Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Dink davası nereye gidiyor?

Dink davası nereye gidiyor?

Hrant Dink davasının ardından beş yıl geçti ve hala sonuç yok.

Gelinen nokta, başlangıçtan bir adım ileri değil. Yani 5 yıl havanda su dövülmüş oldu. Dink, Balyoz davasındaki vurulması planlandığı iddia edilen 19 kişiden biri idi..

Unutmamak gerekir ki, bir kişiye yöneltilen bir haksızlık bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir.. Dink davası ile ilgili Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin’in anlattıkları can sıkıcı..

Dink davası eğer, gerçekten hala üstü örtülmeye çalışılıyorsa, gün gelir, bunun hesabı bunu yapanlardan sorulur. Yazıcıoğlu suikastinin üstünü örtmeye, dosyasını kapatmaya çalıştılar, bugün bu dosya yeniden açılıyor. Bakarsınız yarın bu dava dosyası Balyozla birleştirilir. Dink orada da hedefteki isimler arasında gözüküyordu.. Daha Sivas, Başbağlar davası da gün gelecek yeniden açılacak..

Kimse bu davanın üstünü örtüp, belgeleri yoketmeye kalkmasın..

Aslında Fethiye Çetin’in açıklaması suç ihbarı gibi.. Bu iddiaları TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu da dinleyip zabta geçmeli..

Adalet Bakanlığı bu iddiaları soruşturmalı, HSYK bu iddiaları ihbar kabul etmeli.. İlk derece mahkemesinin vereceği karar, kamu vicdanını, Dink ailesini tatmin etmeyecek olursa, Yargıtay aşamasında bu konu yeniden daha yoğun bir şekilde gündeme gelecektir.

Gerçekten, soruşturma niye derinleştirilmedi? İddia edildiği gibi ise, Emniyet niye gerçeğin ortaya çıkması için yardımcı olmadı..

İçeridekilerin konuşmasını beklemiyorum. Onlar bu yapının nasıl bir yapı olduğunu biliyor. İçeride bir şekilde susturulacaklarından korkuyor olabilirler..

Ama dışarıdakiler.. Bana kalırsa, Dink suikastinin bugün bir şekilde üstü örtülse bile, bu işler böyle devam edecek olursa, bu işin belgeleri bir başka yerde çıkabilir..

Eğer birileri emniyeti ve yargıyı baskı altına almışsa, bunun izlerine de rastlarız. Bakarsınız bu isle ilgili savcılar, yargıçlar, emniyet ve istihbarat görevlileri, sivil görünümlü çete elemanları, bir takım bürokrat ve askeri şahıslar gün gelmiş sanık sandalyesine oturtulmuş..

Olmaz olmaz deme olmaz olmaz.. Çetelerden korkanlar, Haktan ve halktan da korksunlar..

“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” demişlerdir.. Birileri birilerinden korkabilirler.. Gün gelir vicdanları korkularından daha baskın çıkar.. Gerçeği itiraf ederler.. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olmayı öğrenmemiz gerek..

Gün gelir, Allah’tan korkuları, eli kanlı çetelerden korkularından daha büyük olur..

Gün gelir çetelerin rüzgarı kesilir.. Hele, Muhsin Yazıcıoğlu davası açılsın, o cinayetin arkasındaki güçler ortaya çıkartılsın, o zaman, Dink ve benzeri daha nice cinayetin arkasındaki karanlık eller de ortaya çıkar bakarsınız..

Eğer bugün bu dava konusunda kendilerini baskı altında hissediyorlarsa birileri, daha fazla bu zulme alet olmaması gerekir.

Bu davadan el çekerler olur biter..

Dink davasını yakından takip eden bir grub var..

Dink ailesi bu konuda yalnız değil.. Bu işin peşini bırakmazlar..

Bunlar Ermeni lobisi değil.. Bunların çoğu bu davayı bir hukuk davası, bir insan hakları meselesi ve Türkiye’de benzer olaylar bir daha yaşanması, karanlıklar aydınlansın diye, bu davayı kendi meselesi olarak gören insanlar..

Dink davası, Dink ailesinin özel davası değil, Ermenilerin meselesi değil artık.. Bu dava Türkiye’nin davasıdır. Dink’i feda edersek, yarın aynı şey bizim başımıza gelebilir..

Birileri ile olan davamızın, kavgamızın, öfkemizin bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerek. Kaldı ki, Dink barışçı biri idi.. Ona kurşun sıkanlar, barışa kurşun sıktılar aslında.. Ona kurşun sıkanlar, sadece “Ermeni bir yurttaş”a değil, o kurşunu Türkiye’ye kurşun sıktılar..

Avukatı “Bu cinayet Ergenekonu da aşan devasa bir örgütün işidir” diyor.. Gerçek bir gün ortaya çıkacak.. Bu ya da başka davada, yüzlerini hukuka ve millete dönmesi gerekenler arasında, gerçeğin gizlenmesine çalışanlar varsa, buna güçleri yetmeyecek. Korumaya çalıştıkları birileri varsa, haksızlıklar karşısında susmaktan öte onlarla fikir ve eylem birliği içinde olmaktan dolayı ağır bir şekilde cezalandırılacaklardır elbet, bir gün, mutlaka! Tuzun kokmasına izin vermemeliyiz. Adalet herkese lazım!

Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi