Futbolun güzelliği ilk yarı sürdü. İkinci yarı sert mücadele oldu. Galatasaray durdu, Beşiktaş yüklendi. Bu yüzden iki takımı da ayrı ayrı tartmak gerek;

Galatasaray;

Melo'nun ön libero oynaması fuzuli bir durum. Oyuna katkısı azalıyor. Forveti desteklemesi yok gibi. Bu tarz futbol geçmişte kaldı. Şimdi herkes oyuna giriyor. Galatasaray orta sahada; Melo, Selçuk, Ayhan, Engin'le çok adamlı gibi gözüküyor ama gole gidişte Elmander'i tamamlayamıyorlar. Elmander ileride yapayalnız. Baroş şart.

Galatasaray forvetinde çapraz koşularla rakibe açık verdirecek adam eksiği var. Elmander tek başına buna yetemiyor. Ayrıca Galatasaray'ın Elmander'in açtığı koridorlara sokulan sürpriz adamı da yok. Maçın başında Galatasaray'ın sol kanadı da yoktu. Engin'miş gibi duruyordu ama Engin oyunun içine kayıyor. Kanadın sol önü hep sahipsiz kalıyordu!

Uzun süre Ayhan'ın da ne oynadığı belli değildi. Gezindi. Galatasaray deplasmanda olduğu için böyle diyebilirsiniz ama topa sahip oluşta oyunu elde tutamıyor. Maçın başında yirmi dakika atak gözüktüler, göze hoş gelen tek topu iyi yaptılar ama gol tehlikesi yaratamadılar.

Sağda; Eboue, Kazım, Selçuk'la daha etkindiler ama İsmail'in yerini kaybeden oyun tarzını iyi değerlendiremediler.

Terim saçmaladı!

Elmander'i yalnız bırakırsan gol atamazsın! Futbol iyi oyuncuyla oynanır. Rakip akıllı oyuncularla açık düşürülür. Buna rağmen Terim ikinci yarı Ayhan'ı çıkardı Sabri'yi aldı Galatasaray'ın gol atması öteki maça kaldı. Üstelik Sabri, Eboue'nin önüne konuşlandı. Tez sakatlandı Terim yine Riera'yı aldı. Baroş hala kenarda. Korkunun ecele faydası yok ki...

Şimdi biri bana anlatsın;

Ayhan çıkıyor Sabri giriyor. Oyun alanları değişik. Takım içinde değişiklik de yok. Sabri sağdan çıkıyor, hayalet Riera sola giriyor! Baroş hala yok!

Galatasaray karman çorman oldu Beşiktaş yüklendikçe yüklendi. Terim sonunda Melo'yu aldı yerine Baroş'u soktu. Sözüme geldi;

Melo ön libero oynamaz. Elmander ileride yalnız bırakılmaz!

Bir hayret daha!

Baroş girdi en ileri uca geçti Elmander geriye çekildi!

Oyunun çivisi çıktı!

Muslera puanı kaptı

Muslera iyi kurtarışlar yaptı, puanı kaptı ama tutamadığı topları yine oyunun içine vurdu. Önce Semih sonra direk kurtardı. İlk yarının son çeyreğinde Galatasaray kalesini melekler korudu. Sonrasında Muslera imdada yetişti. Semih ve Ujfalusi de başarılı bir maç çıkarttı. Galatasaray ikinci yarı Hakan Balta ile gole yaklaştı, Kazım'la birlikte harcadılar.

Cüneyt Çakır mükemmel bir maç yönetti. Oyunu kesmedi, hata yapmadı, kartlarını da iyi kullandı. İptal golü fauldü.

Beşiktaş;

Savunması rahat oynadı. Buna rağmen Hilbert ve İsmail kanatlardan atağa kalkamadı. Almeida'yı iyi kullanamadılar. O da yakaladıklarını harcadı. Simao da duran topun dışında sinek ikili! Sonuç alma Q7'ye kalıyor, o da markajda. Galatasaray ona oyun alanı bırakmadı! Beşiktaş takım olarak daha iyi işler yaptı ama gol yollarında hovardaydı. İnönü'de iki puan kaybetti. Muslera'nın kurtarışı Beşiktaş'ı golden etti.

Galatasaray belki kaybetmedi, ama Selçuk'un frikiki dışında ne yaptığı da anlaşılmadı. Oyun planı her dakika değişti. Bir puan karsa kayıp iki puan ne? Beşiktaş için de aynı. Bu maçta gol olmadıysa yazık!