Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kıyamette her nimetin hesabı verilecek

Kıyamette her nimetin hesabı verilecek

Hz. Ebubekir, öğle sıcağında mescide geldi. Ömer (r.a.) onu görüp dedi ki:-“Ebubekir! Niye bu saatte çıkıp geldin?” Ebubekir (r.a.) “Çok acıktığım için” dedi.
Ömer (r.a.) “İnan, benim çıkmamın sebebi de bundan başka bir şey değil” dedi. Onlar bu haldeyken, Rasulullah (s.a.v.) çıkageldi ve sordu:
-“Sizleri bu saatte çıkmaya zorlayan nedir?” Onlar da: “Karınlarımızın açlığıdır ya Rasulullah” diye cevap verdiler. Rasulullah (s.a.v.) şöyle dedi:
-“Allah’a yemin ederim ki, beni çıkmaya zorlayan da bundan başkası değildir. Haydi gidelim.” Kalkıp, Ebu Eyyub el-Ensari’nin evinin kapısına geldiler.
Ebu Eyyub, her gün Rasullullah (s.a.v.) için yemek ayırırdı. Eğer gecikir, vaktinde gelmezse, ev halkına yedirirdi.
Onları Ümmü Eyyub karşıladı. Rasulullah (s.a.v) ve yanındakilere: “Hoş geldiniz” dedi. Rasulullah (s.a.v.) “Ebu Eyyub nerede” diye sordu.
Ebu Eyyub yakındaki hurmalıkta çalışıyordu. Rasulullah (s.a.v.)’in sesini duyup koşarak geldi, o da Rasullullah (s.a.v.) ve yanındakilere “Hoş geldiniz” dedikten sonra:
-“Ya Rasulullah (s.a.v.) bu sizin gelme vaktiniz değil” deyince; Rasulullah (s.a.v) de; “Doğru söyledin” dedi.
Sonra Ebu Eyyub hurma ağaçlarının yanı gidip içinde kurusu, olgunu ve tazesi bulunan bir hurma salkımı kesip getirdi.
Rasulullah (s.a.v.) “Bunu kesmeni istemedim. Bize kuru hurma toplasaydın olurdu” dedi. Ebu Eyyub de:
-“Ey Allah’ın Rasulü! Hem kuru, hem olgun, hem de tazesinden yemenizi arzu ettim. Daha sizin için bir de hayvan keseceğim” dedi.
Rasulullah (s.a.v.) de; “Eğer kesersen, sağılanı kesme” dedi.
Ebu Eyyub (r.a.) bir oğlağı tutup kesti. Sonra karısına; “Sen hamur yoğurup, bize ekmek yap. Sen iyi ekmek yaparsın” dedi.
Yemek pişince, Rasulullah (s.a.v.) ile arkadaşlarının önlerine getirildi. Hz. Peygamber (s.a.v.) oğlaktan bir parça alıp ekmeğin arasına koydu ve şöyle dedi:
-“Ebu Eyyub! Çabuk bu parçayı Fatıma’ya götür. Birkaç günden beri o böyle yemek görmedi.”
Yemeği yiyip doydukları zaman Peygamberimiz (s.a.v.) ‘Ekmek, et, kuru, taze ve olgun hurma!’ dedi, gözleri yaşardı ve şu ayeti okudu:
-“Sonra andolsun ki, o gün her nimetten sorgulanacaksınız!” (Tekasür 102/8) Daha sonra da şöyle dedi:
-“Allah’a yemin ederim ki, işte bunlar kıyamet gününde hesabını vereceğiniz nimetlerdir. Böyle nimetlere kavuşup onları yerken; Bismillah (Allah’ın ismiyle) deyiniz. Doyduğunuzda da; bizi doyuran, bize nimetler veren ve iyilik eden Allah’a hamdolsun deyiniz.”
.............
Uzun süre aç kaldıktan sonra ilk defa eti, ekmeği, hurmayı bir arada bulan Rasulullah (s.a.v.) en yakın arkadaşlarına, kıyamet günü bunların hesabının verileceğini hatırlatması oldukça anlamlıdır.
Peki, her gün bunlardan fazlasını birlikte bulan bizler kıyamette nasıl hesap vereceğiz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi