Irak’ta bundan sonra ne olacak, Irak’ın bütünlüğü sağlanabilecek mi?

Şimdi gündemdeki sorulardan biri bu..

Irak 3-5 parçaya bölünmüş vaziyette.. Şii Araplar, Sünni Araplar, Kürtler ve Türkler..

Şiiler diyince, Arap Şii de var, Kürt Şii de..

Şartlar Türklerle Kürtleri işbirliğine zorluyor..

Şiiler Körfez’i tutmuş. Sünniler Suriye üzerinden kendilerine bir çıkış kapısı bulmak zorundalar, ya da Suudi Arabistan üzerinden Körfez’e ya da Akdeniz’e ulaşacaklar.

Kürtler, Türkiye, İran ve Suriye arasına sıkışmış bir halk.. Aslında bölgedeki dört ülkede varlıklarını güçlü bir şekilde temellendirirlerse, ekonomide ve siyasette güçlü, kilit bir rol oynayabilirler.. Gelecekte çifte vatandaşlıkla “birlik” sorununu aşabilirler..

“Hep beraber bağımsız bir ulus devleti kuralım” derlerse bu onlar için yeni ayrışmalara sebep olabilir. Barzani aslında İran’a daha yakın.. Talabani Irak’ta kalır.. Türkiye Zazası ve Gurmançosu, Soranisi ile ayrı bir birlik oluşturur.. Tarih, şartlar, Kürtleri kendi aralarında ve komşu ülke halkları ile barışa ve birlik olmaya zorluyor..

Kürtler kendi aralarında etnik, mezhebi, ideolojik, politik farklı gruplara ayrılırlar.. Kabile farklılıkları bile Kürtlar arasında ciddi sorunlara sebep olabilir..

Bugün Irak’ın bütünü üzerinde söz sahibi durumundalar.. 4 ülke ile de iyi ilişkiler geliştirmeye çalışıyorlar..

Irak Kürtleri, Talabani ve Barzani’nin kontrolünde.. Her ne kadar İran ve Suriye’de de bir Kürt nüfusundan söz edilse de, bugün Türkiye Kürtleri, kategorik olarak çok farklı bir özellik göstermektedir..

Türkiye Kürtlerinin Irak Kürdistanı ile birleşmeleri, bütünleşmeleri konusunda bir proje içinde ciddi sorunlara sebep olabilirler.. Onun için ne Barzani ve ne de Talabani Türkiye Kürtlerinin Irak Kürdistanı’nda bir taraf olmasını istemezler..

Türkiye, İran ve Suriye ile sorun yaşayan bir Irak Kürdisdtanı, Irak’ta da başarısız olur.. Onun için Kürtler göreceksiniz sonuna kadar Irak’ın bütünlüğünü savunacaklardır ve PKK’dan yakalarını kurtarmaya Türkiye Kürtlerinin Türkiye’de kalmasını savunacaklardır.. Irak Kürdistanı bu şekilde, kendi bölgelerinde, Irak’ta, uluslararası camiada ve komşu ülkeler nezdinde, İslam Konferansı ve Arap Birliği içinde saygın bir yer elde edeceklerdir..

Türkiye Kürtleri, Irak Kürdistanı üzerinde etkin ve saygın bir rol üslenebilmesi ve Irak’taki Türkmen varlığının güvenliği için de bir şansa dönüşecektir..

Türkiye Kürtlerle kardeşçe yaşamak zorundadır. Kürtler de Türkiye ile..

Bu tarihin zorlaması ile mümkün olacaktır.. Çünkü bu Türklerin, Kürtlerin, Sünnilerin, Şiilerin, Arapların çıkarına olan bir şeydir. Bölge barışı için de zorunlu bir tercihtir..

Kürtler göreceksiniz, ABD’nin ve batının, hele hele İsrail’in bölgedeki işbirlikçisi, Truva atı olmayacaktır.. Bölgede yaşayan herkes, bugün görmese bile, yarın mutlaka bu gerçeği görecek ve bunun aksine politika dayatan çevrelere tepki gösterecektir..

Türkiye, Irak’ın garantör ülkesidir.. Türkiye, Irak’ın batıya ve kuzeye açılan kapısıdır.. Irak varlık, güvenlik ve gelişmesini Türkiye’ye rağmen koruyamaz ve sürdüremez..

Türkiye’nin ve İran’ın bölgede görmezden gelinemeyecek bir etki gücü vardır.. Irak bu iki gücü dengelemek zorundadır. Batı ile ilişkilerini de bu denge üzerinde sürdürmek zorundadır..

Son zamanlarda yaşanan olaylar ve gelişmeler, herkesin bu konu üzerinde bir kere daha düşünmesi gerektiğini gösterdi..

Bugün PKK, sadece Türkiye’nin sorunu değil, Irak’ın, Irak Kürdistanı’nın, İran’ın, Suriye’nin ve Türkiye’nin sorunudur..

İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan, Ermenistan ile dirsek teması içindeki bir PKK bölgede istikrar ve denge rolü üslenemez..

Yaşanan bütün acı olaylara ragmen, barış umudu her gün biraz daha artmaktadır ve bölgedeki terörün arkasındaki karanlık ve kanlı örgütlerin derin ilişkileri tek tek ortaya çıkmaktadır.. Gelecek günler bu açıdan daha da umut verici olacaktır diye ümid ediyorum. Selam ve dua ile..