Cumhuriyet mi, Mumhuriyet mi?
Kuzey Kore Cumhuriyeti diktatörü öldü, yerine otomatik olarak oğlu geçti. Zaten müteveffa (vefat etmiş olan) babası da, kendi babasının yerine geçmişti.
Ya Rabbi!.. Şu dünyada ne acayip cumhuriyetler var!..
Suriye de bir cumhuriyet. Eski cumhurbaşkanının yerine oğlu geçmişti.
Mısır diktatörü alaşağı edilmeseydi, yerine oğullarından birinin geçeceği söyleniyordu.
Mübarek devrildi de ne oldu? Mısır'daki Memlûk cumhuriyeti taş gibi yerinde duruyor.
Fransa'daki gerçek cumhuriyet mi?.. Hayır!.. Fransa Yahudi Cumhuriyeti...
Osmanlı devleti tarihe karıştıktan sonra Türkiye'de bir İslam cumhuriyeti kurulmuştu. Anayasanın ikinci maddesinde "Devletin dini İslam dinidir" yazılıydı, kabinede Şer'iye (Şeriat İşleri) bakanlığı vardı. İstanbul'da Dolmabahçe sarayında Halife-i Müslimîn Abdülmecid bin Abdülaziz Han oturuyor ve her Cuma merasimle namaza gidiyordu. Hafta tatili cumaydı. Mecelle yürürlükteydi. Bütün Müslüman kadınlar tesettürlüydü. Medreseler ulema ve fukaha yetiştiriyordu. Tekkelerde zikrullah yapılıyordu.
Bu İslam cumhuriyetinin ömrü kısa oldu.
Yerine vesayet rejimi kuruldu.
Cumhuriyet denilince hatıra ilk gelen şeyin fazilet=erdem olması gerekir.
Bir cumhuriyet erdem üzerine kurulmamışsa gerçek ve doğru cumhuriyet değildir.
İsrail'i beğendiğimden dolayı yazmıyorum:
Eski cumhurbaşkanları tecavüzden yedi sene hapse mahkum oldu ve cezası kesinleşti.
Fransa'yı da beğenmiyorum ama onun eski cumhurbaşkanlarından Chirac yolsuzluktan hapse mahkum oldu.
Cumhuriyet nasıl bir rejimdir:
Yukarıda arz ettim, bir kere fazilet=erdem üzerine kurulu olacak.
İkincisi: Millî kültür ve kimliğe bağlı ve saygılı olacak.
Üçüncüsü: Hikmete (bilgeliğe) dayanacak ve hikmetle idare edilecek.
Dördüncüsü: Adaletli bir rejim olacak.
Beşincisi: Temel ve evrensel insan haklarına saygılı ve bağlı olacak.
Altıncısı: Yolsuzluğa, hırsızlığa, rüşvete, kara ve kirli servete asla izin ve fırsat vermeyecek.
Yedincisi: Bir sosyal barış ve mutabakat rejimi olacak.
Bugün Norveç krallık ama oradaki rejim bütün cumhuriyetlerden üstündür.
Sözde İslam cumhuriyeti ama bin türlü fitne, fesat, rezalet, soygun, hırsızlık, sömürü, yolsuzluk var. Ne yapayım ben böyle bir cumhuriyeti?
Rahmetli Peyami Safa, Sosyalizmin 360 çeşidi var derdi; cumhuriyetin de o kadar çeşidi var.
Arnavutluk'ta dini, imanı, ibadeti, Allah demeyi yasaklayan Enver Hoca rejiminin de adı cumhuriyetti.
Halkının ezici çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede, Müslümanlar kendi inançlarına uygun bir hayat süremiyorsa, orada cumhuriyetin adı vardır, kendisi yoktur.
Uluslararası ahlak, temizlik, şeffaflık notu, 10 üzerinden 5'in altında olan bir ülkedeki cumhuriyet nasıl bir cumhuriyettir?
Orada cumhuriyet mi, mumhuriyet mi vardır?
* (İkinci yazı)
Gelecekte Neler Olabilir?
YAKIN gelecekte neler olabilir?.. Dikkat buyurunuz, neler olacak demedim, olabilir dedim.
Tahminimce bazı büyük cemaatler arasında "cemaat kavgaları veya savaşları" patlak verebilir.
Şu anda siyasî iktidar ile büyük bir cemaat arasında sinsi bir kavga cereyan etmektedir.
Siyasî iktidar bu konuda birlik halinde midir, yoksa bölünmüş müdür? Bölünmüş olduğuna dair karineler vardır.
Cemaat ne istiyor?.. Türkiye'yi ele geçirmek istiyor.
Nasıl?.. Temel kurumlarda kadrolaşarak... Yargı, üniversiteler, millî eğitim, polis, Diyanet, sağlık vs...
Geçenlerde bir hoca tutuklandı, bu tutuklamanın mahiyeti nedir?
Cevap: Çok önemli ve güçlü bir cemaatin kontrolü mevzuubahistir.
O cemaat Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanlığına bağlıdır.
Daha fazla konuşmak istemiyorum.
İstanbul'da büyük bir deprem olursa?..
Türkiye'nin bütünü böyle bir felaketin yükünü ve darbesini çekemez, yaraları saramaz ve büyük çöküntü olur.
İktisadî ve endüstriyel kalkınma ve ilerleme hep böyle devam eder mi?.. Etmez, dünya büyük bir krize doğru ilerliyor, Türkiye de bundan nasibini alır.
İç savaş çıkar mı?.. Ülkenin bir kısmındaki duruma siz ne diyorsunuz?.. Kurtarılmış bölgeleri siz normal mi görüyorsunuz?
Ortadoğu'da bir savaş çıkabilir mi?.. Hiç belli olmaz. Çıkabilir.
Irak'ta durum normale döndü mü?.. Ne normali!.. Dananın kuyruğu bundan sonra kopacaktır.
İstanbul'da büyük zelzele olur ve sağ kalabilirsek ne yapabiliriz?.. Fazla bir şey yapamazsanız. Diyelim, Sapanca'da bir yazlığınız var, oraya bile gidemezsiniz.
Büyük bir buhran olursa ne yer ne içeriz?.. Bunu lüks ve israflı bir hayat süren, yedi mideyle yiyen zenginler düşünsün. Bendeniz bir tencere yeşil mercimek yemeği ve bir tencere bulgurla bir hafta idare edebilirim.
Onlar uzak görüşlü mü ve ufukları geniş mi?.. Maalesef burunlarının ucunu bile görmüyorlar. Dünya hırsları basiretlerini bağlamış.
Bir Müslüman bugünkü şartlar altında neler yapmalı?
(1) Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya vazifelerini yerine getirmeli...
(2) Yarın ölecekmiş gibi âhiret için hazırlanmalı, azık toplamalı. (3) Dünyevî emel ve ihtiyaçlarını en aza indirmeli; kanaat ile yaşamalı, iktisatlı olmalı, israftan kaçınmalı... (4) Kur'ana ve Sünnete uymalı...(5) Hayatını Şeriata göre ayarlamalı...(6) Verebileceği kadar sadaka vermeli...
Hangi cemaatleri destekleyelim?..
İmana, İslam'a, Kur'ana, Sünnete, Şeriata, Ehl-i Sünnet ve Cemaate, ahlaka, fazilete ihlasla, sadece Allah rızası için, din sömürüsü yapmadan hizmet eden bütün cemaatler muhteremdir. Hepsini, ayırım ve tekelcilik yapmadan desteklemek gerekir.
Bid'ate sapan, din sömürüsü yapan, Müslümanları aldatıp soyan, yüce İslam dinini ve mukaddesatını süflî ve alçak dünya emellerine ve siyâsât-ı şeytaniyeye alet eden, harbî kafirlerle işbirliği yapan hiçbir cemaat desteklenmez.
Bu fırtınalı devirde çocuklarımızı nasıl yetiştirelim?..
Çocuklarınızı iyi, vasıflı, hayırsever, gerçek dindar, ihlaslı, hizmete yönelik sâlih Müslümanlar olarak yetiştirirseniz, siz öldükten sonra onların iyilikleri dolayısıyla defterinize sevap yazılır. Bu çok büyük bir kazanç olur sizin için.
Çocuklarınızı çok para kazanmaya, lüks ve israflı bir hayat sürmeye, ehl-i dünya olmaya yönlendirirseniz, onların işleyecekleri günahlara da ortak olmuş olursunuz. Böylece hem onları, hem kendinizi yakmış olursunuz.
Niçin Filan, Falan, Feşmekân diye isim vererek tenkit etmiyorsun?..
Bendeniz bir yazarım. Savcı, hakim, cellat değilim.
Bahs ettiğin fitneler ne zaman çıkacak?
Çıkacak mı, yahu halen biz gırtlağımıza kadar fitne ve fesat içinde değil miyiz?
Bizim çok muhterem ve çok büyük büyüğümüzü niçin övmüyorsun?
Cevap: Büyüklerin övgüye ihtiyacı yoktur. Onlar övülmekten hoşlanmazlar. Büyüğünüzü üzmek istemem.