Deprem Bir Değil ki...
Van'a yardım yağıyormuş. Yardımların dağıtımında aksaklıklar olduğu bildiriliyor. Van'da hava soğudu. Derece sıfır, kar bekleniyor. Evsizler tir tir titriyor. Küçük çocuklar, ihtiyarlar, hastalar perişan. Bazı yardım kamyonlarının yağmalandığı haberleri geliyor. Yardım çadırlarını yağmalayan bazı hainler köylerde para ile satıyormuş. Depremzede halk için sahra tuvaletleri yapılmamış. Her yer pislik ve çöp dolmuş.
Yedi katlı binanın zemin katındaki kolonlar kesilmiş, otomobil teşhir mağazası yapılmış. Bina çökmüş, 40 kişi ölmüş.
Devletin müteahhitlere yaptırdığı nice köy okulu binası çökmüş.
Van gibi bir zelzele bölgesinde sekiz katlı dev binalar yapılmasının yanlış olduğu şimdi bangır bangır söyleniyor. Bu söyleyenler bu gerçeği niçin daha önce haykırmamışlar?
Orada bahçeli evler yapılmış olsaydı bu kadar adam ölmeyecekti. Yüksek binalarda rant çok. Bahçeli küçük bağımsız evlerde rant yok.
Bir yığın dernek, vakıf, kuruluş yardım toplama faaliyetine girişmiş. Bu yardımların kontrollü ve denetimli bir şekilde toplanıp, gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerekmez mi?
Deprem Allah'ın bir kaderidir. Kulların, sağlam binalar yaparak, yüksek binalar yapmayarak, inşaatları çok sıkı ve ciddî şekilde denetleyerek, ilmin ve fennin uyarılarına dikkat ederek, kurallara uyarak depreme karşı tedbir almaları gerekir.
Acaba devlet, siyasî iktidar, belediyeler, sorumlular bu vazifelerini hakkıyla yerine getirmişler midir?
Allah'ın ilmi ve iradesi bütün mevcudatı kuşatmıştır. Allah'ın ilmi ve iradesi dışında bir sinek kanadını çırpamaz, bir yaprak sallanamaz. Deprem Allah'tandır. Bizim vazifemiz gereken tedbirleri almak, vazifemizi yapmaktır.
İlmin, fennin, ahlakın kurallarına uyulmuş olsaydı Van'da böylesine yıkım olmaz, böylesine ölüm olmazdı.
Helikopterden çekilmiş fotoğraflara baktım: Yan yana on binanın üçü çökmüş, içindekilere mezar olmuş. Diğer yedi bina ayakta... Demek ki, çöken binalar sağlam yapılmamış, malzemeleri çürük.
Ayak sesleri duyulan İstanbul depremi.
Depremini bekleyen İstanbul.
Deprem rantı yemek için antenlerini sinirli sinirli oynatan insan büyüklüğünde dev hamam böcekleri.
Her türlü rant yenir.
Deprem rantı yenir.
Yardım rantı yenir.
* (İkinci yazı)
Libya'da Şeriat Rejimi
ŞERİAT Kur'andan, Sünnetten ve icmâ-i ümmetten çıkartılmış İslamî hüküm, ölçü, kıstas (kriter) ve değerlerin tamamına verilen isimdir. Şeriat iyidir, doğrudur, güzeldir. Binaenaleyh Şeriat mü'minin ve müslimin gözünde kutsaldır.
Şeriatı tahkir eden, aşağılayan, hafife alan bir kimse Müslüman değildir.
Ben Türkiyeli bir Müslüman olarak yeni Libya idarecilerinin Şeriat esaslarına dayanan bir anayasa yapma istek ve niyetlerini sempati ile karşılıyor, kendilerini tebrik edip alkışlıyorum.
Şeriat, Müslümanlara neler kazandırır, neler getirir?
(1) Can güvenliği.
(2) Mal güvenliği.
(3) Hem Müslümanlara, hem de zimmîlere din, inanç, ibadet, dinî kimlik, inancına göre yaşabilmek hürriyeti.
(4) Irz, namus, nesep güvenliği.
(5) Adalet ve insaf.
(6) Âdil bir hukuk.
(7) Âdil yargılanma. Mahkemelerin çok kısa zamanda avukat tutmadan, fazla masraf gerektirmeden âdil hüküm vermesi.
(8) Faizin ve faizcilerin fakirleri ve muhtaçları ezmesine son.
(9) Kadınların haysiyet, şeref, namuslarına hürmet; onlara seks ve şehvet aracı olarak bakmaya son.
(10) Toplumları, devletleri, halkları, hattâ imparatorlukları çökerten ve yıkan lüks, israf ve sefahate son.
(11) Hukuk ve yargı önünde tam bir eşitlik.
(12) Büyüklere saygı, küçüklere merhamet ve şefkat.
(13) Rüşvetin, haram yiyiciliğin, haram spekülasyonların kökünün kurutulması.
(14) Namuslu ve dürüst vatandaşların korkusuz ve endişesiz bir hayat sürmesi.
(15) Müslümanlara mahsus okullarda gerçeklere dayalı bir eğitim, kültür, ahlak ve karakter terbiyesi verilmesi.
(16) Olumlu çeşitliliğe ve çoğulculuğa tolerans.
(18) Son derece az vergi alınması, hizmetlerin çoğunun İslam vakıfları ile yapılması.
(19) Adalet önünde en güçlü, en zengin, en ünlü vatandaş ile en fakir, en güçsüz, en silik vatandaşın eşit olması.
(20) Şeriat, güçsüz haklının hakkını en güçlü haksızdan kopartıp alır.
(21) Şeriat birtakım suçların, ahlaksızlıkların, rezilliklerin, fısk ve fücurun alenen, serbestçe, küstahça, meydan okurcasına işlenmesine izin vermez.
(22) Kur'an "Sizin için kısasta hayat vardır" diyor. Şeriat adam öldüreni cezasız bırakmaz.
(23) Şeriat hırsızlığın kökünü keser. Şeriatın gerçekten uygulandığı bir ülkede hırsızlık ender (en nadir), çok istisnaî bir suç haline gelir.
(24) Şeriatın uygulandığı bir yerde kapıların kilitlenmesine, hele dört kilitli zırhlı çelik kapılara lüzum kalmaz.
(25) Şeriat hukuku, resmî vesikalar vererek birtakım kadınlara o...luk yaptırmaz, bu o...tan KDV ve gelir vergisi almaz, resmî izinli genelevlerin kapısında, fuhuş güvenliği ve huzuru için polis bekletmez.
(26) Şeriatın hakim olduğu ülkede, kadın ve kızlara gösterilen saygı dolayısıyla onların taşıma vasıtaları ayrı olur, rahat ve huzurlu bir seyahat yaparlar.
(27) Şeriat uyuşturucu ticaretine, kaçakçılığına müsamaha etmez (tolerans göstermez). Bu kötülüğü önlemek, halkın ve gençliğin sağlığını korumak için gerekirse beyaz tacirlerini idam eder. (Müslüman İran'da ve Singapur'da böyledir.)
(28) Şeriat ülkesinde işler adalete, hikmete (bilgeliğe), doğruluğa ve dürüstlüğe uygun olarak yürütülür.
(29) Şeriat rejimi kara, kirli, necis, haram servetlere göz yummaz. Sahiplerine nereden buldun diye sorar, hesap ister.
(30) Şeriat rejimi bir Müslüman için güven, huzur ve saadet rejimidir. Bir İslam düşmanı, bir ateist, bir haramhor için ise bir felakettir.
Şeriatı ancak ve ancak vasıflı, medenî, yüksek ahlaklı ve karakterli Müslüman kadrolar hayata uygulayabilir.
Cahiller, ahlaksızlar, bedevîler, münafıklar, haram yiyiciler, din sömürücüleri, mukaddesat bezirgânları, münafıklar, paraya tapanlar, nefs-i emmâre bataklıklarında debelenenler Şeriat düzeni kuramaz. Kutsal Şeriat zulümle, hırsızlıkla, rüşvetle, haram yiyicilikle, fısk ve fücurla bağdaşmaz.
Bugün birçok demokrat Avrupa ülkesinde Şeriat mahkemeleri kurulmuştur.
Zalim bir diktatörün pençesinden kurtulan kardeş Libya halkına Şeriatın gölgesinde huzur, güven ve mutluluk diliyordum.
(Bütün emperyalistler, Siyonistler, Haçlılar, Evangelistler, global gizli ve derin güçler, sömürgeci kapitalizm, üçyıldızlılar, müşrik ve kafirler, bilcümle nifak ehli ve diğer şer odakları Libya'da Kur'ana ve Sünnete dayalı bir Şeriat rejimi kurulmasını önlemek için seferber olacaktır. Allah onlara fırsat vermesin.)