Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bediüzzaman’dan Doğu ve Güneydoğu’ya çözümler

Bediüzzaman’dan Doğu ve Güneydoğu’ya çözümler

Dünkü yazımın başlığı; “Teröre Bediüzzaman Seferberliği” adını taşıyordu. Bugün de konuya devam etme gerekti.

Bu konuda Bediüzzaman’ın görüşlerini, Risale Akademi’nin hazırladığı konferanslarda Mehmet Ali Kaya çok güzel aktarmış.

“Bediüzzaman’dan Kürtlere Hürriyet, Demokrasi ve Kalkınma Dersi” başlıklı konferanstan alıntılar yapmak istiyorum.

“Bediüzzaman; “Madem ben bu vatanın evladıyım, bu vatanın saadetine hizmet etmek benim için farzdır” diyen ve kendisini hayatı boyunca, doğup büyüdüğü ülkesine ve vatandaşlarına hizmete adayan bir vatanperverdir.

Ülkesi onu sürgüne ve hapse mahkûm ettiği halde asla küsmemiş, hapishanede bile ülke insanlarının geleceği için kitap yazarak insanlığın imanına, ilmine ve fikrine hizmet etmekten geri durmamıştır.

¥

Bediüzzaman’ın Doğu, Güneydoğu, Ortadoğu ve tüm İslam dünyası için gösterdiği çözüm önerilerini üç-dört ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar:

“Demokratikleşme, eğitim, ırkçılığın önlenmesi ve ekonomik kalkınmadır.”

Bediüzzaman, bu davasını hayatı boyunca müdafaa etmiş ve “Bizim düşmanımız; cehalet, zaruret ve ihtilaftır; bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silahı ile cihat etmeliyiz” demiştir.

“Maksadın büyümesi ile himmet de büyür” diyen Bediüzzaman’a göre “demokratikleşme” ve “hürriyet” ile beraber, “eğitim” ve “teşebbüs-ü şahsi” yani “girişimcilik” kalkınmak için temel şarttır.

O, devamlı olarak “Fen ve sanat silahıyla cehalet ve fakra hücum edin” dersini vermiştir.

Doğuda “din hissi”nin hâkim olduğuna vurgu yapan Bediüzzaman, bu çerçevede; “cehalete karşı eğitimi”; zaruret denilen fakirliğe ve geri kalmışlığa karşı da her zamanın geçerli ve temel meslekleri olan; “ziraat, ticaret ve sanatı” tavsiye etmiştir.

Batılıların ifsatlarından yöre halkını kurtarmanın çaresinin de “iman birliğini tesis etmek, din ve fen ilimlerinin beraber okutulacağı üniversiteler açmak ve Müslümanların arasındaki kardeşliği yeniden kurmak” olduğunu belirtmiştir.

¥

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de; “Mü’minler kardeştir” buyurur. Mü’minlerin ortak inancı olan iman, kalplerin birleşmesi ile sonuçlanır. Bu da toplumda birliği ve beraberliği temin eder.

İman ve vatan birliği, insanların birliğini sağlayan en önemli iki amildir. En kuvvetli bağ iman bağıdır. Çünkü iman ile esma-i ilâhiye sayısınca birlik bağları oluşur.

Bediüzzaman bu gerçeği; “Her ikinizin Hâlıkınız bir, Malikiniz bir, Mabudunuz bir, Râzıkınız bir, bir, bir, bine kadar bir, bir” diyerek belirtir.

“Hem peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir; yüze kadar bir, bir” diyerek imanın sağladığı birlik bağlarının binleri geçtiğini ifade etmektedir.

İman bağı, güçlü bir şekilde inananları birbirine bağlar.

Bütün bu tespitlerden anlaşılmaktadır ki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birliği ve dirliği sağlamanın yolu, dinden ve dine değer vermekten geçer.”

¥

Evet, bu kanayan yaraya merhem olmak, ülkesini ve milletini seven herkesin üzerine bir vazifedi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi