Kürtler, bu mukaddes vatan topraklarında bin yıldır beraber yaşadığımız, Selahaddin-i Eyyûbî’den birlikte gurur duyduğumuz, Mervanoğulları’nın kültür mirasını birlikte paylaştığımız, İdrîs-i Bitlisî’yi, Şerefhan’ı birlikte sevdiğimiz, müstevlîlere karşı çanakkale’de, Sakarya’da birlikte savaştığımız, bizim kendi ‘öz’ kardeşlerimizdir.
Aslında, ‘Kürtler bizim kardeşimizdir’ sözündeki ‘biz’ vurgusu dahi, ‘biz-onlar’ ayırımını çağrıştırdığı için beni rahatsız ediyor. Zira aramızda hiçbir ayrılık yoktur.
Biz onlarız, onlar da biz...
Lâkin, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Güneydoğu’nun fizikî şartlarından kaynaklanan geri kalmışlığa, bölücü terörün sebep olduğu ekonomik ve sosyal yıkıntı ilâve edilince, bölge halkını mağdur eden son derece üzücü bir tablo ortaya çıkmıştır. Bu durum, bölücü terörün istismarına da yol açmaktadır.
***
Bugüne kadar Cumhuriyet hükûmetleri, Güneydoğu’nun ekonomik ve sosyal kalkınması için ellerinden geleni yapmaya çalışmışlardır. özellikle GAP konusunda, Demirel’in ve özal’ın gayretleri inkâr edilemez. Benim de bizzat görev aldığım özal Dönemi’nde
Güneydoğu’nun ekonomik ve sosyal kalkınması için önemli hizmetler verilmiştir.
Ancak, Başbakan Erdoğan tarafından Diyarbakır’da açıklanan ‘Güneydoğu âcil Eylem Plânı’, bizce son çeyrek yüzyılın en önemli projesidir. Erdoğan’ın ifadesiyle bu, ‘Yüzyılın kardeşlik ve sosyal restorasyon projesi’ ile terörün istismar sahası ortadan kaldırılacaktır.
Düşünebiliyor musunuz? 2012 yılına kadar 5 yıllık dönemde,
kaynağı temin edilmiş 14,5 milyar YTL’lik yatırım neticesinde; sulanan arazi miktarı 6,5 misli arttırılarak 1,8 milyon hektara çıkarılacak, 4 milyon kişinin ek istihdamı
sağlanacak, kişi başına gelir 3,5 misline yükseltilecek ve sosyal
göstergelerde sıçramalar kaydedilecektir. Projenin tamamı 27 milyar YTL olacaktır.
Bu proje, dostlar alışverişte görsünler kabilinden hazırlanmış sıradan bir yatırım paketi değil, gerçekten Güneydoğu’yu ayağa kaldıracak ciddó bir hamledir. Projenin sosyal yönü, özellikle eğitim bakımından fevkalâde önemlidir.
***
‘Kardeşlik Projesi’nin uygulanmasında şu hususlar dikkati çekmektedir:
1. Başbakan Erdoğan, ‘demokratik ve barışçı çözüm’ sloganlarıyla ülke güvenliğini gözardı etmemiş
ve gerektiğinde ‘sınır ötesi harekâtı’da gerçekleştirerek terör örgütüne karşı etkili güvenlik tedbirleri de alabilmiştir.
2. Hükûmet, iç ve dış baskılara rağmen üniter devlet yapısından tâviz vermemiş; Erdoğan da ‘Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet, Tek Bayrak’ sloganından vazgeçmemiştir.
3. Güneydoğu âcil Eylem Projesi için, kaynağı önceden temin edilmiş ciddî bir yatırım göze alınmıştır.
4. Kardeşlik Projesi, herşeyden önce bölge halkını samimiyetle sahiplenme harekâtıdır.
5. Bu derece ciddî bir hamlenin, yargı yoluyla son verilmek istenen bir iktidar tarafından yapılması dikkat çekicidir.
***
Bu proje, sadece bölücü terör odaklarıyla onların siyasî temsilcilerini rahatsız etmiştir.
AK Parti’yi kapatarak Başbakan Erdoğan’a siyaset yasağı getirmek isteyenler gerçekten vatansever iseler, bu tabloyu yeniden değerlendirmek zorundadırlar.
Güneydoğu âcil Eylem Projesi’ni başlatan Başbakan Erdoğan’ı ve Hükûmeti candan kutluyorum.