Normal fıtratlı insanlar suç işleyince yüzleri kızarır, utanır, çekinir, bir daha da öyle şeyler yapmamaya çalışırlar. “Malum zihniyete mensup yine bir bazı şahıslar, yüz kızarması nedir bilirler mi acaba” diye hep merak etmişimdir.
Vallahi bunların nasıl insanlar olduğunu bugüne kadar bir türlü çözemedim. Yahu adamların işi gücü devamlı kavga, tartışma, kargaşa. 70 milyonluk ülkede, sadece bunlar haklı, sadece bunlar her şeyi bilir ve sadece bunların dediği olmalı ve herşey, herkes bunlara hizmet etmeli ve yine herşey, bunlara sorulmalı, bunlardan sorulmalı.
Bu insanların evlerinde ayna var mıdır mesela merak ediyorum. İnsan aynaya bir bakar ve kendi kendine; “Ben ne yapmak istiyorum, toplumdaki yerim yurdum nedir?” diye bir sormaz mı? Kıyamet kopmaz ya, ne var soruverseler.
1950 yılından bu yana, CHP zihniyetinin halkla barıştığı ve anlaştığı tarihin hangi istasyonunda görülmüştür Allah aşkına. “Allah aşkına” ifadesi, CHP’lileri değil, yazıyı okuyan diğer güzel insanları ilgilendiriyor. Onlarla Allah’ı aynı satırda anmak istemem.
çünkü onların milletin inandığı ve iman ettiği Yaratıcısıyla bir alakası yok gibi gözüküyor. Dikkat etsinler “Yok” demiyorum, “Yok gibi gözüküyor” diyorum. Sebebini bilmiyorum ama böyle bir kanaate sahibim. Var olsa ilgili şahıs, Elmadağı’nda Müslümanların inandığı ve iman ettiği bir Peygambere hakaret eder mi?
ö.S.’ın hakaretlerini ve alaylarını bir tarafa bırakalım, hiç utanmadan, sıkılmadan bir de CHP’yi temsil eden diğer zevatlar özür dileyeceklerine, hakaretçi şahsa destek çıkıp, güya aynı düşünceyi paylaştıklarını deklare ediyorlar.
Aman ne büyük maharet ne büyük maharet. Milletin örf, adet, gelenek ve dini-milli değerleriyle çatışınca siyaset yaptıklarını ve böyle inat ederek, iktidara geleceklerini zannediyorlarsa çok ama çok yazık. çünkü aklı başında hiçbir normal insan, milletin değerlerine küfrederek iktidara gelineceğine inanmaz.
Geçenlerde bir dostum dedi ki; “Allah, Peygamberine hakaret eden kim olursa olsun, anında cevap veriyor” dedi ve ekledi: “Dikkat edin, tarih boyunca kim Efendimiz (s.a.v.)’e hakaret etmişse, çok kısa zaman içerisinde cezasını bulmuştur. Telefon hadisesi de ilgili şahsa bir cevaptır.” Doğru, kamuoyunda da böyle bir inanış var.
Şimdi bütün Türkiye’de herkes yalan ve yanlış söylüyor, bir tek ilgili kişiler doğru söylüyor. Telekom ve Turkcell aynı belge üzerinde birleşiyor, kayıtlar tabiî ki doğrudur ve yanlış olma ihtimali asla söz konusu değildir ama hiç istiflerini bozmadan bu belgelere bile itiraz ediyorlar. Hem de halkın gözünün içine baka baka.
“Allah aşkına peki bu insanlar kime ve neye inanıyor ve inanırlar sizce?” CHP’nin yandaşı medya bile yüzleri kızararak ya da kızarmayarak, belgelerin doğruluğu üzerinde birleşirken, her aklı selim insan inanır ve güvenirken, bunların inkar üstüne inkar edişleri, hangi insani ölçülerle izah edilebilir.
Her neyse, geçeyim bunları. Hadisenin başlangıcından beri Ankara büromuz çalışanlarına Serdar Arseven şahsında teşekkür etmek istiyordum. Arkadaşlarımızın ellerine sağlık. Habercilik ve gazetecilik tarihine yeni bir sayfa açtılar. Daha da güzeli ve mükemmeli, ülkemize ve milletimize büyük hizmette bulundular. Asıl bu tarafı daha önemli.
Bir başka önemli noktayı daha milletimizin huzuruna getirdiler. CHP zihniyetinin ne kadar büyük inkarcı ve inatçı olduklarını da gösterdiler. Yıllardır yazıp çiziyoruz, bu adamların özelliklerini anlatmaya çalışıyoruz; millet ve devlet ile asla barışamayacaklarını, halktan uzak, ayrı bir dünyaları oldukların yazıyoruz ama bu kadar tesirli olamıyorduk.
Arkadaşlarıma tekrar binlerce defa teşekkür ederim. Yılın değil, yüzyılın gazetecilik olayını gerçekleştirmişlerdir. Halkımızın gönlünde dünyanın en güzel hediyeleriyle ödüllendirilmişlerdir. Milletimiz bu hizmetinizi unutmayacaktır. Varolun, sağolun.