İnsan insana muhtaçtır
Sahip olduğunuz maddiyatın boyutu ne olursa olsun, kendi türümüzle hasbihalleşmeye ve iletişim kurmaya ihtiyacınız var. Küçük bir çocuğun kavga ettiği arkadaşıyla ilişkilerini izlediğinizde dahi bunu görebilirsiniz. Çocuk arkadaşıyla anlaşamaz ve onunla sık sık tartışır. Ama yine de onun yanında olmasını ister. İnsanın insana olan ihtiyacı, varoluşsal gerçeğini ifade etme, kendini görme,iyilik etme, paylaşım içinde olma ve toplumsallaşma gereksiniminin sonucunda ortaya çıkıyor.
Başkalarına olan ihtiyacımız bizi şu soruların cevabını götürür:
1- Çevremdeki insanlar beni ciddiye alıyorlar mı?
2- Beni olduğum gibi kabul ediyorlar mı? Beğeniyorlar mı? Değerli buluyorlar mı?
3- Farkediliyor muyum? Başarılı mıyım?
4- Çevremdeki insanlar bana güveniyorlar mı? Yokluğumda fark ediliyor muyum?
5- Seviliyor muyum? Beni gerçekten sevenler var mı?
Bu soruların her biri, insanın varoluşunun farklı birer boyutunu ifade etmektedir. Yani kişi karşılaştığı insanlar tarafından değerli olduğunu hissetmek, kale alınmak ister ve bunu zaman zaman sorgular. Bütün isteği, sevilmek, değer verilen biri olmak ve kabul edilmektir.
Dünyada her şeye sahip olsanız da, konuşabileceğiniz, iletişim kurabileceğiniz insanlar yoksa hiçbir anlamı olmayacaktır. Unutmayalım, yalnızlığa yalıtılmışlığa müsait değiliz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.