Savaş için geri sayım!
Avrupa Birliği şimdiden işaret fişeğini ateşledi.. AB Dışişleri Bakanı İran’a petrol ambargosu için tarih açıkladı: 1 Temmuz..
Haziran’da İstanbul’da Davos-Türkiye toplantısı var. Mayıs’ta, Uluslararası Politik Forum, İstanbul Buluşması var..
Ocak’ın sonuna geldik.. Şubat, mart, nisan. 90 gün var..
Bakalım bu 90 günde neler olacak..
Bu açıklamadan hemen sonra ABD uçak gemisi Körfeze girerken İran, eğer bir ambargo ile karşılaşırlarsa, körfezi kapatma tehdidinde bulundu..
Bölgedeki gerginlik sebebi ile savaş riski yanında petrol fiyatlarının büyük ölçüde artması bekleniyor.. Bu da özellikle enerjide dışa bağımlı ülkelerde ciddi krizlere sebeb olabilir..
Tam da böyle bir zamanda Fransa’nın Türkiye’ye karşı tavrı, AB ve NATO içinde yeni sorunlara yol açacak gibi gözüküyor..
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de Kudüs Savaşçılarının yeniden uyandığı şeklindeki “bildik” haberler birilerinin iş üzerinde olduğunu gösteriyor..
Yeni irticai eylemler, terror, alevi-sünni, şii-sünni çatışmasını tahrik eden açıklamalar ve eylemler konusunda herkesin dikkatli olması gerek..
Suriye ve Irak hattında meydana gelecek olaylara da dikkat etmek gerek.
Bir selefi-şii çatışması konusunda İran, Suudi Arabistan ve Yemen hattı önemli..
Ve tabii eğer İran körfezi kapatacaksa, özellikle Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri hattında da önemli gelişmeler yaşanabilir..
Aynı şekilde Kuveyt ve Bahreyn hattı da önemli..
Böyle bir durumda İsrail Hizbullah’a saldırabilir..
Bu tabii bir felaket senaryosu.. Bakalım, gün doğmadan neler doğar..
Rusya, Çin, İngiltere böyle bir durumda ne yapar. ABD ve AB bu strese ne kadar dayanabilir..
Bu arada nükleer santrallar konusunda İran’a karşı böylesine katı politikalar uygulayan ABD ve AB ülkelerinin, İsrail’in elindeki nükleer silahlar konusundaki sessizliği ve çifte standardı da bu vesile ile bir defa daha gözler önüne serilecek..
Batının bu konudaki samimiyet ve ciddiyeti açısından da bu durum son derece önemli..
Bana kalırsa Türkiye için tarihi bir fırsat doğdu..
Davudoğlu önümüzdeki 90 günde, bölge devletleri ve dünyanın büyük devleri ve uluslararası örgütler nezdinde bölge barışı ve Türkiye’nin Fransa ile yaşadığı sorunlar konusunda bir mekik diplomasisi yapabilir..
Bu konuda STK’lar ve iş dünyasının, üniversitelerin de devreye girmesi gerekir diye düşünüyorum.. Bu amaçla internet etkin bir şekilde kullanılabilir..
Bu arada Fransa’ya verilecek ders, “alemi ibret” bir ders olmalı. “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” anlamına gelmeli..
S&P daha ilk günden Fransız bankaların kredi notunu düşürdü.. Fransız halkı bu yanlış politikaların faturasını görmeli ki, Sarkozy bir daha seçilemesin.. Fransa uluslararası camiada yalnızlaştırılmalı..
Bu konuda etkin bir yargı süreci işletilmeli. Dahası uluslararası planda ciddi bir halkla ilişkiler kampanyası yürütülmeli..
Özellikle Afrika’da Fransızca konuşan ülkelerde ciddi bir kamuoyu oluşturma faaliyetine ihtiyacımız var..
Fransa, İsrail’in AB içindeki Truva atı olma görevi üsleniyor. İngiltere’den rol çalıyor bir bakıma.. Fransa’nın şahsında bu rolün onur duyulacak bir rol olmadığı gösterilmeli. Dahası bunun bir faturasının olduğu gösterilmeli..
Tam da böyle bir zamanda, İran ile ciddi sorunlar yaşandığı bir zamanda Avrupa’nın Türkiye’yi dışlaması son derece anlamlı ve önemli.. Aslında bu Türkiye’nin elini bağlayan değil, elini güçlendiren bir durum.. Bölgede sular ısınıyor. Bu yaz sıcak geçecek.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.