AKP içinde görüş ayrılıkları hiç bu kadar belirginleşmemişti!

Şike yasası konusunda çok farklı görüşlerin dile getirildiğine tanık oluyoruz!

Başbakan bir şey diyor! Yardımcısı bambaşka bir şey!

Cumhurbaşkanı ile de ilk defa bu kadar ters düştüler!

Doğrusunu söylemek gerekirse şike yasasının değiştirilmesi konusunda ortaya çıkan bu görüş ayrılığında kimin haklı kimin haksız olduğunu söylemekte de bir hayli zorlanıyoruz!

Sanırız asıl hata kısa bir süre önce çıkarılan şike yasasında!

O zaman kantarın topuzunun kaçırılmış olması bugün yaşanan sıkıntıların temelini oluşturuyor olmalı! İktidar en büyük yanlışı bu yasanın ilk şeklini hazırlarken yapmış ve şike yapanlara ağır cezalar getirmiş!

Ne var ki çok geçmeden pek çok ünlü ismin bu yasanın kapsamına girerek ağır cezalara çarptırılmaları istenince yasa çıkarılırken yapılan hatanın farkına varanlar telafi yolunu aramaya başladılar!

Bu defa da ortaya kişiye özel yasa çıkarılıyormuş gibi bir durum çıktı!

Ve feveran başladı!

Testere ile adam kesene yirmi küsur yıl ceza verilirken şike suçluları için yüz küsur yıllı cezalar istenmesi insanları ayağa kaldırdı! Başbakan da şike yasasındaki cezaların orantısızlığının farkına varmış olacak ki değişikliğin Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesine rağmen aynen çıkarılmasını istiyor!

Başbakan Yardımcısı ise kişiye özel yasa çıkarıldığı izleniminin ortadan kaldırılması için kimsenin bir daha değişiklik teklifini vermeye cesaret bile edemeyeceğini savunarak Başbakan ile ters düşüyor!

AKP kurulduğu günden bu yana ilk defa böylesine bir görüş ayrılığı içine düşmüş bulunuyor!

Ortaya çıkan tabloda Başbakan'ın "Arkadaşlarım benim gibi düşünmüyor hadi bana müsaade" demesi ihtimal dâhilinde olmadığına göre Başbakan ile farklı görüşte olanlara bir görev düşmüyor mu?

En azından Başbakanın elini rahatlatmak adına görevlerini bırakmaları ve köşelerine çekilmeleri gerekmez mi? Böylesine önemli görüş ayrılıkları sanki çok basit bir şeymiş gibi görülebilir mi?

AKP'liler böylesine önemli görüş ayrılıklarına imza attıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yola devam edemezler! Bugün üstünü külledikleri bu anlaşmazlıklar yarın daha büyük bir sorun olarak karşılarına mutlaka çıkar! Yani "Aynen yola devam" dememeliler!