Yarın bayram.

Kurban Bayramı’nın ilk günü.

Dün hacı adayları Arafat’taydılar.. Yarın topluca bayram namazı kılınacak.. Bayramın arefesinde bayramınızı tebrik ediyorum. Dilerim bu günlerimiz bizi Allah’a yaklaştıran amellere vesile olur. Allah bu vesile ile bizim ellerimizle zalimleri cezalandırır ve mazlumlara yardım eder.. Bizi mazlumlar için rahmet, insanlar için tebliğ ve zalimler için intikamına vesile kılar..

Dün bayram şekeri niyetine güzel bir haber geldi: Muğlalı adı Van’da Özalp’taki kışladan silinmiş.. Ajanslar haberi “Van’da 58 yıl önce 33 kişinin kurşuna dizilmesi emrini verdiği belirtilen Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın adı kışladan silindi” şeklinde duyurdu..

“İsmet İnönü’nün, 1945’te 33 kişinin kanına giren Muğlalı’yı koluna takarak Van’a gitmesi katliamın planlı ve emrin ‘yüksek yerden’ verildiğini resmen ortaya çıkarır. Katliam, 1948’de Demokrat Parti tarafından TBMM’ye taşındı. 1949’da Askeri Mahkeme’de yargı süreci başladı. Dava 2 Mart 1950’de sonuçlandı ve Muğlalı 20 yıl hapis cezası aldı. Ancak 11 Aralık 1951’de 70 yaşında öldü.”

Timeturk’ün haberi şöyle: “12 Eylül cuntası Muğlalı’ya sahip çıktı. 1988’de alınan özel bir kararla Muğlalı’nın Edirnekapı Şehitliği’ndeki naaşı, devlet töreniyle Ankara’daki devlet mezarlığına nakledildi. 1997’de ise Muğlalı’ya itibarı iade edildi, rütbeleri geri verildi. 1998’de Muğlalı’nın büstü, Harp Akademileri’ndeki “Kahramanlar Geçidi”nde Atatürk, Fevzi Çakmak ve diğer komutanların büstlerinin yanına konuldu. Ergenekon davasının sanığı, Batı Çalışma Grubu’ndan, 28 Şubat’ın destekçisi Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanlığı döneminde ise 6 Mayıs 2004’te olayın yaşandığı Özalp’taki Jandarma taburunun bulunduğu kışlaya Mustafa Muğlalı Kışlası adı verildi.”

Metiner’in sözlerine istedikleri kadar tepki göstersinler, mızrak çuvala sığmıyor! İsmet paşa, 12 Eylül Cuntası, postmodern darbeciler aynı potada buluşuyorlar..

Muğlalı, Menemen komplosunun arkasındaki kişidir aynı zamanda. O cinayetin planlayıcı ve uygulayıcıları arasındadır..

Bu arada iki haber daha.

Bir: Merkezi vaaz sistemi kaldırılıyor..

Tek tip hutbe dönemi de sona eriyor..

İki: Bedelli askerlik konusundaki çalışmalar da bayramdan hemen sonra başlıyor.

Bu arada Muğlalı adı verilen okul, meydan, sokak, bina filan varsa adı silinmeli. Tabii diğer darbecilerle birlikte..

Bir de tarihi yapılardaki ayet, tuğra, Osmanlıca levhalar ve hat yazıları üzerindeki TC, ayyıldız, Atatürk resmi ya da Cumhuriyetle ilgili bir vecize levhası gibi şeyler de artık kaldırılsa iyi olur..

Neden utanıyorsunuz, neyi saklıyorsunuz?

Bir bayram arefesinde ağzımızın tadını kaçıran bu tür yanlışlıklardan daha fazla söz etmeyelim..

Neyse ki artık bu çirkinlikler tek tek ortadan kaldırılıyor..

Bayram öncesi, Gazze’ye yardım götüren iki tekneye İsrail donanması yine müdahale etti bu arada.

Bayramın son günü de Atom Enerjisi Komisyonu toplanıyor.

Tabii İsrail’in nükleer silahlarını yine görmeyecekler, İran’ın nükleer santrallerinde atom bombası yapılma ihtimalinden yola çıkarak İran’a yaptırım kararını görüşecekler.

İsrail de bunu bekliyor..

Tekrar Muğlalı olayına geri dönecek olursak, bugünkü terör, bu zalimlerin sebeb oldukları bir musibetten başka bir şey değil. Bu güne kadar o levhanın orada asılı duruyor olması inatların kırılmadığını gösteriyordu.. Ama artık bu gelişmeler, bir dönemin sona ermekte olduğunu gösteriyor. Hâlâ bazı kışlaların duvarlarında dışa dönük şekilde “orduya sadakat şerefimizdir” yazmaya devam etse de.

Düşünsenize bir bölge halkına yıllarca celladı alkışlatılıyor.. Hem de silah zoru ile.

Resmi tarih, resmi ideoloji, resmi din.. Tek tip insan.. Militarizmin soğuk nefesini her an ensesinde hisseden insanlar..

Tenkil, tedib, tehcir..

İşte sonunda gelinen nokta ortada..

Neyse ki, şükürler olsun artık bir dönem sona eriyor..

Dilerim bu işler bir kan davasına dönmez. İlgisiz kişilere karşı dünün mazlumları öfkeyle, intikam duygusu ile hareket etmezler..

Kabe’yi inşa eden ve kurbanı bize miras bırakan Hz. İbrahim’in ve Haacer annemizin hayatı bizim için rehber olmalı..

Bu duygu ve düşüncelerle tekrar hacca giden kardeşlerimin hac ve umrelerini, burada kalan kardeşlerimin Kurban bayramlarını tebrik ediyor, bu günlerin İslam ümmetinin vahdetine ve topyekun Allah’ın ipine sarılmamıza vesile olmasını temenni ediyorum.

Selam ve dua ile.