Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Bakalım notçular bu büyümeye ne diyecek?

Bakalım notçular bu büyümeye ne diyecek?

Dün Türkiye ekonomisinin ikinci üç aylık dönemi olan nisan-mayıs-haziran aylarına ait büyüme rakamı açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre, ekonomi bu yılın ikinci üç ayında yüzde 8.8 büyüdü. Bu büyüme oranı, aynı dönemde yüzde 9.5 büyüyen Çin'in ardından dünyada ikinci sırayı alıyor.
Yine yılın ikinci üç aylık döneminde, Türkiye'nin kategorisinde bulunan ülkelerden Hindistan yüzde 7.7, Rusya yüzde 3.4, G. Kore yüzde 3.4, Brezilya yüzde 3.1, Meksika yüzde 3.3, Endonezya yüzde 6.5 büyüdü. Bu yılın ilk üç ayında yüzde 11.6 oranında büyümesi de dikkate alındığında, bu sonuçların ardından Türkiye 2011'in ilk altı aylık döneminde ortalama yüzde 10.2 büyüyerek, aynı dönemde yüzde 9.6 büyüyen Çin'i de geride bırakarak dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi oldu.
Peki bu yüksek büyüme hızına rağmen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları niye hâlâ Türkiye'nin notunu "yatırım yapılamaz" seviyesinde tutuyorlar? Tutuyorlar çünkü Türkiye'nin notu yükselirse, faiz lobisinin tahsil edeceği faiz gelirleri azalabilir. Unutmayın, faiz lobisi Türkiye'den sadece bu yıl 47.5 milyar liralık faiz geliri elde edecek. Türkiye'nin notu artırılırsa, gelecek yıl için iyice umutlarını yitirebilirler. Çünkü Türkiye'den başka kolay para kazanacakları ülke kalmadı. Üstelik Türkiye'de hem risk yok hem de dünyada negatif reel faizler geçerli olduğu halde biz kısa vadeye hâlâ pozitif reel faiz ödüyoruz. Dolayısıyla faiz lobisiyle işbirliği içinde olan notçular Türkiye'nin notunun artırılmasına karşı çıkıyor ve türlü bahaneler uyduruyor.
Hatırlayacaksınız, notçulara, "Niye Türkiye'nin notunu artırmıyorsunuz?" diye sorulduğunda, önce siyasi istikrarı bahane ettiler, "genel seçimleri bir görelim" dediler. 12 Haziran 2011 seçimlerinde yüzde 50 oyla AK Parti tek başına iktidar oldu, siyasi istikrar sorunu yaşanmadı. Bu defa, "cari açığınız yüksek" dediler. Cari açık azaldı. Hatta dün açıklanan rakamlara göre gerilemeye başladı. Geçen hafta Fitch isimli uluslararası derecelendirme kuruluşu Türkiye'nin notunun artırılması için bir başka kıstas koydu. "Yüksek büyüme, enflasyonsuz olmalı" dedi.
Şimdi bakalım ne diyeceksiniz? İşte size, ilk altı ayda enflasyon hedeflerine uygun iki çeyreğin aritmetik ortalaması 10.2 oranında bir yüksek büyüme. Hatta bu, dünyanın ilk altı aylık en hızlı büyümesi.
Hemen hatırlatalım, geçen hafta sanki Türkiye'ye nispet yapar gibi yılın ilk altı ayında yüzde 5.1 büyüyen İsrail'in notunu yükselttiler. Türkiye'nin notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye getirmemek için bakalım bu defa utanmadan ne bahane bulacaklar? Ama mutlaka bir şey bulurlar. Çünkü kolay para kazanmaya alışmış yüksek faiz lobisi not artışına karşı.
Sadece onlar mı? Lobinin sözcülüğünü yapan bazı köşe yazarları ve "Türkiye'nin notu düşsün, AK Parti hükümetten gitsin" hesabıyla, kendilerine gelecek hükümette ikbal bekleyen bazı eski bürokratlar da not artışına karşılar. Not artarsa faizler gerileyeceği için halihazırdaki ve gelecekteki kazançları azalacak diye öyle korkuyorlar ki, ekonomik gerçekleri eğip bükmekten, bu toplumun çıkarını zedelemekten hiç çekinmiyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi