Süleyman Yaşar

Süleyman Yaşar

Piyasalar niye sinirli?

Piyasalar niye sinirli?

Pazar günü Avrupa Para Birliği'ne üye on yedi ülkenin liderleri Brüksel'de toplanıp euronun geleceği için karar verecek. Euronun geleceği de tabii her şeyden önce Yunanistan'ın kurtarılmasına bağlanıyor. Çünkü kasımda alacağı 8 milyar euroluk yardım tutarı serbest bırakılmazsa Yunanistan borçlarını karşılayamayacağı için temerrüde düşecek.
Peki Avrupa ülkeleri Yunanistan hakkında nasıl düşünüyor? Yunanistan'ın kurtarılması konusunda yapılan kamuoyu yoklamalarında Alman seçmenlerin yüzde 80'i, "Yunanistan'ın borçlarını kendi cebimden ödemeye karşıyım" diyor. Ayrıca 19 Ekim'de yapılan kamuoyu yoklamasında Alman seçmenlerin yüzde 17'sinin euroya güvendiği, yüzde 75'inin ise güvenmediği ortaya çıktı. Bu tablo karşısında Almanya Başbakanı Angela Merkel, kendi siyasi geleceğini düşündüğü için pazar günü yapılacak toplantı öncesinde net bir açıklama yapamıyor. Hatta "Pazar günü her şeyin çözümlenmesinin mümkün olamayacağını" belirtiyor.
Gelelim Fransa'nın durumuna... Gelecek yıl Fransa'da başkanlık seçimleri yapılacak. İşte bu nedenle Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, kredi notu düşmüş bir Fransa ile seçime girmenin kendisi için bir yenilgi olacağını biliyor. Bu nedenle Yunanistan'ın hemen kurtarılmasını ve Avrupa Finansal İstikrar Fonuna gerekli paranın üye ülkeler tarafından sağlanmasını istiyor. İşte bu gelinen noktada Merkel ve Sarkozy anlaşmazlığa düşüyorlar. İki liderin anlaşamaması bu defa piyasaları sinirlendiriyor. Çünkü, Yunanistan ve ardından diğer yüksek borçlu ülkelerin temerrüde düşmesi finansal piyasaları sarsacak. Ödenmeyen devlet borçları bazı bankaların batmasına neden olabilecek.
Peki piyasaların sinirlerini düzeltmek için ne yapmak gerekiyor? Önce IMF'nin Yunanistan'ın ekonomik istikrar planına inanması gerekiyor. Çünkü IMF son konsültasyonda alınan önlemleri inandırıcı bulmadı. IMF'nin ardından Almanların ikna olması şart. Eğer her ikisi de ikna olursa bu defa Avrupa Finansal İstikrar Fonu'na 2.1 trilyon dolar para toplanması gerekiyor. Çünkü sadece Yunanistan'ın borcu 500 milyar dolar tutuyor. Bu borcun yarısının silineceği ileri sürülüyor.
Ardından İspanya ve İtalya'nın 1.2 trilyon dolarlık devlet borçları var. Onlara ve beraberinde Portekiz ile İrlanda'ya çözüm bulunması gerekiyor. Tabii bu kadar para hemen verilmeyecek ama kararın alınması gerekiyor. Eğer karar alınmayıp işler zamana bırakılırsa belirsizlik nedeniyle piyasaların sinirli hareketleri sürecek. Özellikle yatırımcılar nakde dönmek için ellerindeki varlıkları satıp özellikle dolar taleplerini çoğaltacaklar.
İşte bu nedenle pazar günü alınacak kararlar Türkiye için de önemli. Euroya güven yönünde karar çıkamazsa küresel piyasalardaki satış dalgası bizi de olumsuz etkileyecek. Döviz kurlarında dalgalanmalar olabilir. Hemen tekrar etmekte fayda var. Türkiye gelecek bu dış şoklara dayanıklı. Niye? Çünkü Avrupa ülkelerinde olduğu gibi devletin borcu yüksek değil, bütçe açığı ise küçük.
Tekrar pazar günkü toplantının önemine dönersek... Kısacası finansal piyasaların istikrarı Avrupalı iki liderin Sarkozy ve Merkel'in siyasi istikballerini nerede gördüklerine bağlı. Piyasalar, bu iki liderin siyasi çıkarlarına kilitlenmiş durumda. Sarkozy 2012, Merkel 2013'te yapılacak seçimleri düşünüyorlar. Sarkozy'nin dediği olur da kurtarma kararları hemen alınırsa piyasalar düzelebilir, ama Merkel işi uzatırsa piyasalar sinirlenmeye devam eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Yaşar Arşivi