'Büyük kulüp' olmanın şifresi
Evvelsi gün FBTV’de Başkan Aziz Yıldırım’ın sohbete dönük açıklamalarını her Fenerli gibi ben de izledim. Aziz Başkan’ın özellikle müessese ve kurumsallaşma adına Fener üzerindeki hedeflerini anlatırken inanın bana iftihar ettim.
Şampiyonluk her takımın rüyasıdır. Bu sezon Fener şampiyon olamadı. Devler Ligi’nde Avrupa’nın ilk 8’ine girdi. Hepsini bir kenara itelim kendi adıma, büyük kulüp olmanın özelliklerini birer birer sıralarken gerçekten Fener’in uzaktan dev gibi görünen bir kulüp olduğunu bir kez daha anladım. Büyük kulüp olabilmek için Yıldırım’ın her sözü, her başkan için kulağa küpedir.
çok kısa bir zaman sonra Pekin’de olimpiyatlar olacak. Pekin’e giden Türk sporcuların 4’te 3’ü Fenerbahçe’nin yollamış olduğu misyonerlerdir. İşte büyük kulüp olma özellikleri bu zaten. O da Fenerbahçe ve Başkanı’na yakışır bir konuşmayla izleyenlere keyif verdi. Daha sonra da önümüzdeki sezon Fener’in transfer etmesi gerektiği futbolcuların kimler olmasına cevap verdi. ‘Newcastle’dan tanıdığımız Emre Belözoğlu’nu Fenerli yaptık’ dedi. Bu oyuncunun sık sık sakatlıkları gündeme gelmezse; bana göre süper transfer. Aziz Başkan, Villareal’den Nihat’a kafayı takmış gözüküyor. Bence bırakın İspanya’da kalsın! Fener’e gelirse iş yapmaz mı? Tabiki yapar! Aziz Başkan’ın Kezman’a olan tutkunluğunu yadırgadım. ‘Kezman kalmalı’ diyor. Ben karşı fikirdeyim. Bir an evvel gitmeli! Eğer Fener yarışta kaybedilmiş puanların hesabını yapıyorsa; Kezman’ın büyük payı var. Fazla detaya girmeden bir an evvel gitsin diyorum. Kendisiyle barışık olmayan futbolcunun Fener’e ne yararı olur ki! Olsa olsa zararı olur. O zaman güle güle Kezman’a...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.