Kadim Şam’ın en belirgin özelliklerinden birisi Hazreti Peygamberin annesi Amine’nin rüyasına giren Busra’nın konakları ile Şam’ın Guta’sıdır. Ahirzaman hadislerinde Guta’ya temas edilir. Müslümanların otağının ve çadırının yani evrensel kampının Guta’da olacağı ifade edilir. Şimdi bu beldede hadiste işaret edilen olayların irhasatı yani öncüsü yaşanıyor.

Suriye olaylarını anlamada iki kamp bulunuyor. Bu kamplardan birisini olayların gerisinde İsrail ve ABD parmağı arayan Suriye-İran çizgisi temsil ediyor. İsrail-ABD ithamıyla Suriye halkını itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu kamp hadislerde belirtilen Guta devrimini ve liderliğini baltalamaya çalışıyor. Zira bu kamp o kamp değil.

Guta kampı tarihi seyir içinde Yavuz Sultan Selim’den Salahaddin Eyyübi ve ondan da Hazreti Ömer’e uzanan fetih çizgisidir. Bu kampa varis olmayan Guta’ya ve evrensel çaptaki müstakbel fethe varis ve nail olamayacaktır.

Zaten Şam’da gösterilerde söz konusu karşı kampı temsil edenlerin seküler kesimler olduğu görülüyor.

Guta kampını ise camiler ve teravih namazları ve bu namazlardan çıkan cemaat temsil ediyor. Dolayısıyla turnusol kağıdı gibi olan göstericiler üzerinden hangi kampa ait ve mensup olduğunuzu görebilirsiniz.

Hangisinin müstakbeldeki Guta kampını temsil ettiğini rahatlıkla anlayabilirsiniz. Karşı kampa göre zaten ortada İsrail-ABD kampı var ve karşısındakini de Esat’ların boyun eğmeyen/ mümanaat kampı temsil ediyor. Bu kamp geçmişteki haliyle Ret Cephesiydi ve Kaddafi de merkezinde yer alıyordu. Şimdi Ret Cephesi yerle bir oldu ve mümanaat kampının da kokusu çıktı. Onlar sureta İsrail’e dövüşürken gerçekte halkını katlediyor.

Onlar Guta kampına mezhepçi gözüyle bakıyorlar. Sekterizm zemininden anti sekterizm (ya da Şii zemininden Sünni mezhepçiliğine eleştiri!) yapan bu zümrenin mugalatasına düşmeye gerek yok.

Lakin onların bu suçlaması tarihteki bütün Kudüs fatihleri için; yani Yavuz, Salahaddin Eyyübi ve Hazreti Ömer için de geçerlidir. Onların nazarında bu şahsiyetler de mezhepçidir ve Suriye halkıyla aynı kampı paylaşmaktadır! Bunu diyenler akılların köşesine şu gerçeği soksunlar: Ehl-i sünnet fırka değil ümmetin kendisidir. Diğerleri ise fırka manasına kapsamaktadır.

En azından ümmetin merkeziyetini temsil edemezler. Bunun tersini iddia eden ya matematik bilmiyor ya da heva ve hevesine tabidir (ehl-i ehvadandırlar). Said Havva’nın deyimiyle de ehli heva ve ehl-i bidatın dini rehberiyeti geçerli değildir.
¥
Esat’lar ve müttefikleri hadislerde belirtilen Guta Kampının düşmanıdırlar. Guta Kampının kurulması için Esat kampının yıkılması gerekiyor. Şimdi o süreçten geçiyoruz. Guta, Şam’ı çevreleyen bostanlıklar ve bağ ve bahçeler demektir. Şimdi devrimi Şam’a sokmak istemeyen Esat ve şebbiha çeteleri Şam halkını Guta bölgesinde sıkıştırmaya ve bloke etmeye çalışıyor. Fransızlara karşı verilen Guta Devriminin Kahramanı Abdurrahman Şehbender de Esat ailesinin ve baba Esat’ın gadrine uğrayanlardan birisiydi.

Esat ailesi manevi şahsiyetine ve kemiklerine suikast düzenlemiştir. Aynı dönemde yaşamasalar da baba Esat en azından kemiklerini Salahaddin Eyyübi’nin haziresinden taşıtmıştır. Halbuki, Şam halkı Şehbender’in şahsında Salahaddin Eyyübi’den maada bir kahramana daha kavuşmuştu. Şam halkını bu kahramandan mahrum etmek Hafız Esat’a düştü. Şehbender Dürzi Lider Sultan Atraş’ın silah arkadaşlarındandır ve Sultan Atraş’ın kızı da bugün devrim safları arasında babasını ve Şehbender’i temsil ediyor.
¥
Esat ailesi milli kahraman Abdurrahman Şehbender’in değil işgalden sonra Salahaddin Eyyübi’nin kabrine gelen ve nobran ve kaba bir şekilde ‘Salahaddin biz yine döndük’ diyen Henri Goro’nun varisidir ve ruhunu temsil etmektedir.

Şehbender’in Fransızlarla ülkesi adına boğuşması Guta ormanlarında tam iki yıl (1925-1927) sürer. Abdurrahman Şehbender adeta Suriye’nin Ömer Muhtar’ı ve Filistin’in İzzettin Kassam’ıdır. Fransız idaresi kendisini gıyabında idama mahkûm etmiş o da Irak ve Ürdün üzerinden Mısır’a sığınmak zorunda kalmıştır.

Fethi Rıdvan Şehbender’in Saad Zağlul’dan daha güçlü ve yetenekli bir hatip olduğuna tanıklık eder. 40 hitabesinde bir yanlışına bile rastlanmaz. Gassan İmam erken önemde suikasta kurban gitmemiş olması halinde onun Suriye’nin darbeler dönemiyle tanışmasını engelleyebileceğini ifade etmektedir.

O Suriye’nin Salih Bin Yusuf’udur ve Salih Bin Yusuf Burgiba’nın Fransızlarla yaptığı yarım anlaşmaya nasıl muhalefet etmişse Abdurrahman Şehbender de aynı şekilde Fransızlarla onursuz ve yarım anlaşmaya itiraz etmiştir. Hakiki mümanaatçı odur. Belki de baba Esat’ın kemiklerine bile dayanamaması ve Eyyübi’nin haziresinden başka yere naklettirmesinin sebebi budur.

1936 yılında bu eksik ve natamam anlaşmayı yapanlar belki de birebir örtüşmese de Burgiba kalibresinde ve kalıbında Haşim Atasi, Cemil Merdem ve Sadullah Cabiri ve Şükrü Kuvvetli gibi zevat idi. Salih Bin Yusuf’un tek başına Burgiba’nın karşısında durması gibi Şehbender de Fransızlara boyun eğen milli liderlere karşı durmuştur.

Cebel-i Arap veya Guta Devrimi kahramanı bir suikast sonucu öldürülüyor. Lakin ruhu Esat’lara karşı patlak veren devrim içinde yaşıyor. Devrime yakıt veriyor.

Not: Bütün ehl-i imanın bayramını tebrik eder ve sevinç ve coşku dolu nice bayramlar dilerim.