Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hayata güler yüzle bakmak isterdim

Hayata güler yüzle bakmak isterdim

Küçükken babam çalışmadığından çok zor günler geçirdik. Annem el işi yaparak mutfak ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışırdı. Ama biz istediğimiz hiçbir şeyi alamazdık. Amcamın maddi durumu daha iyiydi ama bize hiç yardımcı olmazdı. Amcamın kızları, mağazalara giderler, şık elbiseler alırlar, bana hava atarlardı. Ben onları hayran hayran seyreder, annemin yanına giderdim. Annem, "onların parası var, alıyorlar sizin babanız çalışmıyor o yüzden istediğinizi alamıyoruz, ben de bahtsızım siz de bahtsızsınız der kardeşimle bana sarılır ağlardı. Geceleri uykum kaçar, kuzenimin giysilerini düşünür ve neden benim de yok diye üzülürdüm. Artık kardeşim de ben de büyüdük. Şu an otuz yaşındayım. İki sene önce babam vefat etti. Evi kardeşim geçindiriyor. Ben de, sevdiğim biriyle nişanlandım, altı ay sonra evleneceğim. Ama geçmişin içinden çıkamıyorum. Hala karamsarım, benden daha iyi durumda olan birini gördüğümde hemen üzülüyorum. Kendimi başkalarıyla kıyaslıyor ve ne kadar mahrum olduğumu hatırlıyorum. Hayata biraz daha güleryüzle bakmayı çok isterdim. Bu konuda tavsiyeleriniz olursa memnun olurum. M.A.
Hata yapabiliyorlar

O dönem yaşadığınız olaylardan etkilenerek, her şeyi kaygıya sebebiyet verecek şekilde kodlamaya başlamışsınız. Bu neredeyse sizin hayatınızın bir parçası haline gelmiş. Bu konuda anne babalarımızın bizler üzerinde büyük etkileri var. Onlar farkında olmadan bize üzülmeyi, olayları yanlış kodlamayı öğretiyorlar. Oysa anneniz, senin bu kadar elbisen var, biz şu an bu kadar alabiliyoruz ama ileride daha fazla alabiliriz..." gibi pozitif bir yönlendirme yapmış olsaydı olaylara olumlu tarafından bakmayı öğrenebilirdiniz. Ancak, annelerimiz, bizim için her şeyin en iyisini istediklerinden "ah ne kötü, başkalarının var senin yok, keşke senin de olsaydı" gibi yakınmalarda bulunurlar ve aslında bizleri nelere üzülmemiz gerektiği konusunda farkında olmadan yönlendirirler. Elbette annelerimiz iyi niyetliler ancak ne yazık ki, bazı konularda hata yapabiliyorlar. Bu nedenle, hayatınızı etkileyen olayları doğru yorumlamayı öğrenmeli ve bakış açınızı değiştirmelisiniz.

Unutmayın ki, yoksunluklarımız ve yoksulluklarımız, büyümemiz ve gelişmemiz için birer fırsattır. Bu nedenle her şeyden önce yaşadığınız durumu kabullenin ve sahip olamadığınız şeyleri büyük bir yoksunluk olarak algılamayın.
Kendimi yetersiz görüyorum

Ben 22 yaşındayım, üniversiteyi bu yıl bitirdim. Şu an atama bekliyorum. 1 yıl önce sosyal fobimin olduğunu fark ettim. Birileriyle konuşmakta çok zorlanıyorum, kendimi ifade edemiyorum, yakınlarımın yanında bile çok sıkılıyorum... Kendi kendime fobiyi yenebileceğimi düşüyorum ama çok çabuk ümitsizliğe kapılıyorum bu yüzden doktora gitmedim çünkü ilaçlara bağımlı yaşamak istemiyorum. Geçmişi unutamıyorum kendime ve aileme kızgınlığım hiç geçmiyor affetmek istiyorum ama olmuyor. kendimi her konuda yetersiz buluyorum. Hemşire olacağım ama utangaçlığım yüzünden mesleğimi de doğru düzgün öğrenemedim, çalışmaktan korkuyorum. Şimdi sürekli evdeyim ve çalışacağım yerdeki insanlar bana kötü davranırsa ne yaparım diye düşünüyor ve sürekli kafamda bunları kuruyorum. Bu durumdan nasıl kurtulabilirim, tavsiyelerinizi bekliyorum. N.K.
En fazla tölerans göstereceğimiz kişiler

İfadenizden anladığıma göre geçmişte yaşadıklarınızı bugüne taşıyor ve sıkıntılarınıza neden olan kişilere öfke besliyorsunuz. Okurlarımızdan zaman zaman buna benzer sorunlar dinliyoruz. Ancak siz de biliyorsunuz ki, annelerimiz ve babalarımız geçmişten getirdikleri davranışsal miraslarıyla hareket ettiklerinden farkında olmadan bize zarar verebiliyorlar. Oysa hiçbir anne baba çocuğuna zarar gelsin istemez... Bu nedenle, insani ilişkilerimizde en fazla tölerans göstermemiz gereken kişilerdir ebeveynlerimiz. Ayrıca kendinize şu soruyu da sorabilirsiniz. Geçmişe beslediğim öfke ve intikam duygumun hayatıma bir katkısı var mı? Oysa affetmek, ruh ve beden sağlığımıza katkı sağlayabileceği gibi, insanlarla ilişkilerimizi de iyileştirecektir.

Toplum içinde konuşmaktan kaçındığınızı ve böyle durumlarda kendinizi kötü hissettiğinizi ifade ediyorsunuz. Fobik durumlarda en tesirli şey, korkuyla yüzleşmektir. Bunun için, öncelikle kendinize güvenin, rahat olun, ilk günlerde biraz tedirgin olabilirsiniz ama zamanla duruma uyum sağlayacaksınız. Arkadaşlarınızla konuşurken söz alın, düşüncelerinizi ifade edin, sosyal aktivitelere katılın. Unutmayın, siz diğer insanlardan eksik ya da yeteneksiz değilsiniz. Aksine, kendine has özellikleri olan değerli ve önemli birisiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi