Ben hâlâ ümitliyim
* Şu an kendimi çok kötü hissediyorum. On yıllık evliyim. Bugüne kadar yapmadığım şey kalmadı ama eşimi değiştiremedim. Ama umudumu kesmedim, belki bir gün olur diyorum. Evde roller değişti, onun yapacağı her şeyi ben yapıyorum, benim yapacaklarımı o yapıyor. Evle ilgili bir sorun olduğunda hemen benim üzerime yıkıyor ve sorumluluktan kaçıyor. Kaç kere taleplerimi uygun bir dille anlattım ama o yine kendi istediği gibi davranmayı sürdürdü. Eşim sürekli almaya sürekli destek görmeye alıştığından iyice tembelleşti. İş yerimiz ortak, dükkanda ikimiz çalışıyoruz. Ben sabah erkenden çıkıyorum o on bire doğru geliyor. Yorulduğunda hemen çıkıyor eve gidiyor sorumluluğunu benim üzerime bırakıyor. Ben hâlâ ümitliyim çünkü bir oğlumuz var ve onu babadan uzakta büyütmek istemiyorum. Onu olduğu gibi kabul etsem dünyanın yükünü üzerime almış olacağım. Şikayet etsem, kendini değiştir desem tamam diyor ama değişen bir şey olmuyor. Bir kere doktora gittim onu olduğu gibi kabul et diye tavsiye etti. Ama bunu nasıl yapabilirim? Aklım çok karışık bilmiyorum ne yapacağım.
Y. M.
Rollerimiz bellidir
* Kültürümüzde aile bireylerine verilen roller vardır ve bu roller bellidir. Buna göre erkekler eve para getirir kadınlar evin işleriyle meşgul olur ve çocukların bakımını üstlenir. Toplumsal algımızda böyle bir anlayış olduğundan, aksi bir durum vuku bulduğu zaman tepki veririz. Çünkü öyle inanmışızdır ve öyle olmasını bekleriz. Burada size zor gelse de , eşinizi olduğu gibi kabul etmekten ve beklentilerinizi uygun zamanlarda ifade etmeye devam etmekten başka seçeneğiniz yok. Birbirinizin beklentilerini somut olarak anlayıp, asgari düzeyde de olsa destek sağlamaya çalışmanız gerekir. Sorununuzun çözümü için eşinizi ikna edip bir aile danışmanıyla da görüşebilirsiniz. Burada sorunun kaynağına inerek çözüme daha rahat ulaşabilirsiniz. Anladığıma göre eşinizin sorumluluğunu da üstleniyor olmanız sizi oldukça yoruyor. Aile içinde inisiyatif alan, sorumluluğu üstlenen ve ailenin yükünü taşıyan kişisiniz. Eşiniz daha durağan bir hayat sürüyor. Bu sıkça görülen bir durumdur. Ancak ailenin yükünü bir tarafın üstlenmesi zaman içinde yıpratıcı olabiliyor. Bu nedenle eşlerin birbirlerine destek olmaları gerekir.
Sorunlar tekrar ediyor
* 23 yaşında bir kızım var. İki yıl önce tuhaf belirtiler göstermeye başladı. Psikiyatriste götürmek istedik ama kendisi buna razı olmadı. Uzun süren ikna çalışmalarımız sonucunda onu doktora götürdük burada İki uçlu mizaç bozukluğu teşhisi konuldu. İlaçlara başladık ama sonuna doğru bıraktı. Durumunda iyileşme gördüğümüz için biz de zorlamadık. Ama bu yıl aynı sorunlar tekrar devam etmeye başladı. Yeniden randevu almayı düşünüyorum ama hastalık hakkında biraz bilgi almak istiyorum.
P. L.
İki duygu arasında
* Manik depresyon, iki uçlu mizaç bozukluğu ya da Bipolar duygulanım bozukluğunda kişi, kimi zaman çok coşkulu ve hareketli kimi zaman içe dönek durgun ve karamsar olabilir. Kişi iki durumda da ortayı bulamaz ve sürekli uç noktalarda gezinir. Bazen aşırı para harcayan, sevincini üzüntüleri abartılı yaşayan, kırıcı, sinirli bazen de saldırgan konuşkan olabiliyor. Özellikle mani dönemi, hasta yakınları açısından yorucu bir dönemdir. Aile bu süre içinde maddi ve manevi olarak zor günler geçirebilir. Mani dönemini takip eden süreci ise depresyon takip eder. Bu dönem de hasta, içe kapanır, karamsardır ve ölüm duygusunu yoğun yaşar. Buna uykusuzluk, hiç bir şeyden zevk alamama, gibi sorunlar da eklenebilir. Depresyonda kişi tam anlamıyla dibe vurur, manide ise enerjisinin ve duygularının zirvesine çıkar.
Kızınızı ikna edip yeniden doktoruna götürünüz ve ilaçlarınızı doktorunuzun izni dışında bırakmayınız. Ayrıca kızınıza sosyal destek sağlayın, birlikte vakit geçirin ve ona yardımcı olmaya çalışın. Hastalığın tekrarlama riskini göz önünde bulundurarak doktor kontrölünü ihmal etmeyin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.