Tarladan Deniz Feneri Okullarına
Pakistanın Pencap bölgesi Leyya şehri ve köylerinde, okulları olmadığı için harmanlarda okuyan çocukları, 22 okul inşa ederek eğitim yuvasına kavuşturan Deniz Feneri, bir eğitim destanı yazmış. 2010 yılı Temmuz ayında meydana gelen sel baskınları yüzünden, onlarca okul ve köy sular altında kalmıştı.
Tarlalar, bahçeler ekilemez duruma gelmiş, evler yıkılmış, salgın hastalıklar artmış ve binlerce insan, yaşamaktan umudunu kesmişti.
İşte tam bu sırada Türkiye olarak yine imdada yetişmişiz ve Deniz Feneri, halkımızdan aldığı büyük emaneti yerine ulaştırarak, 22 okul inşa etmiş, harmanlarda öğrenim gören çocukları okullarına kavuşturmuş.
Biz de bu okullardan birinin açılış merasimine katıldık. Tabii Deniz Feneri buralarda sadece okul yapmamış, yapılan yardımlardan bazılarını sıralayalım.
¥ Sel baskınları neticesinde Deniz Feneri bölgeye 3 TIR dolusu; gıda, giysi, battaniye, temizlik malzemesi, oyuncak, ev eşyası, ilaç ve sağlık malzemesi göndermiş.
Bu yardımlardan yaklaşık 25 bin kişi istifade etmiş. Biz bu yardımların yapıldığı köylere ve ailelere uğrayarak yapılanları yerinde gördük. Yine bölge halkına gönderilen fitre ve zekatlar, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmış.
Binlerce çocuk, genç ve yaşlı insanlara yardımla bulunulmuş. Hastahaneye uzak bölgelere mobil sağlık hizmetleri götürülmüş, nüfusun kalabalık ve sağlık hizmeti gitmeyen yerlere sağlık ocağı yapılmış ve Merhum Ahmet Şişman adı verilen sağlık ocağından dün söz etmiştim.
Sel, su kuyularını yok ettiği gibi yer altı sularını da kullanılmaz hale getirmiş. Bunun üzerine Deniz Feneri su kuyuları açmış ve suların filtrelenerek kullanılması için filtre dağıtmış.
¥ Okullardan birinin açılışını yaparken; defterlerine, kitaplarına ve çantalarına kavuşan çocukların gözlerindeki mutluluğu, hiçbir kalemin ve sözün izah etmesi mümkün değildi.
Çipil çipil bakışlarıyla; Amcalar siz nereden çıktınız, okulumuz yoktu, okul yaptınız, çantamız yoktu, çanta getirdiniz, suyumuz, tuvaletimiz yoktu onları yaptınız diyorlardı.
Dilimiz ayrı olsa da dinimiz bir olduğu ve dinimizin iletişim aracı olarak olmazsa olmaz şartlarından sayılan tebessüm diliyle anlaşıyorduk. Leyya şehri ve bağlı ilçeleriyle köylerde yapılan 22 okulda toplam 1125 öğrenci eğitim görüyormuş.
Bütün ihtiyaçları ise yine Deniz Feneri tarafından karşılanıyormuş.
¥ İlginç bir ayrıntıyı paylaşmak isterim. Çocuklara balonlar dağıttık, ne işe yaradığını ve nasıl oynanacağını dahi bilmeyenler vardı.
Önce nasıl şişireleceğine dair birlikte tatbikat yaptık ve balonları şişirip ellerine verdik.
Bu sefer de bir eşya tutar gibi balonları sıkı sıkı kucaklarına bastırmaya başladılar.
Baktık ki balonlarla nasıl oynayacaklarını da bilmiyorlar, artık onlarla balon voleybolu oynamaya başladık. Biz diğer bölgelerdeki başka faaliyetleri görmeye giderken, çocuklar kendi aralarında balonlarıyla oynuyor ve ilk defa sevinç çığlıkları atıyorlardı. Daha bitmedi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.