Bu yükün altından nasıl kalkardık?
* Ölüm duygusu her zaman içimde kıvranıyor ama ben ondan kaçıyorum. Bu yıl ilk defa kendimle yüzleştim ve ölüm duygusunu yoğun bir şekilde yaşadım. Bu çok acı bir şeydi. Bir anda her şey bitti sandım. Yaptığım her şeyin nasıl da unutulmaya mahkum olduğunu ve bir gün öleceğimi hissettim. Yaptığım her şey, okulum, işim yakınlarım burada kalacaklar ve ben gideceğim. Bunu ahiret inancından bağımsız düşündüğünüzde gerçekten çok acı duyuyorsunuz. Neyseki Ahrete inanıyoruz. Orada güzel bir hayat İnşallah bizleri bekliyor olacak. İçimizi bu rahatlatıyor ve Müslüman olduğum için Allaha hamd ediyorum. Yoksa bu yükün altından nasıl kalkardık? F. B.
Ölümden sonra hayat olduğunu bilmek rahatlatıyor
* Sizin de ifade ettiğiniz gibi, ahiret, ceza mükafat duygusu bizi rahatlatıyor. Bir danışanım, "bana haksızlık yapan, paramı, duygularımı ve emeğimi sömüren eski kocamdan ahirette hakkımı alabileceğim duygusu beni rahatlatıyor. Yoksa yapılanları kaldırabilmem mümkün değil" diye ifade etmişti. Gerçekten yaşadığımız dünyada her şey istediğimiz gibi olmuyor, haksızlığa uğruyoruz, yolumuza taş koyanlar, işimize engel olanlar, şahsımıza darbe yapanlar olabiliyor. Böyle zamanlarda ahiret, sorgu sual ve cezanın olduğunu bilmek içimizi rahatlatıyor. Ölüm duygusu gerçekten günümüz insanının kaçtığı ve uzak kalmak istediği bir şeydir. Oysa müminler ölüm sonrası Allah'ın mükafatına ulaşacaklar. Bu nedenle ölüm duygusundan kaçmak yerine ölümle yüzleşmeli hayatımızın yanlışlarını ortadan kaldırmalıyız.
Arada kalıyorum
* Ben 31 yasında yurt dışında yaşayan bir kardeşinizim. Ailemin verdiği dini bilgilerle dinime bağlı kalmaya çalışıyorum. 8 senelik evliyim ve cocuğumuz yok. İki senedir de eşimle geçinemiyorum. Eşime göre benim ailem daima suçlu. Halbuki annem daima yemeğini yapıp kapısına da getiriyor. Yine de annemle hiç geçinemiyor. Daima arada kalıyorum. Bir şey demeye kalksam, söze başlar başlamaz hemen kendince bana laf demeye baslıyor. O böyle yapdıkça ben de mutluluğu dışarıda başka bayanlarda aramak istiyorum. Ama aklım başıma gelince kendimi durduruyorum. Karımı çok seviyorum çok değer veriyorum. Ama o benim moralimi bozdukça ben de onun istediklerini yapmıyorum. İşim çok yoğun olduğundan çok aşırı çalışıyorum. O ise onunla ilgilenmeye vaktim yok diye bana sitem ediyor. Çevremde çok sevilen ve değer verilen bir insanim ama eşimle sorunlarım var. Bana neler önerirsiniz? M. K.
Kimseyi suçlamaya hakkımız yok
Aile içinde yaşanan çatışmalar mümkün olduğunda eşler arasında çözüme ulaşmalıdır. Aile büyükleri işin içine girdiğinde ve aile gençlerin yaşantılarına müdahale etmeye başladıklarında sorun daha da içinden çıkılmaz hale gelebiliyor. Annenizin sorunlarınızın çözümü noktasında çaba gösterdiğini anlayabiliyorum ama ne yazık ki bizim toplumumuzda bu her zaman böyle olmuyor. Büyükler gençlerin hayatlarına çok fazla müdahale ediyorlar ve eşiyle annesi arasında kalan insanlar büyük bir çıkmaza giriyorlar. Burada size tavsiyem mümkün olduğunca sorunlarınızı eşinizle konuşarak, beklentilerinizi açıkca ifade ederek çözmeye çalışmanızdır. Hangi konularda çatışmanız oluyor öncelikle bunu belirleyin. Annenizle ilgili eşiniz neyden şikayetçi, neden bu kadar tepki gösteriyor bunu sorun ve annenizin sizin için değerli olduğunu ona saygı ve hürmette kusur etmemeye özen gösterdiğinizi, eşinizin annesi için de aynı şeylerin geçerli olduğunu ifade edin. Eşinize kızdığınız için mutluluğu dışarıda aramanız ise başlıbaşına bir sorun. Burada bir hata var ve hataya bir mazeret arıyor gibisiniz. Ne olursa olsun, Allah bizi haramlardan uzak kalmayı emrediyor. Evdeki sorunlar ayrı, bizim kulluk sorumluluğumuz ayrı. Hiçbir şey yaptığımız hatalara mazeret olarak gösterilmemelidir. Çünkü iyi ya da kötü eylemlerimizin sahibi biziz. İyi yaşarsak iyilerden oluruz kötü yaşarsak kötülerden oluruz. Bu konuda kimseyi suçlamaya hakkımız yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.