CHP'de sular bir türlü durulmuyor!

Deniz Baykal'ın kaset olayından sonra yerinden oynayan taşlar bir türlü yerli yerine oturtulamıyor!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Merkez Yönetim Kurulunda değişiklik yapacağını ilan ediyor!

Dün bir, bugün iki!

Bu acele niye?

MYK'da değişikliğe gidilmesinin nedeni "seçim başarısızlığı" ise faturanın sadece dokuz-on MYK üyesine kesilmesi adil mi?

Seçim başarısızlığından genel başkan ve öteki arkadaşları da sorumlu değil mi?

Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları "Değişim" diyerek yola çıktılar ama ne değişimi gerçekleştirebildiler ne de partide yerinden oynamış bulunan taşları yerine oturtabildiler!

Şimdi MYK üyelerinin bir kısmını tasfiye ederek artan eleştirileri göğüslemeye çabalıyor olmalılar!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yapılacak değişikliği açıklarken elbette "tasfiye" kelimesini kullanmıyor!

"Bu arkadaşlar aynı zamanda milletvekili, Meclis çalışmalarına daha çok vakit ayırabilmeleri için MYK milletvekili olmayan partililerce takviye edilecek" deniliyor!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bu gerekçesi tasfiye edilecek MYK üyeleri tarafından nasıl karşılanmıştır acaba?

Nasıl karşılanacak, ortada tam bir "yerseniz" ya da "yersek" durumu söz konusu!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun MYK'yı yenileme çabaları CHP içinde yeni sorunların çıkmasına vesile olmaktan başka işe yaramayacağa benziyor!

MYK değişikliği parti içinde yeni küskünlüklere, yeni kırgınlıklara yol açacak ve yeni kamplaşmalara vesile olacaktır!

Evet, CHP'de sular durulmuyor, taşlar yerine bir türlü oturmuyor!

Oturtulması da mümkün değil!

Çünkü CHP çatısı altında siyaset yapmak isteyenlerin etrafında birleşebilecekleri asgari müşterekler yok!

Farklı tellerden çalan, farklı şeyler düşünen insanların bir arada siyaset yapmaları mümkün mü?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve yakın mesai arkadaşları partinin eski yöneticilerini tasfiye ederek başarılı olacaklarını sandılar!

Ama olaylar sandıkları gibi gelişmedi!

Eski yöneticileri tasfiye ettiler ama kendi aralarında birlik ve beraberliği sağlayamadılar!

Seçim öncesinde kendi kendilerine gaz verip tek başına iktidar hayalleri kurdular!

Şimdi ise bir arada bile duramıyorlar!

Birbirlerini tasfiye ederek sonuç almaya çalışıyorlar!

Biz de "Dün bir, bugün iki; bu ne acele diye soruyoruz!