Enstrumantal hüzün müzikal yas!
Aynur, Kürtçe türkü söyledi diye sahnede yuhalanmış!
Bu acayip reaksiyonu, “toprağa verdiğimiz 13 şehide tepki” olarak kendilerince gerekçelendirenler var.
Bu insanlar, askerlerin şehadeti konusunda demek bu kadar duyarlılar!
O kadar ki; bıraksan kadını oracıkta linç ederek bunu kanıtlayacaklar!
Peki, sormazlar mı insana, yasta olanın konserde, eğlencede ne işi var?
Def dümbelek acı çekildiği nerede görülmüş?
Hoplaya zıplaya yas tutulduğu...
Enstrumantal duyarlılık mı, müzikal yas mı şimdi bunun adı?
Eğlenceli bir taziye ortamı bunların yeni trendleri galiba!
Acayip cool yani!
Konserde kop, biranı yudumla! Vatan için slogan at, şehit cenazeleri için yan, göbek ata ata!
Şehitlerin kemiklerini sızlata sızlata!
Bakın, oradakilerin tamamına söylüyorum, sahtekârlığın lüzumu yok!
Biz, bir mahallede yas olunca televizyon açmayan, eğlencesini, düğününü erteleyen, Mehmet Akif’in paltosundan çıkmış milletin insanlarıyız!
Şehitler için gerçekten acı çeken, yüreği sızlayan insan, böylesi bir travmadan sonra nasıl eğlenmeye gidebilir?
Bırakın eğlencelerde kafayı bulup acı çekiyor numarası yapmayı, kendisinde yiyip içecek takati nasıl bulabilir?
Bakın... Ne olursanız olun itirazım yok! Ama adam olun, samimi olun!
Benim asabımı bozan bu sentetik vatanseverlerin, mide bulandıran samimiyetsizlikleridir!
Bakın, adam gibi adam olanın konserde işi olmazdı!
Orduya kafa tutup, hükümeti “ileriii!” diye savaşa kışkırtırken viski yudumlayarak güneşlenmez, dansöz oynatmazdı!
Hakikaten içi sızlar, evlat acısı çekerdi.
Onlar için dua eder, şehitlerini Fatiha’larla Yasin’lerle uğurlardı!
Bu yüzden onlara diyorum ki, bu milletin başına dert olan asıl Allah’ın belaları sizlersiniz!
Başbakan’a “savaş” için gaz verenler!
Cenabet taziyeliler, sarhoş acı çekenler, şehit annelerinin gözyaşlarına rağmen eğlenebilenler, slogan vatanseverleri, sahtekâr milliyetçiler!
Yok, efendim şehitler için canları yanmaktaymış da!
Bu mavallarınızla vatansever olduğunuza ancak kendinizi inandırırsınız!
Sizde zerre kadar samimiyet olsa, konsere gitmeyi, şezlonglarınızda kafa çekmeyi bırakıp, BDP’lilerin yarısı kadar haysiyetli davranarak, defe dümbeleğe ara verir, şehit aileleri için hassasiyet duyardınız!
En azından şu beğenmediğiniz PKK yanlıları kadar olsun, kaybettiklerinizin yasını tutardınız!
Kepenklerinizi kapatır, ulusal yas ilan eder, duyarlı davranırdınız!
Plastik yas numaraları yapmazdınız!
Boş veriyorum sizi...
Nasılsa kalan sağlar bizimdir!
Alın küfürlerinizi, Güneydoğu düşmanlığınızı başınıza çalın!
Tayyip Erdoğan’a “vatanı sattı” diye iftira edip “uluyun” durun!
Kim takar sizi?
¥
Aynur’u çok tanımam ama bence turnusol kâğıdı gibi...
İçimizdeki sahtekârları ortaya çıkardı!
Soytarı güruhunu suçüstü yakalattı!
¥
Şimdi bu sahtekâr güruhu, Kürt meselesinin günahını AK Parti’nin sırtına yüklemeye kalkışıyor! Kısacası diyorlar ki, Başbakan Kürt sorununu çözeceğim dediği için Kürtleri kudurttu!
Bana göre tam tersi...
Çünkü eğer, AK Parti’nin araladığı kapıyı açmamak konusunda, önceki iktidarlar bu kadar direnç göstermeseydi, terör bölünerek çoğalmazdı. Kürtlerin ana dilini, kendi kültürünü yaşaması AK Parti sürecindeki gibi kolay olsa, PKK, Güneydoğu toplumunda taban bulamazdı.
Beyinleri geviş getiren bu kesim, ötekileştirici zihniyetleriyle yarattıkları Frankestain’in yaptıklarından, AK Parti’nin Kürt sorunu konusunda izlediği politikayı sorumlu tutuyorlar.
Oysa PKK, bu kesimin maşası, tetikçisidir. Ortalığı PKK maşasıyla toza dumana bulayan bu adamların ta kendileridir!