Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez hocamızın affına sığınarak başkanlıkla ilgili bir konuyu dile getirmek istiyoruz
"Bunca önemli sorun dururken böyle bir konunun gündeme getirilmesi ve yazı konusu yapılması doğru mudur?" diye sorulacak olursa gönül rahatlığı içinde "Evet doğrudur" dememiz de zor!

Ama Mehmet Görmez hocamızın başında bulunduğu bir kurumun böylesine bürokrasiye boğulmuş olmasını da içimize sindiremiyoruz!

Bizi bu satırları yazmaya iten olay Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından toptan almak istediğiniz zaman devreye sokulan bürokratik işlemler!

Başkanlığın giriş katında güzel bir kitap satış reyonu bulunuyor!

Ancak buradan toptan kitap satışı yapılmıyor!

Buraya toptan kitap almak için müracaat ettiğiniz zaman sizi hemen ilgili birime yönlendiriyorlar!

İlgili birime yönelmekle de iş bitmiş olmuyor!

Belki yenile başlamış oluyor!

Toptan kitap isteğinizi ilgili birimdeki ilgili arkadaş bilgisayara giriyor ve bilgisayardan aldığı çıktıyı imzalatmanız için size veriyor!

Ve ilgili birimin müdürüne yolluyor!

İlgili birim müdürünün sekreteri sizden aldığı bilgisayar çıktısını bir imza kartonunun içine koyarak birim müdürünün onayına sunuyor!

Birim müdürünün imzalamasından sonra da işlem bitmiş olmuyor!

Bu defa vezneye yönlendiriliyorsunuz!

Vezne de toptan alacağınız kitapların bedelini ödüyorsunuz!

Vezneden aldığınız belgelerle birlikte toptan kitap deposunun yolunu tutuyorsunuz!

Depoya gitmek için zemin kattan çıkmak isterseniz, kapının kapalı olduğunu görüyorsunuz, bir üst kattan dışarı çıkmanız ve yangın merdivenlerini kullanıp aşağı inmeniz tavsiye ediliyor!

Nihayet kitap deposuna ulaşıyor ve istediğiniz kitapları alıyorsunuz!

Toptan kitap satışının bu kadar işleme boğulmasını anlamak elbette mümkün değil!

Serbest piyasa da bu işler "Al gülüm, ver gülüm" kolayca yapılır!

Bedelini ödediğiniz kitapların faturasını kesip hemen teslim ederler! Ama Diyanet İşlerinde Başkanlığında toptan kitap satışı bu kadar rahat cereyan etmiyor!

Dört-beş kapı çalmadan kitapları almanız mümkün olmuyor!

Biz inanıyoruz ki Mehmet Görmez hocamız bu bürokratik işlemlerin farkında olsa hemen el koyar işlemleri basitleştirir!

Şayet tebdil-i kıyafet ile bir gün Başkanlık yayınlarından toptan almayı deneyecek olursa ne demek istediğimizi anlayacaktır!

Bu çağda toptan kitap satışının bu kadar çok bürokratik işleme bağlı olmasını ne anlamak mümkün ne de izah etmek mümkün!

Birkaç dakikalık bir işi, dakikalar sürecek şekilde uzatmış olmanın kime ne faydası olabilir ki?