'Mayısı bekleyin çok şey değişecek'
Ankara'nın soğuğu siyaset kulislerine de yansımış durumda. Kimse geleceğe umutla bakmıyor. Zaten iktidarla muhalefet arasındaki soğukluk hep vardı...
Şimdi buna eski genelkurmay başkanının tutuklanması, uzun tutukluluk süresiyle ilgili bir çözüm üretilmemesi, KCK operasyonlarının hız kesmeden genişleyerek sürmesi ve son Uludere faciası eklenince iktidar muhalefet ilişkisi de eksilerde seyretmeye başladı.
İşte bu soğuk ilişkilerin gölgesinde Türkiye yeni, sivil bir anayasa yapmaya hazırlanıyor.
Peki, mümkün mü?
Ankara'nın soğuk siyaset yüzüne bakıp da bu soruya olumlu yanıt vermek zor. Ortada bir tek canhıraş çaba harcayan Meclis Başkanı Cemil Çiçek görünüyor. Üniversitelere, sivil toplum örgütlerine çağrı yapıyor, toplantılara katılıyor hatta sitem ediyor ama anladığım kadarıyla beklediği tepkiyi de alamıyor.
Bunun anlaşılır bir nedeni var, siyaset henüz taşın altına elini tam sokmuş değil, sadece ucundan tutuyor.
Bu düşünceler içinde siyasi partilerin eşit üyeyle oluşturdukları Meclis Uzlaşma Komisyonu'nun ne yaptığını merak ediyorum.
"Ben süreçten ümitliyim" diyen komisyonun başkan vekili AK Parti milletvekili Prof. Dr. Mustafa Şentop şöyle diyor:
"Başlangıçtan daha iyi bir noktadayız. Komisyonun bir takvimi var. Nisan-mayıs gibi yapılan çalışmalar bir rapor haline getirilip sunulacak. Görüşler toplanıyor ve teknik heyetlerce ele alınıp analiz yapılıyor."
Şentop'a göre yeni anayasanın yüzde 80'lik kısmıyla ilgili toplumda ve siyasette bir ittifak var. Yüzde 20'sinde sorun çıkabilir.
Peki, bu sorunlu bölüm nasıl aşılabilir?
Şentop bu soruya olasılıklar üzerinden cevap veriyor.
"Sorun çıkabilecek o yüzde 20'nin bir bölümünü komisyonda tartışarak aşabiliriz. Bir kısmını da liderler bir araya gelip çözebilir. Çözülemeyecek birkaç madde kalabilir ki, o maddelerin çözümü konusunda da benim kişisel düşüncem şu; her parti kendi paketini hazırlar ve o paketleri referanduma sunabiliriz. Yüzde 50 oy alan geçer."
Şentop umutlu ama Meclis kulislerini dolaşınca, pek de umutlu insan görmedim.
İktidarın da, muhalefet mensuplarının da gündeminde yeni anayasa yok gibi. Sadece bir AK Parti milletvekili şöyle diyor:
"Mayısı bekleyin çok şey değişecek."
Bu iddialı söze rağmen Meclis'in çoğu yeni anayasa meselesine uzak bir olasılık olarak bakıyor. Meclis'teki bu ruh halini en çarpıcı biçimde CHP üst yönetiminden bir milletvekili şöyle yorumluyor:
"Siyaseti sertleştiren bu siyaset diliyle yeni anayasa yapılacağına inanmıyorum..."
Bu, muhalefetin bahanesi mi yoksa gerçekleri tespiti mi, zaman içinde göreceğiz ama CHP'li yetkilinin şu sözleri hiç yabana atılacak bir öneri değil:
"Eğer bu parlamento yeni bir anayasa yapmazsa bence halka söz veren milletvekillerinin istifa etmesi gerekiyor. Ben hazırım."
Seçimlerde Türkiye toplumuna her parti "yeni anayasa" sözü verdiğine göre ya anayasayı yapacaklar ya da gereği olan istifayı yerine getirecekler.
Çünkü toplumun yeni anayasa beklentisi hiçbir dönem bu kadar yoğun olmamıştı. Meclis, bu fırsatı şansa dönüştürmek zorunda.
Bakalım "Mayısı bekleyin, çok şey değişecek" diyen AK Partili mi haklı çıkacak yoksa "Bu meclis yeni anayasa yapamayacak" diyen CHP'li mi?