Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Alındaki kara leke: Şike!

Alındaki kara leke: Şike!

AK Partili, CHP’li, MHP’li milletvekilleri.. Bu ne kıvraklık Allah aşkına, bu ne yüksek manevra kabiliyeti? Neden caydınız birkaç ay önce sahip çıktığınız yasadan şimdi? Kim korkuttu, ne değiştirdi sizi? Çekindiğiniz kimlerdi ya da neydi? Hangi şeydi, şike noktasında bir araya getiren hepinizi?

Yoksa şike yasası, sizin için yalnızca bir fantezi miydi? Operasyonlar başlayınca çiçeği burnunda yasayı, vicdanınızla aynı klozete fırlatıp sifonu çektirtecek kadar hayati olan şey neydi?

Siz değil miydiniz daha nisan ayında bu yasayı onaylayanlar, ne değişti? Hani futbol kirli ellerden temizlenecekti? Oy kaygısı mı? Bu kadar ucuz mu yani demokrasinin, hukukun, vicdanın, siyasi ahlakın bedeli? Utanç manevrasıyla yarattığınız bu düş kırıklığına değecek mi?

AK Parti, CHP, MHP! Sizleri “Şike Yasası”nın bir araya getirmiş olması çok trajik bir tecelli değil mi?

Bir nesli mağdur eden, bunalıma sürükleyen katsayı uygulamasını 13 yılda ancak kaldırdınız! Aziz Yıldırım’ı içeri tıkan yasayı üç ayda! Demokratik açılım konusu rafa kalktı! Başörtü yasağı kalksın diye konuşanların ağızları “bunlar derinlerle iş birlikçidirler” diye yaftalanarak kapatıldı! Ergenekon davası bir türlü hızlandırılamadı. Üstelik şu üzerinde fırtınalar kopardığınız Sivil Anayasa konusu da sırra kadem bastı! Sahi, Anayasa konusunda verdiğiniz sözler raf ömrünü tamamlamadı mı?

Madem bir araya gelebiliyorsunuz, Dersim’in tepesindeki Tunç eli indirip, kanla sökülen ismini iade etsenize! Alevilerin yaralarına basar gibi taçlandırılan Sabiha Gökçen ismini değiştirsenize! Her gün kendi vatanlarında el durumuna düşürülüp sosyal medyada ana avrat hakaretlere uğrayan Ermenileri güvence altına alan bir yasa getirsenize!

Her şeyin bir sonu var! Çekip gideceksiniz bir gün! Ancak alnınıza sürdüğünüz bu kara leke hep hatırlanacak! Şike Yasası konusundaki bu kıvırtmalarınız asla unutulmayacak! İşte bu yüzden size olan güvenimi kaybettim, hükümsüzdür diye ha şuraya yazıyorum! Şike yasasında çark eden herkesi de ruhumda oluşturduğunuz düş kuyusuna gömüyorum! Necip Fazıl’ın “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul / Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa” mısralarını mezar taşı gibi başınızın üstüne dikiyor, üstüne de vicdanını üç-beş oya satan şike manevracılarının ruhuna el-Fatiha diye yazıyorum! Çünkü hukukun üstünlüğüne değil, popülariteye oynadığınızı düşünüyorum.

Belki bu sayede çok daha geç olmadan, ardınızdaki futbol yıkıntısının önünde yanak yanağa poz verip, tribünlerdeki fanatiklere şirinlik yapan şu üç partinin milletvekilleri olarak akıllarınızı başlarınıza almanızı diliyorum.

¥

Katsayı zulmü son buldu. Bu konuda elini taşın altına koyan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan oldu! Belki giderayak buna cesaret edemeseydi sittin sene meslek liseli çocukların mağduriyetleri son bulamayacaktı. Aziz Yıldırım için ittifak eden Bremen Mızıkacıları, bunu seyredecek, kılını kıpırdatmayacaktı.

Yusuf Ziya Bey’in bunu daha önce neden yapmadığını veya yapamadığını, onu şimdiye kadar tutan şeyin ne olduğunu bilmiyoruz. Tek bildiğimiz bu devirde hiçbir şeyin sır kalamayacağı. Size gönülden teşekkür ediyoruz katsayı kahramanı! Meslek liseli çocukların kurtarıcısı! Yolunuz açık olsun!

¥

Bir dönem kamuoyuna damardan “Türkiye, İran olacak” korkusu pompalanırdı.

Peki olur muydu?

Bence asla olmazdı! Bu korku operasyonunun nedeni aslında Türkiye’nin İran olacağından ziyade, ABD’nin yıllar sonra gerçekleştirmeyi planladığı İran işgalinin Türkiye zeminini hazırlamaktı. Şimdilerde de PKK taşeron örgütünün militanları arasına İran uyruklular serpiştiriliyor! Akıllarınca Türkiye usulca Ortadoğu mühendislerinin komplolarıyla olası bir savaş halinde taraf olmaya yönlendiriliyor. Provokasyonun bu kadarı da fazla oluyor ama artık, pes dedirtiyor, mide bulandırıyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi