Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ahmet Şişman ve Deniz Feneri

Ahmet Şişman ve Deniz Feneri

Dünya coğrafyasının herhangi bir noktasında bir masumun gözyaşı yere düşse, o damla yaş, Ahmet Şişman’ın yüreğini acıtırdı.

Ahmet Şişman bir “Ensar”dı. Ensar olmanın yüklediği misyonla ömrünü tamamladı ve biliyorsunuz, yakın zamanda Rabbine kavuştu.

Ahmet Şişman adını duyan herkes; “İyi bir mü’mindi,” “Yardımseverdi,” “Vefa adamıydı,” “İnsanların derdiyle dertlenirdi” diye hüsn-ü şehadet edecektir.

Ahmet Şişman’ı şahsen tanıyan veya gıyaben tanıyan kişiler, bu ve benzeri sözleri, onurla söyler ve söyleyecektir.

Çünkü o her nefesinin başına, hep “taşıdığı emanetin sorumluluğunu” koyarak hareket eden biriydi.

Ve “Mü’minler kardeştir” uyarısına sadık yaşıyordu. Son nefesini de yine bu uğurda “hayırlarla donattığı emanetini” Rabbine teslim etti.

..........................

Ahmet Şişman’ın insana ve İslam’a olan vefasına karşı da, ilk vefayı Deniz Feneri gösterdi.

Deniz Feneri; Ahmet Şişman adına, Türkiye’den 5000 km uzaklıkta yaşayan ve ülkemizin adını sadece “kardeş” sözcüğüyle bilen Pakistan’ın “Sultanpur” şehrinde bir sağlık ocağı açtı.

Son sel baskınlarından sonra bölge halkının acılarını bizim halkımız adına paylaşan ve halkımızın yardımlarını Pakistan’a ulaştıran Deniz Feneri, yine bir destan yazmıştı.

Geçtiğimiz hafta sonu bu yazılan destanları yerinde görmek için Dernek Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz, başkan yardımcısı İbrahim Altan, yönetim kurulu üyesi Coşkun Yıldız, Ahmet Şişman’ın oğlu Mustafa Şişman ve Ülke TV’den Mustafa Yıldız’dan oluşan bir heyetle Pakistan’daydık.

Pakistan’da rastladığımız “her göz, her söz, her hareket;” ülkemizi sadece adıyla bilen ama birlikteliğimizi “kardeş” bağlamıyla sarıp sarmalayan insanların ne demek istediklerini anlatıyordu. Duygu yüklü bir destan yazıldığına şahit olduk.

Eğer insanoğlu, duygularının “binde birini” dahi anlatabilse, dünyanın her santimetrekaresinde barış ve kardeşlik yaşanır.

..................

Doktor denilince akla beyaz önlüğün bile gelmediği; “ilaç, hastahane, hekim, tedavi, muayene ve ameliyat” gibi sağlığa dair kavramların yaşanmadığı bir bölgede, şimdi bir “Ahmet Şişman Sağlık Ocağı” hizmet veriyor.

“Vicdanı üzerinden cüzdanına eli uzanan duyarlı insanların yardımlarının” Deniz Feneri aracılığıyla bölgeye yapılan hizmetleri, keşke imkân olsaydı da bir anda herkese gösterebilseydik.

Ne demek istediğimizi böyle birkaç kelime ile ancak izah edebiliyoruz. “Ahmet Şişman Sağlık Ocağı’nın” açılışında bölge valisinin şu sözleri belki meramımı anlatabilir.

Şöyle diyordu:

“Sel baskınlarından sonra yaşama umudumuzu tamamen kaybetmiştik. Hareket edecek dermanımız kalmamıştı. Her şeyimiz sular altındaydı. Umutsuz bir karanlık yaşıyorduk.

Bir şey oldu ve karanlık yavaş yavaş aydınlanmaya başladı. Allah Türkiye’den kardeşlerimizi melekler gibi bizlerin yardımına göndermişti, inanamadık.

Deniz Feneri, Türkiye’deki kardeşlerimizin yardımlarını bize getirdiğinde yeniden umutlandık, kendimize geldik, yalnız ve yabancı olmadığımızı bir daha gördük.”

Destan henüz bitmedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi