Derbide 25-45 arası Beşiktaş üç puanı aldı. Hem de farklı skorla aldı. Ama ilk 25 ve ikinci yarı tam birer puan maçı... Pas oyunu oynamaya çalışan Galatasaray, ilk 25 dakika topa daha fazla sahip oldu.
Engin Baytar'ın ortasında Colin Kazım'ın şutuyla da pozisyon buldu. Ama 25'ten sonra üst üste Beşiktaş atakları üç net pozisyon getirirken etkili şutlar da gördük. İşte o anlarda da oyun boyunca sahanın en iyisi olan kaleci Muslera gole imkan vermedi.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, ikinci yarıda herkesin beklentisinden farklı olarak sürekli ofansif futbolcu soktu oyuna. Avrupa Şampiyonası'ndaki Hırvatistan-Türkiye maçında ilk yarıda oyun olarak kaybederken Semih'i sokarak defans oyuncusuyla değil, hücum oyuncusuyla dengeyi sağlamıştı. Dün de sürekli hücum oyuncusu sokarak oyunda dengeyi sağladı. Elmander sahada, Baros girdi... Milan Baros'tan önce Riera da girmişti. Hatta son 10 dakika daha fazla Galatasaray'a geldi maç... Son paslarda dikkatli olsalar gol de bulabilirlerdi.
25 ile 45 arası Beşiktaş'ın iyi futbolu ve bol pozisyonu, maçın o dakikaları dışındaki Galatasaray'ın oturaklı futbolu vardı. Genç Semih'in başarılı oyununu çok beğendim. Ve az da oynamış olsa Riera'nın ilk kez başarılı hareketlerini izledik Galatasaray adına... Oyunun tamamında Selçuk çok iyi top oynadı.

SİMAO VE QUARESMA YETMEDİ
Beşiktaş, Simao ve Quaresma'nın ilk yarıdaki bireysel yüksek performansları maçı koparacaktı. Ama yetmedi. İkinci yarıda Simao ve Quaresma da etkisiz kalınca maçı ne Beşiktaş ne Galatasaray, Fenerbahçe kazandı. Ama iki puanı kim kaybetti derseniz; her şeye rağmen Beşiktaş derim. Hakem Cüneyt Çakır bence iyi maç yönetti.