Henüz Umre mevsimi açılmadı ama gazetelerin yazdığına göre rekor bir başvuru varmış. Bu sevindirici ve güzel bir haber.

Hafta sonu Hac ve Umre işi yapan turizm firmalarının katıldığı bir fuar vardı. İki gün gözlem yaptım.

Feshane, festival yeri gibiydi. Festivale katılan firmalar, Hac ve Umre ibadetine verdikleri değer ölçüsünde reklam ve etkinlik yapıyorlardı.

İslam’ı bilen, anlayan ve anladığıyla amel eden âlimlerimiz derler ki;

- “Müslüman; zarafet, ziyaret ve ziyafet insanıdır. İnsanların gönlüne bakar, kalbine girer; cüzdanına, cebine ve nefsine göre hareket etmez.”

“İnsanların cüzdanına, cebine ve nefsine göre hareket etmez” kısmına takılacak olsaydım, epey firmayı eleştirmem gerekirdi.

Günümüzde artık kimsenin eleştiriye tahammülü yok. Dünya hırsı ve güç kaybetme korkusu, hepimizi o hale getirmiş ki, sadece ne dediğimiz ve ne yaptığımız önemli.

Bu öneme karşı gelen ve eleştiren herkes hemen suçlu ilan edilmekte, suçlu ilan edilmekle kalmayıp, bir de cezalandırılmak istenmekte.

İşte bu sebeple denilir ki, “Hac ve Umre ibadeti dışarıdan içeriye yolculuktur.” Dışımız içimizin aynasıdır çünkü.

Doğrusu içini dışında gördüklerimi yazmak isterdim ama o kadar cesur değilim.

¥

Hac ve Umre; dil temizliğidir. Dili temiz olan insan yalan söylemez, iftira etmez, gıybet yapmaz, küfür etmez, hakaret yapmaz.

Hac ve Umre; kalp, yürek, gönül paklığıdır ve beden temizliğidir. Kalplerde, gönüllerde, yüreklerde haset, nazar, öfke suizan ve kötülükler barındırmaz.

Hac ve Umre; eğer bir insan üzerinde böylesine temizliğe sebep olabiliyorsa, bu seyahatin adı kutsal yolcunun kutsal yolculuğudur.

Aksi yolculuklar benim yaptığım gibi “çay sıra gidip yol sıra gelmekten” öte geçmez.

Sadece çeşitli yerleri görmüş, kendi gözünün önündeki; “saban okunu görmeyip, başkalarının gözündeki saman çöpünü” görmek olur.

Hac ve Umre’ye her yıl bir önceki yıldan daha fazla talep olduğunu hatırlayarak, dıştan içe yolculuk üzerinde hem firma yetkilileri hem de gidecekler durmalıdır.

Hac ve Umre ibadeti; içe yapılmak kaydıyla, insanı bu hayattan ebedi hayata hazırlayan ve geçişimizi sağlayan dost kapısıdır.

“İbadeti yapacak olanların yaptıracak olanların, kısacası her Müslüman’ın sahip olması gereken; “zarafet, ziyaret ve ziyafet” üçlüsü çok önemli denilir.

Kafaları karıştırmamak için, “ziyafet” kısmına açıklık getireyim. Esasa bakmayıp, “ziyafet” meselesine takılanlar olabilir.

Ziyafetten kastedilen sadece yemek içmek değildir. Yeme içme de içinde olmak kaydıyla esas olan “söz ziyafetidir” kastedilen.

¥

Fuar süresince elbet her firma kendisine göre en iyi olanıydı.

İnsan iletişim ve ilişkilerinde sohbet edebildiğim şirketlerden; Nihat Abalıoğlu yönetimindeki “BestTur “ile Salih Okul’un idaresindeki “Salih Tur,” “sadelikleri ve sessizlikleriyle” dikkat çekenler arasındaydı.

Dıştan içe yolculuklar dileğiyle...