IMF'ye pancar sorusu
Dün, Avrupa Birliği Şeker Üreticileri Uluslararası Federasyonu (CIBE), ekim alanlarının çoğaltılması sonucunda Avrupa'da pancar üretiminin bu yıl yüzde 13 artacağını duyurdu.
Peki bu pancar konusu Türkiye için önemli mi? Çok önemli, çünkü 1999'da IMF ile yapılan stand-by anlaşmasında IMF'nin Türkiye'ye uymasını söylediği koşullardan ilki pancar ekim alanlarının azaltılmasıydı. Ve daha sonra bu koşul, Kemal Derviş'in hazırladığı "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı"nda rekabeti artıracak önlemler arasında yer aldı. Böylece Türkiye'de pancar ekim alanları kısıtlandı, pancar üretici sayısı azaltıldı. Pancar ekim alanları 492 bin hektardan 323 bin hektara, pancar eken çiftçi sayısı ise 492 binden 187 bine geriledi.
Peki IMF Türkiye'de pancar ekimini kısıtlarken dünyada şeker fiyatları nasıl gelişti dersiniz... Son beş yıllık şeker fiyatlarına baktığımızda, Ağustos 2006'da tonu 470 ABD doları olan şekerin tonu, ağustos 2011'de 819 dolara yükseldi. Geçen yıl ağustosta ise şekerin tonu 620 dolardan işlem gördü. Yani son bir yılda şeker fiyatları yüzde 32 yükseldi.
Şimdi IMF'ye şu soruyu sormak gerekiyor. "Türkiye'de pancar üretimi azaltılırken Avrupa'da pancar üretiminin artmasına niye izin verildi?" Üstelik IMF'nin elinde şeker fiyatlarının hızla artacağını gösteren dünya pancar ve şeker kamışı üretim ve talep projeksiyonları da vardı. Hatta biyoenerji üretimine ayrılması nedeniyle gıda üretim alanları daralırken, Türkiye hakkında alınan bu kısıtlama kararı için, "bütçede devlet yardımıyla ilgili kalemleri şişiriliyor" gerekçesinin kullanılması hiç de akılcı ve ikna edici olmuyordu. Kısacası, IMF'nin Türkiye'ye dayattığı pancar üretimini kısıtlama kararının masum olduğunu kimse iddia edemez. İşte bu nedenle, Türkiye'de pancar ekim alanları azaltılırken, Avrupa'nın pancar ekim alanlarını genişletmesi, açıklanması çok zor bir gelişme. Üstelik şeker fiyatlarının hızla arttığı bir süreçte...
Gelelim pancarın Türkiye'deki önemine... Pancar, şekerin hammaddesiyken, pancar küspesi de hayvan yemi olarak kullanılıyor. Dolayısıyla pancar çok yönlü bir ekonomik ürün oluyor. Son yıllarda Türkiye kırmızı et üretiminde krize girdi. Bu biraz da hayvan yemi fiyatlarının, gıda fiyatlarına paralel olarak artmasından kaynaklandı.
Kısaca IMF'nin "pancar üretimini kısıtlamasını", Türkiye'ye kredi verirken bir ön koşul olarak koyması, kırmızı et üretimini de zora soktu. Peki bunun karşılığında ne oldu? Avrupa hem kendi şeker üretimini, hem de kırmızı et üretimini artırdı. Ve Türkiye, Avrupa ülkelerinden şeker ve kırmızı et ithal etmek zorunda kaldı.
Gelelim şimdi bizim kriz lobisine. 2008 dünya mali krizinde hükümete baskı yaparak, "IMF anlaşmasını yenile, 35 milyar dolar al, bize ver" diyenler, şimdi Türkiye aleyhine olan bu gerçekleri bir bir gördüler mi acaba? IMF'nin Türkiye'de bütçe vesayetini üstlenmesi, askerin de ülkede siyasi vesayeti sürdürmesi, Türkiye'nin tarım ve hayvancılık dahil her alanda kıstırılması için bir paketti. Hükümet bu oyunu gördü de, hem IMF ile yeniden anlaşmaktan uzak durdu hem de 12 Haziran Anayasa referandumuyla askeri vesayeti azalttı ve Türkiye böylece köşeye sıkışmaktan kurtuldu. Anlayacağınız Türkiye bugünlere yerli yabancı krizcilerle dövüşe dövüşe geldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.