Zulüm, Bildiğin Zulüm!..
Bir doktorun Kenya ve Somali tespitlerinden bir bölümünü, oradaki insanları tanımak açısından yorumsuz aktarıyorum:
“İmtihan büyük, sorumluluk büyük!
Bu vebalden, dünya ve de özellikle Müslümanlar asla kendini kurtaramayacaklardır.
Yardım alabilmek için dağıtım bölgesine gelip güneşin altında ağzı oruçlu demeyeceğim ölüm oruçlu ama sabırlı bir o kadar vakarlı, hiç tahmin bile edemeyeceğiniz kadar inançlı, ölmek üzere iken bile başının örtüsünü düzelten bir o kadar iffetli Somalili mülteci kardeşine elini bu gün uzatmazsan, ahret gününde sana el uzatan olur mu onu bilemiyorum!
Yağmacılığın olmaması, hırsızlığın olmaması, susuz ortamlarda yaşadıkları halde kampın kokmaması, Afrika kıtasında %30 larda olan HİV pozitifliğinin %1 düzeylerinde olması, bir lokma ekmeği olmadığı halde hafız yetiştirilmeye çalışılan, baraka mescitte sıradan bir çocuğu çağırıp yavrum kuran okur musun bana dediğinde hemen şevk ve istekle okumaya başlaması ve sen dur diyene kadar birkaç sayfayı bir solukta okuması, bizlere bir şeyler anlatmıyor mu?
Açlık ülkesinde toklara saldırılmıyor, cinayetler işlenmiyorsa bunu neyle izah edersiniz soruyorum sizlere. Herhalde sebebini anlamış olmalısınız.
O “Kitap”ın terbiyesinde olan bir halkın ölüme mahkum edilmesi, Allah katında bize nelere mal olacak bir düşünelim bakalım!
Ey zorba iktidarların zalim yöneticileri! Kendinizin ve halkınızın konforu, zevki, keyfi, israfı için harcadığınız imkanların çok az bir kısmını da bu insanlara harcamayı neden hiç düşünmezsiniz?!
Yoksa, zaten kıymetsiz olan kara kıtanın kara talihli kara derili insanları ölse, daha iyi olur diye mi düşünüyorsunuz?!.
Çaresizliğe mahkum edilen bu mazlumlar, sizden hakkını elbet bir gün alacaktır!
Çöplere attığını ekmekler bile bunları doyurmaya yetecekken, neden hala orada son 60 yılın kuraklığını bahane ediyorsunuz?!.
Kuraklıktan insan ölecekse Suudi Arabistan çöllerinde önce ölmesi gerekir.
Afrika oralar kadar kurak-kıtlık olan bir memleket değil ki!
Sebep başka.
Ey Birleşmiş Milletler adındaki dünya zalimlerinin Konsülü!
Neden toplanıp karar almıyorsunuz bu felaketi önlemek için, neden?
Dünya medyası neden bu açlığın gerçek sebebini anlatmıyor!
Aç çocuğu yiyen akbaba göstermek mi sizin göreviniz?!
Neden Kenya Hükümeti su kuyusu açtırmıyor bu bölgede?!
Neden Somali topraklarından kaçıyor insanlar?!
İç yüzünü anlatsanıza?!
Sömürgeci devletlerin emellerini anlatsanıza?!
Somali sahillerinde geçim için balık avlamaya çalışan köy balıkçılarını, denize açılınca balık gibi avlayan uluslar arası balık avı çetelerini neden yazmayıp Somalili korsanlardan bahsediyorsunuz?!.
Gerçekleri yazın da, insanlar açlıktan neden ölüyor, dünya anlasın!
Suriye gibi açlık sorunu yaşamayan bir ülkede karışıklık çıkaran siz dünya otoriteleri!
Açlıktan ölenler için bir şeyler yapmak işinize gelmiyor mu?!
Bu ölüme seyirci kalanlar, o çocuğun leşine konan akbabadan ne farkınız kalır anlatır mısınız bana?!.
Zalimler için yaşasın cehennem diye haykıran ayetleri okudu barakadan mescitte sekiz yaşındaki Abdurrahman bize.
İmtihanı kazanan bir toplum görmek isteyen, Kenya dadaap kamlarına gelsin.
Hayatı da, ölümü de görsün, kendi gözleriyle.
Her nefis ölümü tadacaktır, ama her nefis aynı tatla mı tadacaktır bir düşünsek yeter!.."
Dr. Halil Karataş /18 Ağustos 2011/Kenya
Paylaşım için Suat Şahin’e teşekkürlerimle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.