Jüristokrasiye karşı demokrasi mücadelesi (3)
Dünkü yazımızda TBMM’nin âcilen yapması gerekenler hakkındaki görüşlerimizi anlatmıştık. Bugün ‘Yeni Anayasa’ ve ‘Anayasa Mahkemesi’nin statüsü hakkında tekliflerimizi aktarmaya çalışacağız.
Erken seçim ve yeni Anayasa
Türkiye’de bir rejim krizi yaşanıyor. Bir yanda, tamamen siyasî taraf teşkil ederek ideolojik peşin hükümlerle yasamanın yetkilerini gasp eden ve demokrasiyi askıya alıp jüristokrasiyi kurmaya çalışan siyasallaştırılmış yargı; diğer yanda, darbeci odaklar oluşturarak meşru anayasal nizama karşı darbe yapmaya hazırlanan darbe heveslileri var.
Bu antidemokratik komplolara karşı, milletin hakkını, hukukunu ve iradesini temsil eden TBMM’nin, vakit kaybetmeden ‘erken genel seçime’ gitmesi ve ‘Yeni Anayasa’yı hazırlayacak ‘Kurucu Meclis’i oluşturması lâzımdır.
Erken Genel Seçimler, en geç Ekim 2008 tarihinde yapılmalıdır. O tarihe kadar, TBMM’nin gerçekleştirmeye çalışacağı anayasa değişikliklerine
rağmen AK Parti kapatılırsa, kurulacak yeni parti ile (ya da mevcut siyasî partilerden birine katılarak) erken genel seçimlere iştirak mümkündür.
Erken Genel Seçimler ile birlikte, Yeni Anayasa’yı hazırlama görev ve yetkisinde olacak Kurucu Meclis üyeleri de seçilmelidir. Kurucu Meclis’e sadece Yeni Anayasa’yı hazırlama görevi verilecek, en fazla iki yıl içerisinde Yeni Anayasa hazırlanarak yürürlüğe girdikten sonra görevi sona erecektir. Kurucu Meclis’e, teşkilinden sonra tesbit ettiği sivil toplum kuruluşlarından, yargı temsilcilerinden ve üniversiteden üyeler dahil edilebilecektir.
Kurucu Meclis, kendi çalışma ve anayasa koyma usullerini tesbit edecektir.
Anayasa Mahkemesi’nin statüsü
Demirel, ünlü ‘İslâm, Demokrasi, Lâiklik’ adlı kitabında bakınız Anayasa Mahkemesi için neler söylemiş: “Şurası kesindir: Millî iradenin taksimi anlamına gelen bir devlet olmaz. Superior güç, üstün güç millî iradedir. Yalnız millî irade seçimde, referandumda söz konusudur. ‘Anayasa Mahkemesini kaldıralım mı?’ derseniz, millete gidersiniz. ‘Kaldıralım’ derse kaldırırsınız” (s. 53). “Aslında Anayasa Mahkemesinin TBMM iradesini aşması söz konusu olamaz(...) Bir Anayasa Mahkemesi olacaksa ve bu mahkemenin yetkileri hâlâ millî irade kavramıyla çelişiyorsa, onu düzeltmek her zaman için mümkündür(...) Keza Anayasa Mahkemesini kaldırmak da mümkündür” (s. 54).
Dün dündürcü Demirel, 1971 ve 1980 darbelerinde şapkasını eline alıp gittiğini ve bu darbeler sırasında da AYM’nin bulunduğunu unutarak, bugün daha önce söylediklerinin tersini söylüyor. Sayesinde bu ülkede Başbakan olduğu DP iktidarını eleştirip CHP’yi ve ‘TBMM iradesini aşan’ Anayasa Mahkemesi’ni destekliyor.
Aslında, Demirel’in bir zamanlar söylediği gibi, Anayasa Mahkemesi’ni kaldırmak da mümkündür. Anayasa Mahkemesi, demokratik rejimin vazgeçilmez bir kurumu değildir. Nitekim, İngiltere, Hollanda, Belçika gibi bazı demokrasilerde AYM yoktur. AYM’nin bulunduğu birçok demokratik ülkede ise, AYM üyelerinin tamamı ya da bir kısmı parlamentolar tarafından seçilir.
Anayasa Mahkemesi’nin statüsü şu şekilde düzenlenmelidir:
1. AYM, öncelikle kişi hak ve hürriyetlerini koruyan bir hürriyetçi felsefeden hareketle düzenlemeli; kanunların anayasaya aykırılığını, bir ‘İnsan Hakları Mahkemesi’ gibi denetleyip temel hak ve hürriyetleri sınırlayıcı mahiyetteki hükümleri iptal edebilmelidir.
2. AYM anayasa değişiklikleri konusunda hiçbir inceleme ve denetleme yetkisine sahip olmamalıdır.
3. AYM, kesinlikle ‘yerindelik’ kararı verememelidir.
4. AYM kararları ‘oybirliğiyle’ alınabilmelidir.
5. AYM üyeleri, TBMM tarafından 6 yıl süreyle görev yapacak şekilde seçilmelidir.
6. Yüce Divan yetkisi Yargıtay’a verilmeli; AYM üyeleri de görevleriyle ilgili suçlardan dolayı yargılanabilmelidir.
7. AYM üyeleri, Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınabilmelidir.
***
Türk Milleti, kendi iradesine ve egemenlik hakkına tecavüzde bulunanlara karşı gereken demokrasi mücadelesini verecek güçtedir. Ancak bu konuda, temsilcilerinden meydana gelen TBMM’nin de görevini cesaretle yapması lâzımdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.