Son haftanın üç renkli kahramanı:(Hakkı Devrim-Kamer Genç-Salim Uslu)
Hakkı Devrim, Nuh Nebi zamanından beri Aydın Doğan gazetelerinde yazılar yazar..
Ne yazar, niçin yazar, yazdıkları okunur mu? Hiç kimse bilmez..
Son günlerde İslam’a ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’e edep ve ahlak harici isnatlarda bulunduğunu öğrendik..
Hiç üzüntü duymadım.. Çünkü ben bilirim Devrimci Hakkı Devrim’in kim olduğunu..
ANASOL-ME hükümetleri döneminde ali kıran başkesen İsrail Başbakanı Ariel Şaron hakkında bir yazı yazmıştım.. Şaron’u Hitler ile kıyaslamış, her ikisinin de ne kadar ist varsa tamamının karması fikre sahip olduklarını iddia etmiştim.. Aradan bir hafta geçtikten sonra ne kadar kartel yazarı varsa “Şaron”cu olmuşlar ve benim hakkımda ahkam kesmeye başlamışlardı.. İsimlerini saysam hayret edersiniz.. Ben de hayret etmiştim..
Hakkı Devrim şu itirafta bulunmuştu:
- Bizim haberimiz olmamıştı.. İsrail adına Türkiye Baş Haham’ı İsak Haleva hepimize mektup yazdı.. ve dedi ki:
“Abdurrahim Karakoç, Vakit gazetesinde İsrail ve İsrail Başbakanı Ariel Şaron aleyhinde yazma cesaretinde bulundu, sizler hiçbir mukabil cevap vermediniz.. Niçin sustunuz?”...
Bu yazı üstüne herkes yazdı.. Ben de yazdım..
İsrail kuyrukçuluğu yapan bir adamdan ne beklenir? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı?
Bırakın ötsün garibim...
•
Kamer Genç isimli Tunceli kabadayısını herhalde tanımıyan yoktur.. Agresif hareketleriyle, seviyesiz iddialarıyla devirmedik çam bırakmadı malumunuz vechile..
Bir yazımdan dolayı telefonla beni aramıştı.. Daha kendini tanıtır tanıtmaz, tabir caizse sınır ötesine sürmüştüm..
Kamero ile konuşan kelam sopasını hazır etmeli..
Değerli siyasetçi(!) bulaştığı yerden kolay kolay çıkmıyor..
Benim yüz vermediğim tarihten iki gün sonra bir başka televizyon programında dinleyicilere beni şikayet etmiş.. “Ağzımı açar açmaz bana hakaret etti” demişti..
Bana sorarsanız, kurdu anınca sopayı hazırlamalısınız..
Haşa, o bir kurt değil, başlı başına çekilmez derttir..
Kabahat muhatap alanlardadır..
•
Salim Uslu’yu vicahen, yani yüz yüze bir şiir şöleninde tanıdım.. Bir daha da görüşmemiz nasip olmadı..
Ben sendikacıları pek sevmem..
Salim Uslu sendikacılığa seviye getiren üç/beş sendikacıdan birisi diyebilirim..
TBMM oturumunda yine Kamer Genç usul-erkan tanımadı..
Esas konudan çıkarak kel alaka konulara daldı..
“Sadete gel” diyor başkan, gelmiyor Genç Kamer..
“Süre doldu, kürsüden in” diyorlar, ne mümkün..
Meclis Başkan Vekili mecburen Meclis İdare Amirlerini göreve davet etti..
Salim Uslu İdare Amiri sıfatıyla olaya müdahale etmek istedi..
Kamer bu..
Hır çıkarmadan iner mi aşağıya?
Kabadayılıklar sergileyecek, hakaretler edecek, kürsü dokunulmazlığını zorbalığa tahvil edecek.. Etti de..
Salim Uslu görevi gereği kürsü gaspçısını indirmek için elini uzattı ki, hiçbir sert müdahale vaki değildi.. Ekranda herkes gördü..
Kamer Genç bilerek, kasten sendeledi ve yoldaşlarından koruma çevresi sağladı..
Sen misin hatibi zorla kürsüden indiren diye gürül gürül gürledi kartel tetikçileri.. Bazı yalaka tıynetliler de tuzu, biberi oldu..
Bence de Salim Uslu hata yaptı..
Eve gidince kırk defa yıkansa çıkar mı Kamer Genç tozu?
Ellerini kes diyemiyeceğimize göre, o anda giydiklerini yakmasını tavsiye edeceğim..
Parti başkanı, hemşehrisi, mezhep yoldaşı Kılıçdaroğlu bakalım hangi havadan düdük öttürecek?
Bizler Türkiye’mizin senetsiz sahipleri
Erken ölmemek için ot yedik pancar yedik.
Et-yağ-bal yiyenleri gördüğümüz vakitler
Ummadık, kıskanmadık, afiyet olsun dedik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.