Aziz Mahmud Hüdayi’den
Bayram öncesiydi Üsküdar’a uğrayacaktım ve üzerimde de bir mutsuzluk vardı.
“Aziz Mahmud Hüdayi’ye varıp, Allah’a dua edeyim, mübarekle de biraz sohbet edeyim” diye yolumu o yöne çevirdim.
Aziz Mahmud Hüdayi Hz.leri, Müslümanların gönül sultanıdır. Kim ki o sultanı samimice ziyaret etse; ayrılırken manevi bir huzurla dolar.
Çok bilmiş “az gelişmişler” ile “benciller”, bu duruma “psikolojik” derler.
Evet ne güzel işte psikolojik tedavi oluyoruz. Tıbba da bir zararı yok.
Aziz Mahmud Hüdayi Camii’nden çıkarken, gönüller sultanının bir şiiri ile günümüz Türkçesi’ne çevirisini aldım.
Padişahları arkasında yürüten sultanın şiirini ve anlamını sizlerle paylaşmak istedim.
*
Naîm-i dehr-i dünya olma mağrur, / Yürü din emrini tekmil edegör, / Yeter oldun bu fani zevke mesrur, / Yürü merzât-ı Hakk tahsil edegör.
Manası: “Hak katında pek de büyük bir değeri olmayan şu fani alemin nimetlerine aldanıp da gurura kapılma.
Bir an önce dini eksiklerini gider, onu en güzel şekilde yaşamaya çalış. Artık şu geçici zevklerin verdiği sevinç ve huzura takılıp kalma; Hakk’ın razı olacağı amelleri işlemek için harekete geç.
*
Bilirsin kimse kalmaz bunda bâkî, /Visâlinin mukarrerdir firâkı, / Hüdâ’ya el edersen iştiyâkı, / Yürü din emrini tekmil edegör.
Manası: “Şunu sen de bilirsin ki, bu fâni alemde kimse kalmayacaktır. Buraya gelen elbet bir gün gidecektir.
Öyleyse aşkını, şevkini ve tüm arzularını mevla’ya çevir. Bize nimet olarak gönderilen dini esasları dört dörtlük hayata geçirmenin çaresine bak.”
*
Hevalarda olup ey gafil insan, / Seni azdırmasun nefs ile şeytan, / Kerim Allah ede yolları âsân, / Yürü merzât-ı Hakk tahsil edegör.
Manası: “Şu nefis ve şeytanın oyununa gelip de boş sevdaların, anlamsız arzuların peşinde ve içinde kaybolup gitmeyesin.
Bu konuda gözünü aç, gaflet uykusunda uyuyup kalma! Yüce Allah, kendine varmak, rızasını almak isteyen kullarının yollarını kolaylaştırır. Onların ellerinden tutar.”
*
Basiret nuru gel var ise sende, / Bu can bâkî kalır sanma bedende, / Bu günü yarına salma inende, / Yürü din emrini tekmil edegör.
Manası: “Gönül gözün açık ve basiret ve firasetten nasip almışsan, bu canın bu tende kalıcı olmadığını kolayca anlarsın.
Hiçbir zaman yarın yaparım tesellisi ile kendini avutma, bir an önce dinine sarıl ve gösterdiği yoldan asla ayrılma. Şu alemde kamil olmanın yolu, dini kemâl seviyesinde yaşamaktan geçer.
*
Hüdâyi’nin sözün gûş eyle ey yâr, / Bu fâni mülke mağrur olma zinhâr, / Tarik-i Hakk’a sa’yet imdi her bâr, / Yürü merzât-ı Hakk tahsil edegör.
Manası: “Ey dost! Gel şu Hüdâyi’nin sözüne kulak ver! Bu fâni alemin malının da mülkünün de gelip geçici olduğunun farkına var da sakın aldanma! Her halükarda Hak yolunda koşmaya bak sen.
Durma yürü Hakk’ın razı olacağı amel ve davranışları keşfedip, hissedip rızayı ilahiye ermeye bak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.