Dünya doğum yapıyor
Günler ne güzel geçiyordu...
Köylü köyünde, evli evinde huzur içinde gibiydiler...
Kemalizme doğrudan doğruya kafa tutmanın mümkünatı yoktu... Çünkü Kemalizm ırkçı bücürlerin, solcu palyaçoların, liberal tüccarların ekmek kapısıydı...
İftira etmiyorum...
Bakın gazetelerin birinci sayfalarına...
Kiminin sağ üst köşesinde, kiminin sol üst köşesinde, kiminin alnının ortasında, ya Mustafa Kemal’e izafe edilen uyduruk bir cümle, ya da Mustafa Kemal’in cepheden, profilden çekilmiş, rötuşla heybetlendirilmiş, kalpaklı, açık bazen de fötrlü pozları görülecektir...
Eeee, bugünün geçer akçesi “Atatürk sevgisiydi”... Sevmeseler bile sever gözükmeyi beceren Türkçü, Kürtçü, Mao’cu, Stalinci, her görüşten ve her inançtan yalancı aşıkların ilanı aşk manifestosu diyebilirdiniz...
Ve şimdi taşlar yerinden oynamaya başladı...
Kemalizm eleştiriliyor... Atatürkçülük güya ilmi metodlarla tepe taklak ediliyor...
Saçma sapan görüşler ayaklara dolaşır oldu...
Evet her canlı, her beşeri görüş eleştirilmeli amma edeple, seviyeli bir şekilde olursa, amenna...
Öfke ve intikam hissi kusmaya edebi metin dersek, yandı gülüm keten helva menziline varırız...
Mavi mavi bakmayı,
Kızıl alev gibi saçları rüzgârda savurmayı aklınızdan çıkarın artık.
Çetin Altan’ın çocukları nerede ne tür değer varsa altına tüneller kazmaya başladılar...
Bir Kürt asıllı yazar: “Allah hepinize sadece çocukluk yıllarımızın güzel bayramlarını, annelerimizin pişirdiği yemekleri anlatacak bayram günleri, bayram yazıları nasip etsin” niyazında bulunuyor... İyi ve güzel de APO duyarsa bacaklarını kırmaz mı?
Dağlarda cehalet çamuru ile karılmış silahlı çocuklar kime itaat edecekler?
Ya Süleyman Demirel’in Ecevit’in ölüsüne taktığı yalancı çiçeklere ne demeli?..
Siz ne düşünüyorsunuz bu hususta?
Dünya doğum mu yapıyor?
Öyleyse Rahşan ebe niye gözükmüyor? Yoksa Demirel’in ebeliği mi uygun görülmüş?
Bir başka yazar ise:
“Atatürk diktatördü, bizi ancak diktatör kurtarır” başlığı atmış yazısına...
Diktatörlükten medet ummak mı, ironi yapmak mı? Ben fark edemedim...
“Sarı saçlım mavi gözlüm çık da gel gayri” saçmalığının çukuruna mı çekilmek isteniyor ülkemiz?
Ben hep hayret ederim:
Onlarca yıl önce canını ölüm meleğine teslim etmiş bir insan nasıl çıkıp gelecek?..
Ölenin öldüğüne dahi 60/70 yıldır inanmayan kişilerle biz beraber yaşamak mecburiyetindeyiz ne yazık ki...
Hem “Diktatör” demek, hem de sevimli ve demokrat gösterilmek akıla sığar mı?
Sığdırıyor fikirsiz mütekebbirler...
Dünya doğum yapıyor...
Sol kesimin en azgın gazetecisi Uğur Dündar, “Tüm iktidarların hışmına uğradım” feryadı yapıyor...
Vay be?
Aydın Doğan, çiftliğinden yallahlamasa CHP’yi de içine katarak ateş püskürmezdi büyük gazeteci Uğur Dündar(!)..
Ben neden korkuyorum biliyor musunuz?
Dünyamız kesinlikle bir doğum yapacaktır... Doğacak bebek ablasına, ağabeyine benzer diye ödüm kopuyor...
Kötü günlerden geçiyoruz dünya sakinleri olarak...
Başka bir dünyaya göçme imkânımız yoktur...
Ancak ve ancak Yaratıcımıza sığınacağız... Samimi olarak.
Merkezler çamur ve metropoller çamur
Meydanlar, geçitler, dağlar, yollar çamur
Hepsi bir yana adamlar çamur oldu
Yaldızlar, yıldızlar, kökler dallar çamur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.