarmamak mecburiyetindeyiz!

Evet, aramızdaki sorunlar ne olursa olsun hepsini bir kenara atmalı, hepsini unutmalı ve birbirimizi Allah rızası için sevmeliyiz!

Armudun sapı, üzümün çöpü var türünden mazeretler ile Milli Görüşçü kardeşlerimiz ile aramıza asla mesafe koymamalıyız!

Hem bizler birbirlerimizin kusurlarını örtmek ve ifşa etmemekle de yükümlü değil miyiz?

Saadet Partisi'nin son dönemlerde yaşadığı badireleri bir başka parti yaşamış olsaydı şimdiye kapısına çoktan kilit vurulmuş olurdu!

Ama hamdolsun ki Saadet Partisi Milli Görüş davasının sözcülüğünü hala başarı ile sürdürüyor!

Bizi bu noktadan daha ileriye götürecek tek güç birbirimiz sevmemiz ve kardeşimizi kendi nefsimize tercih etmektir!

Kongre öncesi partili kardeşlerimizin yaşadığı heyecan bize büyük ümit veriyor ve yarınlara umutla bakmamıza vesile oluyor! Milli Görüşçülerin bu heyecanı kongrede sevgiye dönüştürmelerini bekliyoruz!