İlk yarısı heyecanı kadar netliği olmayan bir maç! Her şey karman çorman. Terim bile kenarda şekilden şekile giriyor. Galatasaray iğneyle kuyu kazar halde. Sabri bir fenomen. Her zamanki gibi çok hata az güzellik... Devamlı ileri çıkıyor top kaybediyor geri dönüşleri gecikiyor. Olmadık topları presle kazanıyor, arkadaşlarının hatalarını kapatıyor kendi bir çuval incirin içine ediyor. Yaptığı faul sonrası sarı kart yiyor. Böyle futbolcu fayda mı zarar mı?

Gökhan Zan neredeyse goller yedirecek hatalar yapıyor, onun hatalarını Ujfalusi kapatıyor. Bir sonrasında Gökhan kafaya çok güzel yükselerek golü atıyor. Aynı pozisyonda arka direk dibinde Elmander rakibini iterek deviriyor hakemin gözünden kaçıyor.

Selçuk, Gökhan'a attırdığı goldeki serbest vuruşun ve de Elmander'e derin pasının dışında neredeyse ortada yok! Ara sıra gözüken oyuncuya benden de prim yok. Selçuk'u çok daha farklı bekliyorum. O bir yıldız ama henüz parlamıyor.

Hakan Balta iyi-kotu bir grafik...

Engin basl-ı başına bir zorluk. Çok güzel isler yapıyor akabinde sarı yiyor. Gereksiz.

İyiler de var: Başta Melo... Her yerde savunmada, kale dibinde pitbull... Orta alanda rakiple itişmede harika, golde mükemmel... Melo'nun golü Galatasaray'ı rahatlatıyor. Takımı ateşleyen isim Melo. Taraftarla da iletişimi mükemmel. Riera fark ediliyor. Oyuna kalite getiren adam ama takımla uyumu henüz tartışılır. Elmander ve Kazım'la daha rahat oluyor. Elmander de yalnızlığını aşarsa iyi kumaş. Çok goller atar.

Sonuç; Galatasaray inanamayacağı iki golle öne geçiyor. Bu oyuna göre beklenen bir durum değil. İşin garibi Galatasaray kotu de değil ama verim düşük. Futbolu keyifli ama hataları kahır eder.

Eskişehirspor iyi başladı, ilk dakikalarda öne bile geçebilirdi. Kamara, Mehmet Yıldız, Koray tabelayı değiştiremedi. Savunmada Dede başarılı, Sezgin, Burhan Eşer, Erkan Zengin, Veysel çok arzulu... Ancak sonuca gidecekken Eskişehirspor da birden anlaşılmaz bir şekilde hız kesti. O arada golü yedi hepten durabildi. Sonlara doğru yine gayrete geldi ama iş işten geçmişti... Eskişehirspor, Galatasaray'ın oyunundan değil adından korktu ve maçı verdi.

Anlaşılmaz bir maç seyrettik. Amerikan filmi gibi her iki takımda da; 'iyi, kötü ve çirkin' bir aradaydı.

Goller iyi, oyuncuların bazıları kötu, kenardaki Terim ve Skibbe'nin görüntüleri çirkindi...