CHP tek sesliliği bir türlü aşamıyor! Farklı bir sese asla tahammül gösteremiyor! Partinin alışılmış görüşlerinin dışında bir görüşü dile getiren hemen suçlanıyor!

Savunması isteniyor! Dahası görevden alınıyor!

Farklı sese karşı açıklamalar yapılıyor, bildiriler yayınlanıyor!

Farklı ses hemen boğulmaya çalışılıyor!

Diyelim ki farklı ses yüzde yüz yanlış olsun!

Bunu tartışmak ve çürütmek varken susturmaya çalışmak niye?

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün parti görüşü dışında bir görüşü seslendirince hemen aforoz edilmeye kalkışıldı!

Kimi kınadı! Kimi hemen ipini çekmeye çalıştı!

Diyarbakır il başkanı hemen görevden alındı!

CHP'nin farklı sese tahammülü olmadığını biliyorduk ama kendi aralarında bile bu denli tahammülsüz olacaklarını düşünmüyorduk!

Ezberledikleri görüşler dışında hiçbir görüşe tahammülleri yok!

Belki de CHP'nin bir türlü iktidar olamaması bu yüzden!

Kendi içlerine kapanmalarından ve kendi doğrularından (!) başka doğru tanımamalarından millet ile aralarında bir bağ kuramıyorlar!

Kendi kafalarına göre oluşturdukları bir Atatürkçülük anlayışı var!

Bu şablonun dışına bir türlü çıkamıyorlar!

Kim şablonun dışına çıkarsa hemen karşılarına alıp düşman muamelesi yapmaya başlıyorlar!

Kendi görüşleri dışında her görüşü bir sui niyet belirtisi olarak algılıyorlar!

Ve yargısız infazla o suiniyeti ezmeye(!) çabalıyorlar!

CHP ne yazık ki tek sesliliği bir türlü aşamıyor!

Sanki hâlâ 1900'lü yılların ilk yarısında yaşıyorlar!

Dünyanın ne kadar değiştiğinden ve artık çok sesliliğin geçer akçe olduğunun farkında bile değiller!

Yıllar sonra hâlâ farklı sesi susturmaktan, yok etmekten medet umuyorlar!

Tıpkı 1900'lü yılların ilk yarısında olduğu gibi tek sesli olunsun istiyorlar!

Parti büyükleri ne derse bütün milletin kayıtsız şartsız itaat etmesini bekliyorlar!

Ama olmuyor işte!

Aralarından biri çıkıp farklı şeyler söylüyor!

Ve CHP'de kıyametler kopuyor!