Merve Kavakçı İslam

Merve Kavakçı İslam

Tabii tabii siz kurdunuz

Tabii tabii siz kurdunuz

Kılıçdaroğlu İmam Hatipleri kendilerinin kurduğu söylemiş. Doğru söze ne demeli. Tabii siz kurdunuz. Önce dini yok ettiniz sonra din icat ettiniz. “Turkish İslam”. Türk İslam sentezi. Hatırlayalım: Ulemanın sindirildiği, asıldığı, Kur’an öğretmenin ve öğrenmenin yasaklandığı bir dönem. Şimdilerde yetmiş, seksen, doksan yaşına erişenler bilirler ne meşakkatli bir yol ile Kur’an okumaya gidilirdi o zamanlarda. Çünkü yasak. Çünkü jandarma durdurur sorar, çünkü CHP durdurur sorar, çocuklar nereye böyle sabah sabah. Cevap, hiiiiç, arkadaşa oynamaya veya akrabaya oturmaya ama hocaya okumaya değil!

Çünkü yasak. Yasaklayan kim. CHP. Kılıçdaroğlu haklı. Doğru söylüyor.

İmam Hatipleri onlar kurdular. Kendi elleriyle. Bu ülkeye din gelecekse de onlar getirecekti çünkü. Götürecek de geri getirecek de “onlar” olacaktı. Din, halka bırakılacak kadar ayağa düşmemeliydi. Din dediğin, çağdaş Türk’ün manipülasyonunda olmalıydı. Neydi o öyle... örümcek kafalılar etrafı mı sarmalıydı. Buna nasıl göz yumulurdu. Din aydınlık, öğreten aydın olmalıydı. Aydın imamlar yetişmeliydi. Demek istediğim dini bir kaldırdılar tam kaldırdılar. O hızla yakıp yıktılar. Şimdi bildiklerimizle bir de Menemen gibi provokasyonlar da “sahne”lenince halk sindi de sindi.

Sinmeyenler kendini İstiklal Mahkemesi’nde buldu. Sonuç malum.

Türkiye’deki aydıncı zihniyetin dinle ilgili duruşu hep ilgimi çekmiştir. Dini alan da onların olmalıdır. Ne dünya ne ahiret, hiç birinden ellerini çekmezler, burası da ötesi de onların varlığına, yaptıklarına onay sunmak, onları bir dahi yeniden üretmek için vardır adeta. Dine mesafelidir. Dini yaşamaz. Yaşamamakla kalmaz. Yaşatmaz da! -malum yasaklar zinciri...- Amma! Gelgelelim din ile yakından alakalanır. Çünkü din halka bırakılamaz. Din çok kıymetlidir (!) de yaşanamaz bile (!). Duvara asılır. Onun içindir Kur’an duvardadır. Bel hizasının üstündedir. Bir defa açılıp okunmaz. Okunsa anlanmaz. Çünkü Arapça’dır. Arapça zordur.

Arapları her fırsatta bedevi diye aşağılar ama kendine hakaret etmekten de geri durmaz. Arapça zordur da onun için harfler değişmiştir. Bunca Arap milletinin yaptığını yapamaz. Peki Türkçesini niye okumaz? Okumaya niyeti yoktur da ondan. Onun derdi camiye ayakkabı ile girmektedir çünkü. Hıristiyanlığa özenmiştir. Din değiştir desen korkarım onu bile yapacak olsa o dinin de hakkını vermez. Ama konuşmaya görsün, ondan dindarı yoktur, onun da anneannesi başörtülü, dedesi hacıdır. Biz de Müslümanızdır. Daha sormadan söyler. Soracak da yoktur da, o yine de söyler. Afedersiniz Müslüman mısınız... diye başlayan bir diyalog duydunuz mu hiç.

Bu zihin kurgusuyla dini tekelinde tutan bir CHP vardı. Eleştirilemez, eleştirilmesi teklif dahi edilemez bir CHP. Aldığı boydan gidip, hızını alamayınca bir gün bir baktı ki, -anlatılır ya- cenazeleri kaldırmayı bilen “bile” kalmamış. Haydi şimdi sil baştan din, böylece düşer gündeme. Milli Şefimiz emir verir. İmam Hatip kursları açıla! Amaç cenazeler kokuşmasın. Bir taşla iki kuş vurma olarak da bakabilirsiniz. Dini cenaze yıkıyıcısına hapsetmek bir, cenazeden “kurtulmak” iki. Kalacak değil, kalkacak nasıl olsa...

Sonra “mektepleşti” İmam Hatipler. Demokrat Parti döneminde. İmam Hatip Mektebi oldu. CHP’nin takunyalılar diye alaya aldığı da böyle başladı. Aynı zihniyet kilit vurdu kapısına. Yıl 1997. Gel gör ki halk yine İmam Hatip dedi. Ondan çıktı bu ülkenin liderleri. Şimdi CHP, ona rağmen var olabilen İmam Hatiplinin başarısına mı ortak olmaya kalkıyor. Tabii tabii siz kurdunuz Sayın Kılıçdaroğlu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Kavakçı İslam Arşivi