Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bir bayram daha bitti

Bir bayram daha bitti

Sağ ve sağlıklı olanlar için bir bayram daha geçti. Acı da keder de hastalık da insanoğlu içindir. Mutluluk, huzur, sağlık da insanoğlu içindir. İnsan olan insan, imtihan olduğuna inanırsa, her ikisine de “baş üstüne” deme mecburiyeti vardır.
Bizim işimiz, sağlıklı ve huzurlu olmak için gayret etmektir. İrademizi bu yönde kullanmaktır. Hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak ve iman etmek, insanın acı ve kederde, huzur ve sağlıkta şükretmesi için yeterli sebeptir.
Bayram boyunca kim bilir kimler, ne acılara katlandılar, kim bilir kimler, ne güzellikler yaşadılar. Acıyı yaşayanlar ömür boyu acı çekecek değiller, mutlu ve huzurlu olanlar da ömürlerinin sonuna kadar aynı düzeyde gidecek değiller.
Dünya bir denge üzerine seyreder. Her birimiz bir dengenin unsuruyuz. Yaptıklarımız, düşündüklerimiz, iyiliklerimiz, kötülüklerimiz, bizim sermayemizdir. Bu sermayeyi nasıl kullandığımız ve kime karşı kullandığımız, bizim kimliğimizi ve kişiliğimizi ortaya koyan bir göstergedir.
Göstergemiz bayram boyunca bayramın muhtevasına uygun gittiyse ne âlâ. Yok, gitmediyse kendimizi gözden geçirmeli ve doğru olan neyse o kapıya müracaat etmeliyiz. Bayramdan iyi bir psikoloji ile dönenler için söylemek gerekir ki, bundan sonra geçecek bütün günlerinizin böyle gitmesi için elinizden gelen gayreti göstermelisiniz.
Bütün isteğine rağmen, bayramın muhtevasına uygun günler geçiremeyenler ise, kendilerini ve düşüncelerini değiştirmeye çalışmalıdır. Mantıklı bir muhasebeyle, başkalarını suçlamak yerine kendisini suçlayarak ve suçladığı konularda öncelikle kendisini affederek hayata sıfırdan başlamalıdır.
Kendisinde hiç kusur görmeyen insanı, bütün ömrü boyunca gün ışığında tutsanız, yine de “ortalık niye karanlık, daha aydınlık olsun” ister. Kendisini hesaba çekmeyen ve “Ben neyim, neciyim” diye sormayan insan, kendisine, yakınlarına ve topluma karşı devamlı tehlike üretiyor demektir.
Bu sebeple, bayramda yakalayabildiğimiz hoşgörü, yardımlaşma ve kardeşlik duygularını, bayramdan sonra da devam ettirmeli. Bu duygulara en çok ailelerin ihtiyacı var. Ailede dirliği ve düzeni sağlayamayan insanın toplum içinde de dirlik ve düzeni olmaz. Hep problem çıkarır ve her şeyden şikâyet eder.
Eleştirmek, hemen herkesin yaptığı en ucuz iştir. Ve herkes eleştiride kendisini çok başarılı addeder. Bu öyle bir hastalıktır ki, insanın aklını başından alır ve sadece kendisinin doğruları bildiğini kabul eder.
İşte bu anlayış, dünyada hiçbir itfaiyenin söndüremeyeceği büyük bir ateştir. O sebeple “eleştiri alışkanlığımızı” masaya yatırmalı ve ameliyat etmeliyiz. Hangi konu olursa olsun, eleştirdiğimiz meseleye alternatif bir çözüm getiremiyor ve önce çözümü anlatamıyorsak, eleştirerek ne kendimize ne de karşımızdaki insanlara yazık etmemeliyiz.
İyi düşünceden, iyi söylemeden, güzel davranıştan bugüne kadar kimseye zarar gelmemiştir. Hatta bu hasletler, zamanla bütün kötülüklerin kökünü kurutmuştur. Kainatı ve insanı yaratan Allah, kendi güzelliklerinden katarak yaratmış, insanoğluna ve diğer canlılara bu dünyayı bir hediye olarak sunmuştur.
Bayramlar bize bir hediyedir. Bu hediyeler sadece birkaç günlüğüne verilmemiştir. Yıl boyu bu hediyenin nimetlerinden yararlanmamız için verilmiştir. Allah’ın kullarına sunduğu ikramı bizler de önce aile fertlerimiz başta olmak üzere, yaşadığımız toplumda herkesle paylaşabilmeliyiz ki, Allah’ın nimetlerine şükredebilelim.
Bu niyet ve düşüncelerle bayramınızı bir kere daha tebrik ederim. İnşaallah bütün milletimiz için huzur ve güven dolu bir yıl olur.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi