O gitti. Kim gitmeyecek ki..

Birlikte olduğumuz birçok yer, birçok zaman oldu. Benim yayımcımdı aynı zamanda. “Orta Afrika Dosyası” Akabe yayınlarında çıktı mesela.

Medine Sözleşmesini, Ali Bulaç ve Mehmet Metiner’le, ilk onun ofisinde tartışmaya başladık. Hılfıl Fudul’u da. Yıl 1980 sonrası, 85-86 gibi sanki.. Metiner, Zengin’le birlikte çalışıyordu o zamanlar.

Saygın bir fikir ve mücadele adamıydı. 1942 yılında Kilis’in Yavuzlu Köyü’nde dünyaya geldi. Zor şartlar altında okudu. 1965’te İTÜ’den Makine Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Bir mühendisti yani. Askerliğini Antalya Havaalanı’nda Kontrol Mühendisi olarak yaptı. 1968 yılında DPT’de Uzman Yardımcısı, 1970 yılında Uzman oldu. DPT’de iken Hollanda ve İngiltere’de “Sanayi Yönetimi” ve “Bölgesel Kalkınma” konularında ihtisas yaptı. Sanayi Bakanlığı’nda Genel Müdürlük, MKEK’da Genel Müdür Muavini olarak Harp Sanayi ve Ağır Sanayi projelerini yürüttü. 1964 yılında Büyük Doğu Fikir Kulübü’nün kurucuları arasında yer aldı. 1970 yılında Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi ESAM’ı kurdu ve ilk Genel Başkanı oldu. Milli Görüş’ün teorisyenlerinden, daha sonra HAS Parti’nin kurucusu GİK Üyesi.

Entelektüel bir kişiliğe sahipti. Dindar bir kişilikti. 1976 yılında Cahit Zarifoğlu ile beraber sanat, edebiyat ve bir fikir dergisi olan Mavera Dergisi’ni kurdu. Dergide Rasim Özdenören, Ersin Gürdoğan ve Erdem Beyazıd’dan oluşan romancılar ve şairler yazılar yazdı. Daha sonra Akabe Yayınevini kurdu. Çeşitli gazetelerde ve dergilerde politik, ekonomik ve kültürel yazılar yazdı, tartışmalara katıldı.. Daha sonra siyasetle ilgilenmeye başladı. Siyasal düşüncelerini ‘Özgürleşerek Birlikte Yaşamak’ adlı bir kitapta topladı. Başka çalışmaları da oldu. Mannan’ın “İslam ekonomisi” adlı kitabını Türkçe’ye kazandırdı.

1985-1987 ve 1990-1993 yılları arasında RP’nin Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Halk Meclisleri, SE-DE Projesi, Hukuk Toplulukları Modelleri’ni geliştirdi, Hak merkezli yeni bir “Anayasa Taslağı” hazırlanmasında öncülük yaptı. Bu çalışmaların Refah Partisi’nin kitleselleşmesinde önemli katkısı oldu. Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak herkesi kucaklayan değişimci düşüncelerini 1991 genel seçimlerinde RP’nin tanıtma kampanyasına yansıttı.

Kadınların siyasette rol almaları ile ilgili önerilere destek veren Müslümanlar arasında yer aldı..

Ve şimdi, o artık aramızda değil..

Erdem Beyazıd’ın, Akif İnan’ın, Cahid Zarifoğlu’nun yanına, eski dostlarının yanına gitti..

Geçtiğimiz günlerde Nazır Özsöz de aramızdan ayrılmıştı..

Ölüm sadece terör ve depremle çalmıyor kapımızı..

Ölümden kaçış yok aslında..

Ne zaman öleceğimiz değil önemli olan aslında..

Ölememek, ölmekten daha zor olsa gerek.

Şaron’u düşünsenize..

Allah, hepimize hayırlı bir ömür ve hayırlı bir ölüm versin..

Aslında, Kurban bu konuda bir vesile, bir fırsattı bizim için..

Hem Allah’a kavuşmak neden kötü bir şey olsun ki.

Kaldı ki, ecelimiz ömrümüzün kefilidir.. Ecel gelmeden canımızı kim alabilir ki!

Ecel geldikten sonra, bizi bir saniye daha kim yaşatabilir ki!

Ölüm değil korkunç olan ve acı veren, haksızlık yaparak, anlamsız, başıboş bir şekilde yaşıyor olmak, en acıklısı aslında..

Ve işte sonunda aramızdan biri daha ayrıldı..

Bir dost, bir arkadaş, bir kardeş..

Bahr gibi, deniz gibi yani, “zengin” bir gönlü vardı, çalkantılı, derin ve geniş..

Hiçbir ölüm erken ya da geç değildir.. Tam zamanında başlar dünya serüveni ve tam zamanında sonlanır..

Sırası gelen gidiyor. Bizse sıramızı bekliyoruz.. Nefes alıp vererek sayılı nefeslerimizi tüketiyoruz..

Bahri Zengin için Allah’tan rahmet diliyorum. Nasıl bilirsiniz derseniz, “iyi bilirdik”. Kalanlar için de rahmet diliyorum.. Hepimiz Allah’ın rahmetine muhtacız..

İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Allah’tan geldik ve dönüşümüz yine O’nadır.

Selâm ve dua ile..