Hırvat'ı yenmek Hiddink'in aklından geçer
Hırvat maçında Hiddink'in yapacağı tek şey var. İlk 11'i birbirini bütünleyen isimlerden seçecek. Şimdiye kadar milli takıma mal olmuş klişe isimlerden vazgeçip yeni bir takımla sahaya çıkacak. Nedir bu?
Kendine güveni tam, rakiple itişecek ve de entegre bir futbol oynayacak takım.
Bunun için de Hiddink isimlerden çok takım bütünlüğü içinde oynayabilecek gençlerden yararlanacak. Bu da son yılların pısmış takımından farklı bir 11 demektir.
Hırvat maçını ancak Hiddink'in sahaya süreceği dinamik bir takımla kazanırız.
Tabii ki kadroda iş yapacak klasik isimler de olacaktır ama değişim kaçınılmazdır. Çünkü A Grubu'ndan Play Off'a gelene kadarki maçlar ve kadrolar bizi fıtık etmiştir.
Avrupa 2012 için Arena'da oynanacak Hırvatistan maçı son fırsattır. İlk maçta sonucu kapmak gerekir. İşi Zagreb'e bırakırsak orası Arena'dan daha beterdir!
Grup maçlarına bakarsak Play Off'un favorisi Hırvatistan'dır.
Ayrıca Hırvatistan, Yunanistan'ı Zagreb'de yenebilse bugün rakibimiz Yunanistan olurdu ki daha rahat olurduk.
Hırvatistan
İkinciler arası puan hesabına göre grupta sonuncu Malta maçı dışında 16 puan topladı. 12 attı, 6 yedi averajı +6 ve de en iyi ikinci İsveç'ten sonra Portekiz'le beraber en iyi ikinciliği paylaşıyor.
Türkiye
İkinciler arası puan hesabına göre de grupta sonuncu Kazakistan maçı dışında 11 puan topladı. 8 attı 10 yedi; averajı -2 ve de ikincilik sıralamasında sonuncu!
Bu kıyaslamaya göre Hırvatistan'la aramızda çok büyük bir fark var.
Ne var ki;
Türkiye'nin grubu Hırvatistan'ın grubundan çok daha zordu. Almanya neredeyse kesin favoriydi.
Bu maçta Türkiye'nin en büyük avantajı Arena'dır.
Hiddink dengeli bir takım kurmalı
İlk maçı kazanmamız şart olduğuna göre, maç orta sahada kazanılacak. Hiddink çok dengeli bir takım kurmalı ki bir türlü sağlayamadığımız ofans-defans bağlantımız güçlü olsun.
Selçuk Şahin, Selçuk İnan, Mehmet Topal hepsi kalite isimler ama bence Hırvat maçında daha çabuk ve ofans-defans ilişkisinde daha hızlı rakibe basan, ısıran isimler gerekli.
Hamit, Emre, Gökhan, Caner gibi...
Hiddink'in işi zor.
Hiddink kaleci seçiminde de zorlanacaktır. Tolga benim favorim.
Savunma kurgusu;
İki kanat da akıcı olmalıdır ve de çabuk oyunculardan kurulmalıdır.
Sağda Gökhan Gönül, önünde kim? Hiddink'in en zor kararı burasıdır.
Solda İsmail önünde Caner...
Orta sahanın yanlarında; Hamit ve Emre...
Arda oynayacaksa oyunun içine kaymalı. Santrfor gerisi gibi, oyunu yönlendirmeli.
Gökhan Töre mutlaka oynamalı ve onun çabukluğu takıma yansınmalı.
Gökhan'la Burak rakibi çabuklukta zorlayacak isimler olabilir.
Hiddink'in zorluğu sağ kanatta kimi oynatacağıdır?
Öyle bir isim kadroda yok!
Savunmanın göbeği hep sorun
Servet çaptan düşük!
Ömer Toprak'ın bu takımla hiç tanışıklığı yok. Hiddink'in cesareti varsa koyar.
Yoksa;
Giray, Egemen en sağlamı. Trabzon deneyimleri de var.
Toparlayalım,
Tolga – Gökhan Gönül, Giray, Egemen, İsmail (Hakan Balta) – Hamit, Emre, Gökhan Töre...
Burak olmazsa olmaz!
Gerisi; Arda, Kazım, Caner, Halil arasında Hiddink tercihi.
Hırvatistan kapanacak
Hırvatistan Avrupa damgalı bir takım. Futbolcuları Avrupa'nın çok önemli takımlarında oynuyorlar. Muhtemelen savunma ağırlıklı oynayacaklar ve Modric ve Petric'le atak organize edecek Srna'yla da duran top kovalayacak. Kranjcar ve Eduardo ile de savunma hatalarımızı değerlendirecek. Hırvat savunması sakatlıklardan ötürü pek fazla güven vermiyor. Corluka ve Lovren de takımı ayakta tutan isimler. Bu saydığım yedi oyuncu formsuz ve sakatları çok olarak tanımlanan Hırvat takımının Avrupa çapında değerleri. Simunic, Strinic, Rakitic de cabası... Sakatlıklar beni pek ilgilendirmiyor. Hırvatistan'ın kötü bir takım olmadığına inanlardanım. Dikkat. Onların bir futbol konsepti var. Biz ise daha çok yürekle oynuyoruz.
Yenersek büyük bir avantaj elde ederiz.
Yeter ki yemeyelim.
Hiddink bu maçta çalıştırıcılığı ile değil aklıyla ön plana çıkmalı.
Takım da onu dinlemeli.
Q7'yi alkışlamayın!
Hele şükür sonunda bir sağlıklı düşünce çıktı da ayıbımızı yüzümüze haykırdı.
Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, Q7 üzerinden çok önemli bir laf söyledi;
Hak etmeyeni alkışlamayın!
Evet alkışlamayın!
Bu gibilerin takıma faydası yok. Kendine çalışıyorlar bekle ki arada bir sonucu da değiştirsinler.
Q7 mükemmel bir yetenek, Guti harika bir isim ama bana faydası olmayanı ben ne edeyim?
Bunlar yeteneklerini Beşiktaş'ın emrine sunmuyorlar.
Biz de bunları gidip havaalanında omuzlara alıyor, öpüp kokluyor sonra da kovulup giderlerken selam bile vermiyoruz. Bu kader artık değişsin. Elin illüzyonistlerine rağbet etmeyelim.
Teşekkürkler Yalçın Karadeniz.
Beşiktaş'a da Türk futboluna da faydanız büyük.
Ocak ayında transfer!
Yeni moda laf!
'Ocak ayında transferde bombaları patlatacağız... Malum bizde transfer bitmez!'
Bu slogan beceriksiz transfer yapanların diline yapışmış kandırmacadır.
Ocak ayında faydalı isim bulmak zordur. Sorunlu olanlar ara transfer yapar. Bunu marifet gibi gösterenler de kıyamete kadar yanar!
Ne demek bizde transfer bitmez?
Siz dibek dövücü müsünüz ki durmadan darbe vuracaksınız.
Ağustos'ta transfer yapanlar hata mı yapıyor?
Onlar beceriyor da anlı şanlı takımlar niye bunu beceremiyor.
Bu durumda ortaya iki rahmet çıkar;
Ya bunlar beceriksiz, ya menecerler bunların kankaları...
Fiske!
Hırvatistan'a elenirsek dünyaya bu kez de uzaktan el sallarız. Sonra oturup birbirimize sallarız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.