Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

ABD’nin devrimle gizli savaşı!

ABD’nin devrimle gizli savaşı!

ABD bir taraftan Sudan örneğinde olduğu gibi İslam dünyasını yeniden parçalamaya veya bölmeye çalışırken diğer taraftan da Mısır örneğinde olduğu gibi İslamcıları iktidardan uzak tutmaya çalışıyor. Libya örneğinde olduğu gibi de muhalefet içindeki İslamcıları ayıklamak için elinden geleni yapıyor. Bunlar mesnetsiz suçlamalar değil. Sivil nitelikli Amerika İslam Konferansı Örgütü Kuzey Afrika Masası Müdürü Dalya Ziyade, Amerikan yönetiminin Mısır’da İslamcıları iktidarda görmektense askerlerin kalmasını yeğleyeceğini ifade etmektedir. Bu ifadeler gerçeğin tâ kendisidir. ABD’nin, askeri yönetimi İslamcılara tercih edeceğini söylemektedir (http://www.aawsat.com//details.asp?section=4&article=634506&issueno=11939) . ABD hesap hatası yapmıştır ve Mübarek’in yerini liberallerin dolduracağını sanmıştır. Lakin İslamcıların gücünü görünce ve fark edince çark etmiş ve askeri idareye sıcak bakmaya başlamıştır. ABD İslamcılarla mücadele ederken öbür taraftan da İslam hukukunun ve ruhunun yasamada referans kaynağı olmasına karşı çıkmakta ve bunu içine sindirememektedir. Libya’daki gelişmeler bunu açık ve net bir biçimde ortaya koymaktadır. Los Angeles Times gazetesi Libya’daki İslamcılar konusunda ABD’nin öteden beri endişeli olduğunu kayda geçmektedir. Libya Geçici Ulusal Konseyi’nin askeri komutasının başı olan Abdulfettah Yunus’un esrarengiz bir biçimde ölümü ve ona yönelik suikast ABD’nin kadim endişelerinin depreşmesine ve hortlamasına neden olmuştur.

Los Angeles Times gazetesinin yazısına göre, Amerikan Yönetimi Libya Geçici Ulusal Konseyi’nden İslamcılar noktasında bazı garantiler ve taahhütler almış. Bunlardan birisi Konsey içinde İslamcılara yer verilmemesi. İkincisi keza çarpışanlar ve savaşçılar arasında da İslami kesimden kimselere yer verilmemesi ve varsa ayıklanması. Lakin Abdulfettah Yunus’un Ebu Ubeyde Bin Cerrah Bölüğü mensupları tarafından öldürüldüğü yönündeki şüpheler ABD’nin kuşkularını yeniden tetiklemiştir. Los Angeles Times gazetesinin yazısındaki en önemli nokta ABD’nin Kaddafi sonrası kurulacak yeni Libya’da iktidarın seçimlerle belirlenmesini istemesine paralel olarak İslam hukukunun yasamanın kaynağı olmasına itirazı var (http://www.alquds.co.uk/index.asp?fname=today%5C03qpt962.htm&arc =data%5C2011%5C08%5C08-03%5C03qpt962.htm). Bu husustan endişe duyuyor. Yani ABD bir taraftan İslami kesimlerle mücadele ederken diğer taraftan da kimlik olarak İslami değerlerle de mücadele etmektedir. ABD’nin taleplerini yerine getirmek için Libya Geçici Ulusal Konseyi geçenlerde Bingazi’de ülkenin her yanından berberleri göreve çağırmışı. Berberler Kaddafi karşıtı savaşçıların sakallarını daha doğrusu ABD’ye batan taraflarını tıraş etmişlerdi. Bu sahne bize 1920’li yıllardaki bir Afganistan manzarasını hatırlatıyor. Afganistan’da benzeri bir uygulamayı başlatan ve bununla başını belaya sokan Emanullah Han modelini akla getirmektedir. Emanullah Han da Lu-i Jirga (Büyük Meclis) üyelerini zorla berbere teslim ederken bunun sonucunda tacını tahtını kaybetmiştir.

Onlarca yıl sonra Afganistan’da Taliban tersini yaptı ve millete zorla sakal bıraktırdı. Anti Taliban ve Emanullah Hancı olarak da ABD Afganistan’a müdahale etti ve Taliban’ı devirdi. Şimdi ABD Emanullah Hancılığını Bingazi ve Libya’da sürdürmektedir. Mısır’da da Kıptiler yasamanın kaynağının İslam hukuku olmasına itiraz ediyorlar. Bu hususta da ABD onların müttefiki. Bu yüzden yeni Ezher idaresini kızdırdı ve Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip ABD’ye posta koydu. Libya’da İslamcıları istikbaldeki iktidar denklemi dışında tutmaya özen gösterirken Mısır’da ise Kıptileri veya ortaklarını adeta iktidara getirmeye çalışıyor. Ezher’in karşı çıktığı ABD’nin yeni bir kanunla Ortadoğu ve Asya’daki azınlıklar için Amerikan Temsilcisi görevini ihdas etmesi ve böylece İslam ülkelerini tarassut altında tutması ve azınlıklar konusunda daimi müdahale mekanizması oluşturmasıdır. Bu tehlikeli bir süreçtir ve Ezher işin farkına varmıştır. Ezher de haklı olarak bunu bir terör kanunu olarak nitelendirmekte ve amacının dirençsiz ülkeleri korkutmak ve ürkütmek olduğunu ifade etmektedir. ABD, Arap Devrimi çerçevesinde ve genel olarak İslam düşmanlığı yaparak kendi kuyusunu kazıyor. Sonunda Emanullah Han’ın akıbetinden kendini kurtaramaz. Eceli gelen it cami duvarına bevledermiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi