Medya Kime ve Neye Hizmet Ediyor?
Ülkemizde en büyük güç nedir? Bence hâlâ medyadır ve bilhassa televizyondur. Bu büyük güç ülkenin, halkın, devletin, millî kimlik ve kültürün hizmetinde midir?
Bu soruya nasıl bir cevap verebiliriz?
Medyanın baronları, prensleri, ağır topları neye ve kime hizmet ediyor?
Onlar öncelikle kendilerine, nefislerine hizmet ediyor.
Sonra kendi inançlarına, kendi dünya görüşüne, kendi ideolojilerine.
Selanikli Beyaz (veya Pembe) bir Türk ise Selanik ideolojisinin ve cemaatinin hizmetindedir.
Ateistse ateizme hizmet edecektir.
Samimî veya gayr-i samimi bir Kemalist ise Kemalizme hizmet verecektir.
Medyanın, bilhassa tv'lerin şu değerlere hizmet etmesi gerekir:
Hukuk ve adalete,
Temel hak ve hürriyetlere,
Sosyal adalete, yani âdil gelir dağılımına,
Ülkenin, halkın, devletin maddî ve mânevî kalkınmasına,
Ahlâka ve fazilete,
Millî kimliğe,
Millî kültüre
Hizmet etmesi gerekir.
Büyük medyamızın bazı organlarına bakalım:
Müstehcen yayınlar,
Şehvetli karılar,
Toplumu çürüten ahlaksızlıklar,
Türkiye halkını bir arada tutan din ve ahlak bağlarını dinamitlemeler.
Toplumsal barış ve mutabakatı sarsıcı provokasyonlar.
Lüks, israf, içki ve kumara teşvik,
Hiçbir faydası olmayan gıcıklayıcı ve gıdıklayıcı magazin haber ve resimler,
Yine hiçbir faydası olmayan futbol haberleri, yorumları, resimleri.
Büyük medyada fitne ve fesat,
Nifak ve şikak,
Günah ve isyan,
Çok yoğun ve genel.
Bugünkü büyük medyamızı İslamî, Kur'anî, Nebevî, hikemî (bilgelikle ilgili) ölçü ve kıstaslarla değerlendirecek olursak ortaya pembe bir tablo mu çıkar, kapkara bir manzara mı?
Türkiye halkının ezici çoğunluğunu oluşturan Müslümanların dine, imana, ahlaka, fazilete, hikmete; ülkeye, halka, devlete (sistem veya düzene değil) hizmet eden temiz, şeffaf, hayırlı, vasıflı, âdil, güçlü bir medya kurmaları gerekir.
Bir İslam medyası oluşturulsun demiyorum.
Türkiye için hayırlı, vasıflı, güçlü, etkili bir medya istiyorum.
Böyle bir medyanın özellikleri ne olmalıdır:
*Olumlu ve yapıcı muhalefet yapacaktır.
*Mâruf ile emr edecektir.
*Münkerden nehy edecektir.
*Halkı doğru şekilde bilgilendirecek ve aydınlatacaktır.
*Kesinlikle yağcılık, yalakalık, meddahlık, dalkavukluk yapmayacaktır.
Bir ülkeyi, bir halkı, bir devleti ayakta tutan değerleri koruyacak ve yüceltecektir.
Benliklere hizmet etmeyecektir.
Ülkeye, halka, devlete (rejime değil), ahlaka, fazilete, bilgeliğe, iyiliğe, güzelliğe hizmet eden bütün erdemli, yüksek ideal sahibi, mürüvvetli, örnek medyacıları tebrik ediyorum. Allah sayılarını çoğaltsın ve medyamızdaki bugünkü olumsuzlukları gidermeyi onlara nasip etsin.
*(İkinci yazı)
Ben Faziletli miyim?
Faziletten sık sık bahs ediyorum. Sakın, kendimi faziletli sandığımı sanmasın kimse. Fazileti sevmek ve övmek, fazileti istemek başka şeydir, faziletli olmak başka şey.
Bazı insanlar eğri oturur, eğri konuşur, doğruyu söylemez.
Bendeniz eğri otursam bile doğru konuşmak isterim. İnşaallah bunu yapabiliyorumdur.
Bendenizin hiçbir fazileti yoktur.
Bir tek özelliğim vardır: Elhamdülillah mü'minim Müslümanım.
Lisanla faziletsizim deyip içimden faziletli olduğumu sansam münâfık ve mürai olurum.
Faziletli bir kimsenin faziletini (tevâzu ve melâmet göstererek) inkâr etmesi bir fazilettir ama benim durumum böyle değildir. Bende fazilet yok, binaenaleyh faziletsizim demem bir fazilet olmaz.
Çok kusurlu, çok noksan, çok hatâlı, çok günahkâr bir Müslümanım.
Kerim olan Allah'tan ümit kesmem.
Basit, sıradan, derecesiz bir Müslüman olmak bana yeter.
İnşaallah hayatım hüsn-i hâtime ile sona erer, yani ömrüm imanlı olduğum halde biter.
Faziletli ve mürüvvetli kardeşlerimden dileğim, bu fakire dua etmeleri ve kusurlarımı örtmeleri ve bağışlamalarıdır.
Duaları indallah makbul olan kimselerin hayır dualarını almak ne büyük bir bahtiyarlıktır.
Dünyadan âhirete imanlı olarak göçebilmek ne büyük bayramdır.