Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Sayın Başbakan’a önerim

Sayın Başbakan’a önerim

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne, özellikle Ankara’yı mesken tutmuş tuzu kurular güruhunun her yapılan icraata “istemezük” diye isyan etmesi çok can sıkan bir noktaya geldi.
“Peki bu güruhu nasıl tanıyabiliriz? Hangi özellikleriyle sivrilirler, nerede oturur, ne yer, ne içerler” soruları akıllarınıza takılabilir. Hemen cevaplayayım; bu grubun en önemli özelliği devletten sabit ve kallavi bir maaş almaları. Devletin hemen hemen bütün imkanlarından sonuna kadar istifade ederler. Lojmanlar onlara sonuna kadar açıktır, her yaz, kurumun beş yıldızlı kampında maaile tatillerini yaparlar. çalıştıkları kurumların kantin ve lokalleri her ihtiyaçlarını piyasanın onda biri fiyatına karşılar. Kısacası ülke ekonomisindeki çalkantılar onları hiç etkilemez. Aksine bir bankaya yatırdıkları birikimleri faizlerdeki artışla biraz büyüdü mü, onların keyiflerine diyecek yoktur. Yoksa esnafın siftah yapamadan kepenk kapatması, sanayicinin iflası veya özel sektörün can çekişmesi onları enterese etmez. Zaten bu nevi insanlar potansiyel AK Parti seçmenidir onların nazarında. Bir belirsizlik anında ülkeden kaçan yabancı sermayeyi; İzmir’den denize sürdüğümüz Yunan askeri ile aynı sayarlar. Onların gözünde ikisi de ülkemizi işgale gelmiştir. çok bildiklerini, çok okuduklarını sanırlar ama bildikleri sadece ezberletilmiş dogmalardır.
İşte bu güruh ne zaman vatandaş biraz nefes almaya çalışsa bir muhtıra koyuyor önlerine ve her şey sil baştan en başa dönüyor. Onların eli taşın altında olmadığı için hiç mi hiç umursamıyorlar vatandaşın durumunu. Benim Sayın Başbakan’a teklifim de işte tam bu noktada olacak; bu güruhun devletten aldığı maaşları borsaya endeksleyin, görün bakın, onların da canı yanınca nasıl da anlayışlı olacaklar. Eğer bu çok zor diyorsanız, bu seneki yaz kamplarını iptal edin tasarruf politikası gereği. Eminim ya tam darbe olur veya muhtıraları teker teker geri çekerler. Sakın abarttığımı zannetmeyin, böyle küçük dünyası olanların küçük hesapları olur. 

WISDOMNET
ABD yıllarca Türkiye’nin laik, laikçi, Kemalist, elitist kesimlerinin iş ve eğitim için mesken tuttuğu bir yer oldu. Bu dönemde ancak seçkinler sınıfının ulaşabildiği bir mekandı Amerika adeta. Son iki onyıllardaysa toplumun diğer katmanlarını temsil edenlere de kapılarını açtı. “Amerikan rüyasının” sadece belli bir kesimi değil herkesi muhatap aldığını ispat edercesine. Bu rüyanın gerçekliğinin ve yansımalarının ne olduğunu tartışmak hiç şüphesiz mümkün. Benim burada değinmek istediğim eğitim sektörüdür. Amerika, halihazırda yüksek öğretimdeki kalite açısından gelişmiş devletler arasında başı çekmektedir. Bunda dünyanın en iyi üniversitelerinin ABD topraklarında olması kadar, eğitim sisteminin öğrencinin gizli ve acık bütün yeteneklerini ortaya çıkaracak kadar “öğrenci merkezli” olmasının tesiri de vardır. “The best and the brightest” diye tanımladıkları “en iyi ve en zekiler”in hep Amerika’nın yolunu tuttuğu bir gerçektir. Bunların arasında Türkiye’den gelen gençler de var.
Wisdomnet, işte bu “en iyi ve en zekiler”in bir ürünü. Bundan oniki yıl önce Amerika topraklarında yaşayan muhafazakar-dindar (kadın-erkek) birkaç akademisyen gencin oluşturduğu bir organizasyon. önceleri sanal dünyada yapılan akademik tartışmalar, kurumsallaşmanın tamamlanmasından sonra periyodik bir araya gelişlerle de desteklenmiş. Her yıl ABD’nin Memorial Day tatilinde buluşan bu gençler, ABD ve Türkiye’den davet ettikleri konuşmacılarla birlikte Türkiye, Amerika ve dünya gündemini masaya yatırıyor, üç günlük yoğun bir program boyunca hem tatil yapıyor, hem de güncel meseleler üzerinde kafa yoruyorlar. Ben geçtiğimiz yıl ve bu yıl bu toplantılara katılma imkanına sahip oldum. Gönüllerimize ve beyinlerimize ziyafet olarak nitelenebilecek bir program oldu her iki seferinde de. Samimiyet, şevk ve imanın entelektüel bir kimlikte bir araya gelmiş hali Wisdomnet ailesi. Onları kutluyor, davetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
NE MEMLEKET!
Bir eski başbakan, çalmamış çırpmamış, halkına hizmet etmiş bir eski başbakan ev hapsine konuyor. Yaşlı ve mecalsiz bir eski başbakan. Suçu vatanına hizmet etmek. Halkını hakim kılmaya soyunmak... Bir başbakan. Partisi kapatma tehdidi altında bir başbakan. Yasaklanmak tehdidiyle yüz yüze yaşayan bir başbakan. Suçu vatanına hizmet etmek. Onların refahı önünde duran engelleri kaldırmaya soyunmak. AB yolunda fazla adım atmak... Bir cumhurbaşkanı. Eşinin kıyafetiyle tanımlanan bir cumhurbaşkanı. Yasaklanmak, Köşk’ten indirilmek tehdidiyle saldırılan bir cumhurbaşkanı. Suçu, milletin desteğiyle oraya çıkmış olması. Eşinin başörtüsü. Ne memleket! Ne memleket


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Kavakçı İslam Arşivi