Terörün sebebi kaybettiğimiz insanlığımızdır
“Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar” diye bir deyişimiz vardır.
Eğer geride “yalan ağlayanlar”, ağlayan anaları anlayabilselerdi, terör bugünlere gelmez, 30 yıldır ocaklara ateş düşmezdi.
Dağlarda silahlı çatışmalar yerine; şarkılar, türküler, evler, barklar, bayramlar, düğünler yapılırdı.
Yaklaşık 30 yıldır bu ülkenin hemen her köyüne, her ilçesine, her vilayetine onlarca “Mehmetçik” naaşı defnedilmektedir.
Teröristin ve silahın; dini, dili olmaz. Bu ikisinden istifade etmek isteyenlerin de dili ve dini yoktur.
¥
Türkiye gibi 780 bin kilometrekare bir memlekette, 30 yıldır terör bitirilemiyorsa, herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir.
Yıllardır her sabaha darbe planlarıyla ve uygulamalarıyla uyanan bir ülkede, aynı plan ve programlar, terörü bitirmek üzere yapılsaydı, bugün ortada ne terör kalırdı ne terörist.
Terör üzerine hep; “gerisi yalan ağlayanlar” çözüm yerine laf üretti. Kimse de çıkıp şu soruyu sormadı veya soramadı:
“Bu terör belası nasıl başladı ve niye başladı, halen neden devam ediyor?”
Sorunun cevabı çok basittir.
“Bizi büyük bir toplum yapan ve yüzyıllardır barış içerisinde yaşatan değer yargılarımızın yok edilmesidir.”
¥
“Haydaaaa! Kel başa şimşir tarak.” Memlekete “kişisel çıkar penceresinden” bakan herkes böyle söyleyebilir.
O zaman kendimizi sorularla kısa bir tahlilden geçirelim.
“Bizim milletimizi bir arada tutan ana maya nedir?” El cevap; Din.
“Yıllardır bu ülkede laiklik din karşıtlığı gibi kullanılarak, toplum paramparça edildi mi edilmedi mi?” Hem de bal gibi edildi.
“Memleketin kaymağını yiyen kesimler; ırkçılık başta olmak üzere; Alevi, Sünni gibi neredeyse bin yıldır hiç gündeme gelmemiş garip ve anlaşılmaz kamplaşmalarla halkı birbirine düşman edip, insani değerlerimizi yok etmediler mi?”
“Yine bin yıldır bu ülkede kıyafet hiç sorun olmazken, laiklik adına halkın büyük bir kesimini; zorbalıklarla, şiddetle, baskıyla ve medya ile dışlamadılar mı?”
“Kürt-Türk, Alevi-Sünni bölücülüğü yaparak, ülkenin bağrında onarılmaz yaralar açmadılar mı? Sonra bu yarayı kaşıyanlar, ülkenin kaymağını yemediler mi? Fatura masum halka çıkmadı mı?”
¥
Küçük bir hatırlatma: 2002 yılından bu yana “birinci tehlike irtica” nerede sahi?
“Bu hükümete kadar; “irtica birinci tehlike olarak” neden tüm zamanların birinci sırasında yer almıştı?”
“İrtica ‘birinci tehlike’ diyenler, sırf menfaatlerini korumak için uydurdukları hayali düşmanlara karşı plan yaparken, tatbikat yaparken, milletin parasıyla millete komplo kurarken, şehirleri, kasabaları, köyleri, sokak sokak fişlerken, PKK terörünün olmadığı bir ülkede mi yaşıyorlardı?”
Kısacası, toplum olarak kaybettiğimiz insani ve İslami değerlerimizi yeniden hayata geçirmeden, ne bu terör belasından ne de nemalanan kesimlerden kurtulamayız.
Bizim huzurumuzun ve güvenimizin mayası değer yargılarımızdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.