Ermenilerin Ölümcül Hatâsı
Yakın tarihte Ermenilerin başına gelen felaketler, içlerindeki bazı beyinsizlerin vahim, büyük, ölümcül hataları yüzünden meydana gelmiştir.
Ermeniler Türkiye'den tazminat talep ediyor. Tazminat istenecek ülkelerin başında Rusya, Fransa, İngiltere gelir. Çünkü onların ajanları, misyonerleri kışkırttı bir kısım Ermenileri.
Ermeniler kumar oynadılar kaybettiler.
Ermeniler yanlış ata oynadılar, kaybettiler.
Ermeni cemaati Osmanlı devletine sadık kalsaydı, bugün ülkemizde belki de beş milyon Ermeni yaşayacaktı.
Onların bir Antranik Paşa'ları vardır. Türkiye'ye karşı çarpışmış, Türkleri ve Müslümanları öldürmüştür. Bu adam, Türkiye'ye dost olsaydı, Osmanlı devleti için çalışsaydı, Ermenilerin başına o büyük felaketler gelmezdi.
Bir kısım Ermeniler hangi konularda yanıldılar?
1. Türkiye'ye düşmanlık ettiler. Hâlbuki Ermenilerin varlığı Türklerle, Müslümanlarla, Osmanlı devleti ile iyi geçinmeye bağlıydı.
2. Bir kısım Ermeniler paylaşımı kabul etmediler. Trabzon'dan Adana'ya kadar doğu Anadolu 'da büyük bir Ermenistan kurmak istediler. Hâlbuki bu bölgede onlar çoğunlukta değildi. Müslümanlar, Türkler, Kürtler vardı. Paylaşmaya razı olsalardı, Müslümanlarla (eskiden olduğu gibi) barış ve mutabakat içinde yaşamış olsalardı, kıyımlar ve felaketler olmayacaktı.
Bir kısım Ermeniler diyorum... Hepsi de Osmanlı karşıtı değildi ama Osmanlı düşmanı terörist Ermeniler ağır bastılar, Devlet'e sadık Ermenileri sindirdiler, bazen öldürdüler.
Ruslar, İngilizler, Fransızlar Ermenileri kışkırttılar, uyruğu oldukları Osmanlıya karşı isyan ettirdiler; sonra da onları iyot gibi açıkta bıraktılar.
Evet, Ermeniler öncelikle bu üç emperyalist ve kolonyalist devletten hesap sormalı ve tazminat istemelidir.
Bugün Türkiye'de bir buçuk milyon Kripto Ermeni yaşamaktadır.
Bir kısmı entegre olmuştur.
Bir kısmı ise eski kimliklerini unutmamıştır ve sinsice militanlık yapmaktadır.
PKK bir Ermeni hareketidir.
Türkiye devletine baş kaldıran Türkiye Ermenilerinin en büyük cahilliği, bu dünyanın Allah'ın mülkü olduğu, Onun mülkünü dilediğine verdiği, dilediğinin elinden aldığı konusundaki evrensensel gerçeği ve hikmeti kabul etmemeleridir.
1969'da Beyrut'ta ev tutmuş, birkaç ay oturmuştum. Yayınladığım Bugün gazetesine mektup göndermiş olan İstanbullu Ermeni doktor Keşişyan beyi ziyaret etmiştim. Kendisi 1902'de Galatasaray Sultanîsinden mezun olmuş bir Osmanlı münevveriydi. Bir kısım Ermenileri devlete karşı kışkırtan sömürgecileri lanetliyordu. Sohbetimiz esnasında, Şehzâde Ömer Faruk Efendinin hususî doktorluğunu yaptığını söylemişti.
Ermenistan devletinin yapması gereken, Türkiye ile barış içinde olmak, Türkiye'den toprak talebinde bulunmamak, sınırların açılmasını, Gürcistan ile olduğu gibi pasaportsuz ve vizesiz gidip gelmeyi sağlamaktır.
Bir Ermenistan'da yaşayan Ermenilerin durumuna bakalım, bir de Türkiye'de yaşayan tek kimlikli veya iki kimlikli Kripto Ermenilerin durumuna; hangilerinin durumu daha iyidir?
* (ikinci yazı)
İman Hizmetleri
SORU: İnsan için en önemli mesele nedir?.. CEVAP: İman meselesidir.
NİÇİN?.. Çünkü sahih (doğru ve geçerli) imanı olan ebedî azaptan kurtulur, günah ve isyanları sebebiyle bir müddet Cehennemde kalsa bile sonunda ebedî saadete kavuşur.
İmanlı olan bir kimsenin imanını kaybetme tehlikesi var mıdır?
Vardır... Elinden geldiği kadar imanını koruması, imanına zarar verecek tehlikelerden uzak durması lazımdır.
En büyük İslamî hizmet nedir?.. İnsanların imana kavuşması için doğru dürüst ve en uygun şekilde çalışmaktır. Bu hizmet iki türlü yapılır: İcazetli ulema, fukaha ve mürşidler doğrudan doğruya ilimle, irfanla, dâvetle, tebliğ ile, va'z u nasihatle, güzel örnek olarak yapar. Bu üç sınıfa mensup olmayanlar, onları destekleyerek dolaylı şekilde yapar.
Bir kimsenin hidayetine vesile olmanın değeri ve kazancı nedir?.. Peygamber Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) "Bir insanın hidayetine (doğru yolu bulup imana gelmesine) vesile olan kimsenin, güneşin üzerine doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan daha büyük bir ücret ve mükafat kazanacağını" bildirmiştir.
İmanın kaynağı nedir? Kur'an ve Sünnettir; icazetli din alimlerinin Kur'an ve Sünnetten çıkartılmış olan inanca ait doğru bilgileri yazdıkları kitaplardır.
Ehl-i Sünnet Müslümanlarının imana/inanca ait iki imamı (din önderi) kimlerdir?.. İmamı Eş'arî ile İmamı Mâturidî'dir.
Türkiye'de bugün iman tehlikede midir?.. Maalesef tehlikededir. Milyonlarca vatandaş ve genç, yakın tarihimizdeki dinsizlik ve ilhad fırtınaları yüzünden doğru dürüst din eğitimi ve kültürü almamış ve cahil kalmıştır.
Bu vatandaşlara imanı ve İslam'ı anlatmak için yeteri kadar eğitim verilebiliyor ve propaganda yapılabiliyor mu?.. Maalesef gerektiği kadar ve etkili şekilde yapılamıyor.
İmanın başı nedir?.. Âlemlerin Rabbi ve Yaratıcısı olan Allaha doğru şekilde iman etmektir. Bunun özeti de "Allah kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzehtir" cümlesidir.
Bizim aklımız Allahın künhünü ve mahiyetini bilmeye ve anlamaya yeterli değildir. Akıl, Onun sıfatlarını, Esmâ-i Hüsnasını, âyetlerini, eserlerini anlayabilir.
Allah'ın ön dört sıfatı vardır. Her Müslüman bunları ezberlemelidir. (Ehl-i Sünnet ilmihal ve akaid kitaplarına bakınız.)
Önemli soru: İman hizmetleri ticarete alet edilir mi?.. Kesinlikle edilmez. Bu hizmetler ancak ihlâsla ve samimiyetle yapılabilir. Bu hizmetler Hâliq'ın (Yaratanın) rızası için yapılır, binaenaleyh muhlukattan (Yaratıklardan) ücret istenmez.
İman hizmetleri şu süflî işlere âlet edilmez:
(1) Siyasete... (2) Ticarete... (3) Nefsaniyete... (4) Zengin ve maldar olmaya... (5) Hizipçiliğe, fırkacılığa ve cemaatçiliğe... (6) Ün ve alkış kazanmaya... (7) Hodfüruşluğa...
Hizmetlerin en ulvîsi ve üstünü iman hizmetleridir.
İmanı olan ebedî mutluluğa kavuşur.
Resûlün dâvetini işitip de buna icabet etmeyen en büyük ziyan ve zarara uğrar, ebedî azaba duçar olur.
Geçerli iman Tevhid, İslam, Kur'an, Sünnet imanıdır.
Allah şirkten ve küfürden razı olmaz, Resulüne karşı çıkan müşrikleri ve kâfirleri affetmez.
İman hizmetkârlarının sınıfları var mıdır?.. Vardır: En üsttekiler has hizmetkârlardır. Onlar varlıklarını iman hizmetlerine adamıştır. Cahiller, gafiller, mecnunlar onlara deli derler. Asıl deli olanlar kendileridir de bundan haberleri yoktur.
Has hizmetkârlar iktidarları ve vüs'atleri ne kadarsa hep iman, İslam, Kur'an, Sünnet, Şeriat için çalışırlar.
Kendileri icazetli alim, fakih ve şeyh değilseler; ulemaya, fukahaya, meşayihe tâbi olurlar, onların peşinden giderek, onların talimatıyla hizmet ederler.
Onlar asgarî ihtiyaçları dışında dünya malına, paraya, zenginliğe talip olmazlar.
Onlar ulvî islamî değerleri süflî siyasete âlet etmezler.
Onlar şöhretten kaçarlar.
Böyle sâlih kulların müstecab duaları üzerimize sâyeban olsun.