Can Kudüs canan Kudüs,

Yetim Kudüs, öksüz Kudüs,

Seni görmeyen göz, anmayan söz,

Neye yarar bilmem ki Kudüs,

¥

Ne zamandır Kudüs’e gitmek için nasiplendirilmeyi ister dururdum. Rabbim isteğimi kabul etti ve dünya gözüyle görüp geldik.

İnsanoğlu Cüzzi iradesiyle istediğini dile getirir lakin dile getirmek yetmez, amel de işlemesi şarttır.

Dua dilden gönüle, gönülden amele geçmesi lazımdır. Duanın ne zaman kabulü, nasıl ve ne şekilde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği Allah’a aittir.

Bundan iki ya da üç yıl önce, bir Kudüs daveti olmuştu, o günlerde farklı duygu ve düşüncelerle reddetmiştim.

Ve bir de bu reddedişimi sağda solda anlatıyordum. Ret gerekçelerimi ileri sürüp, ne kadar haklı olduğumu dile getiriyordum.

Hafta sonu Kudüs’e varıp, gönül gözüme bir şey diyemem ama dünya gözüyle görünce anladım ki büyük hata etmişim.

Şimdiye kadar Kudüs’e varmadığım için, Peygamberlerimizi ziyaret etmediğim için kendimi çok kınadım ve pişman oldum.

¥

Geçtiğimiz ay İstanbul Feshane’de Hac ve Umre Fuarı vardı. Fuarı dolaşırken, elinde çantası, çelebi bir tanıdık yüze denk geldim.

Bu tanıdık simanın Dr. Hasan Fehmi Ulus olduğunu öğrenince sohbete başladık.

Uzun yıllar Hac ve Umre organizasyonları yaptıktan sonra şimdi sadece Kudüs ziyaretlerini organize ediyormuş.

Kudüs’e hiç gidip gitmediğimi sordu. “Gitmedim” cevabını alınca; “Nasıl olur da sizin gibi birisi bugüne kadar Kudüs’e gitmez” diyen bir ifade oluştu yüzünde.

Bu sessiz serzenişten hayıflandım doğrusu. “Gidelim o zaman” dedim ve sevgili dost Sait Özadalı ile birlikte yakın dostlara da davet çıkararak, Kudüs yolculuğuna niyetlendik.

Rabbim niyetimizi güzel bir seyahatle nasiplendirdi ve geçtiğimiz Cuma namazını Kudüs’te eda etmek nasip oldu.

Cuma günü Kudüs’ü, Cumartesi Pazar ve Pazartesi günü de girilebilen diğer şehirlerdeki ziyaretleri gerçekleştirdik ve Elhamdülillah döndük.

¥

Kudüs’e ve farklı şehirlerde makamı ve kabri bulunan Peygamberlerimizi ziyaret etmek için İsrail’den vize almanın ve oralara gitmenin zorluğu herkesçe malumdur.

Belki de pek çoğumuz bu endişe yüzünden Kudüs’e gitmiyoruz. Ben de onlardan biriydim mesela.

Oysa öyle olmadığını bizzat yaşadım. Ziyaret amaçlı ve bir grupla gitmek için vizede kolaylık gösteriliyor.

Telaviv’de girişte herhangi bir zorlukla karşılaşmadık, hatta İsrail’de yaşayan “Türkiyeliler Birliği” derneğinin yetkilileri tarafından çiçeklerle karşılandık.

Bunları söylerken her şeyin süt liman olduğunu falan söylemiyorum tabii. Kudüs ve Peygamberlerimizin ziyaretinin gerekliliğini vurgulamak istiyorum.

Mekke ve Medine’den sonra ziyaret edilecek üçüncü mekan Kudüs’tür. Belki de Mekke ve Medine’ye gitmek isteyenler, önce Kudüs’ü ziyaret edip ondan sonra gitmeliler.

Çünkü “Dünyada bedeli olmayan hiçbir emek yoktur. Her emeğin bir bedeli vardır.” Yarına devam.